Kurumlar vergisi müjdesi
Sermaye şirketlerinin nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu bulunan tutarın yüzde 50'si, ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahından indirilmesi imkanı getiriliyor.
TBMM'ye sunulan ve Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek olan düzenleme ile ilgili bilgi veren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Sermaye piyasalarının daha da geliştirilmesi amacıyla yüzde 50 oranını, farklı kriterler itibariyle ayrı ayrı sıfıra yakın indirmeye veya yüzde 100'e kadar arttırmaya, halka açık şirketler için halka açıklık oranına göre yüzde 150'e kadar farklı uygulama konusunda Bakanlar Kurulu'na yetki verilmektedir" dedi.
Uygulamada ne gibi pürüzler çıkar bilemeyiz ama iyi niyetli bir düzenleme olduğu muhakkak.
Şu anki mevzuatta, şirketler kredi kullanmaları nedeniyle tahakkuk eden faizleri kurum kazancının tespitinde gider olarak indirebilme imkanına sahipken öz kaynakla finansmanda bu hak tanınmıyor.
Bu düzenleme ile şirketlerin yabancı kaynak yerine öz kaynak kullanmaları özendiriliyor.
ÜRETİM VE İSTİHDAM İÇİN YENİ PAKET
Başbakan Ahmet Davutoğlu, sanayi üretimini, istihdamı ve şirketlerin sermaye yapısını destekleyecek paket üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da, kredi kullanan yatırımcının maliyetlerini düşürmek için hassas davrandıklarını belirterek hazırlanan teşvik paketinin Davutoğlu tarafından açıklanacağını ifade etti.
Yılmaz, paketin istihdam ve üretimi arttırmaya yönelik olacağını vurgulayarak, "İmalat sanayinden hizmet sektörüne kayış yaşandığını, bunu tersine çevirmeye, sanayide çalışmaya teşvik etmeye, istihdam yoğun yatırımları desteklemeye dönük bir çalışma devam ediyor" dedi.
İmalat sanayinin milli gelir içindeki payının giderek azaldığı bir gerçek.
Yüzde 20'nin altına inen bu oranın sağlıklı büyüme ve istihdam için mutlak suretle arttırılması gerekir.
9 MİLYON KİŞİ KAYIT DIŞI ÇALIŞIYOR
Türkiye'de yaklaşık 9 milyon kişi herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan güvencesiz bir şekilde çalışıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen yıl esas işlerinden dolayı herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmayanların oranı yüzde 34,97 olarak gerçekleşti.
Bu oran erkeklerde yüzde 29,29'u, kadınlarda yüzde 48,43'u buluyor.
Ekonomik faaliyette bulunan 25 milyon 933 bin kişiden 9 milyon 69 bininin kayıt dışı olarak faaliyet göstermesi nedeniyle çalışan mağdur olurken devlet de zarara uğruyor.
Kayıt dışı çalışan; sağlık yardımlarından, analık, iş kazası veya meslek hastalığı sigortasından yararlanamadığı gibi, yaşlılık ve malüllük aylığı haklarından da mahrum oluyor.
Kayıt dışılıkta önemli ilerlemeler sağlandıysa da her çalışan 3 kişiden birinin hala kayıt dışı olması sorunun ciddiyetini koruduğunu gösteriyor.
Kayıt dışı çalışanlar için vergi ve sigorta primi ödenmediğinden devletin de kaybı büyüktür.
Esasında kayıt dışılık sadece istihdam alanında değil, ekonominin tamamı için sorun teşkil ediyor.