Kutlu tesbih taneleri
İslam
fıtratı üzere başlayan bir hayatın tevhid inancıyla devam etmesi gerektiğini ve
Yüce Allah’ın “Muhakkak biz insanı en güzel biçimde yarattık” ilahi
hitabının muhatabı, O’nun en değerli mahlûku olduğunu unutma! Âlemlerin Rabbi
tarafından gönderilmiş ilk nebi Hz. Âdem ile başlayıp Hz. Muhammed ile
tamamlanan tevhid mücadelesinin bayraktarları olan peygamberler silsilesinin
varisi olduğunu unutma!
Kur’an dili
ile “Siz insanlar için seçilip çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği
emreder, kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız. Çünkü Allah’a inanıyorsunuz”
fermanının muhatabı; Allah'ın (cc) kemal sıfatlara sahip olduğuna, bütün noksan
sıfatlardan ve mahlûkata benzemekten uzak olduğuna; hiçbir eşi, dengi ve ortağı
olmadığına inanan; kâinattaki her şeyde Allah’ın (cc) varlığını ve birliğini
akıl sahiplerine gösteren delilleri, işaretleri gören; Allah’tan (cc)
başkasının tesir ve hâkimiyeti olmadığını anlayan, bilen ve bilerek yaşayan bir
kul olman gerektiğini unutma!
Yüce
Allah’tan aldığı büyük emirle önce akrabalarını ve sonra çevresini davet
ederken kendisine bu davadan çekilmesi karşılığında ne isterse verileceğini
taahhüt edenlere “Vallahi bir elime güneşi, diğer elime ayı
verseler beni yine de bu davadan vazgeçiremezler!” diye karşılık veren,
ahlakını Allah Zülcelal’in “Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve
ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir
örnektir.” diye örnek gösterdiği yüce bir peygamberin yolunda olduğunu unutma!
“es-Sıddîk” lakablı Hz. Ebûbekir’in,
"Fâruk" lakaplı Hz. Ömer’in, “Zi’n-nûreyn” (iki nur sahibi) lakaplı
Hz. Osman’ın, “Ebu Türab” lâkaplı Hz. Ali’nin, Nur neslini yürüten iki
kolbaşından ilki Hz. Hasan’ın, tarihin en büyük şehidi Hz. Hüseyin’in ve Allah
Resûlünün “Allah benim sahabilerimi resûllerden ve nebilerden sonra, insan ve
cin, bütün ümmetlere üstün kılmıştır” buyurduğu sahabilerin yolunda olduğunu
unutma!
“Biz
Kur´an-ı Kerim’in bulunduğu odada ayaklarımızı uzatıp yatmaktan hayâ ederiz” diyen Osman Gazi’yi, Ebu’l-Feth (fetihlerin
babası) Fatih’i, dünyayı Müslümanlardan başkasına dar gören Yavuz’u, karaların
hakanı, denizlerin sultanı Kanuni’yi, “Bu topraklar kanla alınmıştır, kanla
verilir!” diyen Sultan II. Abdülhamid Han’ı, “Ayrılıktan sızlanmanın
vaktinde acılı bülbülüz, ateş kesilir saba yeli gül bahçemizden geçse”
diyen II. Selim’i , “Uyan ey gözlerim gafletten uyan, uyan uykusu çok
gözlerim uyan!” dizelerinin sahibi Sultan III. Murad Han’ı, “Zevk, sefa
ve rahatı kendimize haram eylemişizdir.” sözlerinin sahibi II. Mustafa’yı
unutma!
Malazgirt
ovalarında Allah Allah sedalarıyla at koşturan ve Anadolu kapılarını Müslüman
Türklere açan; İstanbul’da okumaya başladığı Ezanı Muhammedi’yi Çaldıran
ovalarında bitiren; Tuna’da aldığı abdestin namazını Afrika çöllerinde kılan;
Hazar kıyılarında getirdiği tekbir seslerinin yankılarını Viyana kapılarında
duyan kahramanları unutma! Allah yolunda cihada çıkan ve karşısında Atlas
Okyanusunu görünce devesini dizlerine kadar denize sürerek kılıcını çekip “Ya
Rabbi! Şahit ol, önüme şu uçsuz bucaksız derya çıkmasaydı senin şanını daha
ileriye götürürdüm!” diye feryat eden, gözyaşı döken mücahitleri unutma!
Muhyiddin
ibn Arabi’yi, Mevlana’yı, Davudü’l-Kayseri’yi, Şabisteri’yi, el-Cahiz’i, Cabir
İbn Hayyan’ı, el-Iraki’yi, Cildaki’yi, el-İzniki’yi, el-Suhreverdi’yi, İbn
Haldun’u unutma!
İmam-ı
Azamları, İmam-ı Şafiileri, İmam Malikleri, İmam Ahmed b. Hanbelleri unutma!
Osmanlının
manevi mimarı Şeyh Edebali’yi, feraset ve kemâlât ehli Geyikli Baba’yı,
gönüller Fatihi Emir Sultan’ı, peygamber müjdesinin müjdecisi Hacı Bayram-ı
Veli’yi, mualli bir muallim Molla Hüsrev’i, İstanbul’un fethinin manevî mimarı
Akşemseddin’i, cihan padişahlarına yön veren maneviyat sultanı Aziz Mahmud
Hüdâî’yi, Fatih’i “Fatih” yapan âlim Molla Gürani’yi, Kanuni Sultan Süleyman’ın
Şeyhülislam’ı, âlim, hukukçu ve tefsirci Mehmet Ebussuud Efendi’yi unutma!
Vatanını,
mukaddesatını, dinini, devletini müdafaa ederken şehit düşmüş ulvi ruh
örnekleri veren şehitler kafilesini unutma!
Aslını, esasını, cevherini, tarihini, dinini, devletini, inancını unutma!