Kurumsal Birleşme ve Satın Alma Yatırımları Güçleniyor
Geçen yıl dünyada daha temkinli ekonomik politikalar uygulanmasına ve düzenleyici kurumların artan müdahalelerine rağmen birleşme ve satın alma yatırımları bu koşullara karşı beklenmedik bir direnç gösterdi.
Bain & Company’nin hazırladığı ikinci Kurumsal Birleşme ve Satın Alma Raporu’na göre, Avrupa ve Asya’daki birleşme ve satın alma faaliyetleri yılın ilk yarısında akıntıya kapılmış gibi sürüklenirken, yılın ikinci yarısında güçlendi. ABD’de ise yıla güçlü başlayan bu faaliyetler, daha sonra yatay seyir izledi. 2019’da yapılan anlaşmalar sayı olarak bir önceki yıla göre yüzde 2 azalsa da yılsonu itibarı ile toplam değer olarak 3,4 trilyon ABD doları gibi önemli bir hacme ulaştı.
Jeopolitik açıdan bakıldığında Brexit ve ticaret savaşları 2019’un ilk dokuz ayında bölgeler arası anlaşmaları 2018’in aynı dönemine göre yüzde 31 oranında azalttı. Böylece bölgeler arası anlaşmalarda 3 yıldır görülen düşüş devam etti. Sosyal açıdan ise kapitalizmin etkinliğiyle ilgili kaygılar ve özellikle büyük teknoloji şirketlerinin kontrol edilemeyen büyük güçleri düzenleyici yetkililerin anlaşmaları daha yakından incelemesine neden oldu. Düzenleyiciler piyasada konsolidasyonun ötesine geçerek anlaşmaları veriye erişim, ulusal çıkarlar ve gelecekteki rekabet koşulları açısından da incelemeye başladılar.
Rapora göre birleşme ve satın alma yatırımlarının çoğunluğu yeni pazarlara yapılıyor. Bu yatırımlar daha hızlı bir büyüme sağlamayı ve mevcut işi güçlendirecek dijital olan veya olmayan yeni yetkinlikler kazanmayı amaçlıyor. Bu tür yatırımlar 2015 yılında 1 milyar ABD doları üzerindeki anlaşmaların yüzde 40’ını oluştururken bu oran geçen yıl yaklaşık yüzde 60’a çıktı.
Birçok sektörün konsolidasyon açısından sınırlarına ulaşmakta olmaları nedeni ile anlaşmaların onaylanması daha güçleşti. Ancak seçili sektörlerde lider konumuna ulaşmak ve bu konumu pekiştirmek açısından ölçek yatırımları da kanıtlanmış bir yöntem olarak kullanılmaya devam etti.
Eylül 2019 itibarıyla son bir yıl içinde gerçekleştirilen 1 milyar ABD doları üzerindeki anlaşmaların yüzde 40’ını ölçek yatırımları oluşturdu. Finansal hizmetler, imalat ve doğal kaynaklar gibi konsolidasyonun daha mümkün olduğu birçok sektörde ölçek yatırımlar kısa vadeli kazanç artırma baskılarından kurtulmak için etkili bir yol sunuyor.
Medya ve telekom gibi diğer bazı sektörlerde ise dijital teknolojilerin yarattığı yıkıcı dönüşümler, oyuncuları güçlerini birleştirmeye ve birlikte sağladıkları ölçekle yeni yetkinlikler kazanmak üzere yatırım yapmaya itiyor.
Yakın alanlardaki yeni pazarlardan şirket satın alınması için yapılan yatırımların payı artsa da seçilmiş işlerde lider konumuna ulaşmak ve bu konumu pekiştirmek açısından ölçek yatırımları kanıtlanmış bir yöntem olarak varlığını sürdürüyor. Bir durgunluk senaryosunda bu karışımın nasıl değişeceği zaman içinde görülecek. Bain & Company’nin araştırması birleşme veya satın alma ile birlikte hangi işlerinden kurtulacaklarını da önceden planlamaya uyum sağlayan şirketlerin başarılı olduklarını ve pazardaki konumlarını güçlendirmeye devam ettiklerini gösteriyor.