Kutuplaştıran sanatçılar
Sayın Cumhurbaşkanımız da siyasal ayırımcılık yaparak toplumu kamplaştıran, ayrılık fitneleri eken sanatçılara seslendi ve onlar hakkında şöyle dedi:
“- Sanatçılarımızın arasına da nifak tohumu ektiler. Sanatçılarımızı da tehdit ettiler.
- Sanatçı, sanatıyla konuşur. Bu tür insanlara dalkavukluk yapmaz.”
Gerçekten hakiki sanatçı tüm toplumun malıdır ve sesidir. Şimdi İstanbul’da büyükşehir belediye seçimleri yenilenecek ve yeni bir seçim olacaktır. Bir tarafta Beylikdüzü’nde başarılı icraatları bilinmeyen, ortada görülür bir eseri olmayan bir aday var; diğer tarafta ise ülkemize gerçekten dev eserler kazandıran, belki gelmiş geçmiş en başarılı bakan ve başbakanlardan Binali Yıldırım bey.
Bırakın tarafsız olmayı, haktan yana olan bir sanatçının Binali beyin hakkını teslim etmesi ve saygı duyması gerekmez mi? Sonra sanatçı millet arasında ayırımcılık yapar mı? % 50 oy almış bir partiyi dışlayıcı, ötekileştirici sözler eder mi? Onların bütün milletin sevgisini kazanmaları gerekmez mi?
Ama bizimkiler ne yapmışlar? Çıkıp bu hizmet makinesi şahsın aleyhine bulunmuşlar. Aklın durduğu yer burası herhalde.
İnsanın önce şaşmaması, sonra üzülmemesi elde değil.
******
Peki, o Galatasaray Divan başkanı garip zata ne demeli? Sanki siyaset dehası veya kendini ülkeyi kurtaran sahte kahraman zanneden zavallı. “İmamoğlu’nun dediği gibi her şey güzel olacak”mış.
Kulağından tutup herkesi sandığa getirmeliymiş. Esasında ise bu zavallıyı kulağından tutup konuştuğu kürsüden atmalı.
Ona soruyorum: Binali Yıldırım beyin ne hatasını gördün be akıl fukarası? Onun yapamayacağı ve İmamoğlu’nun muktedir olacağı ne hizmet var?
Türkiye gerçekten kritik günlerden geçiyor. Rabbim sen bizim aklımızı, vicdanımızı, sağduyumuzu koru…