Kuruluşlardan Kültür Hayatımıza Yayın Desteği
Bazı resmi kurumlar, salgına rağmen hazırladıkları çok önemli eserlerle ilim ve kültür hayatımıza ciddi katkılarda bulunuyorlar.
Kültür
hayatına birçok kurum çeşitli yayın faaliyetleri ile katkıda bulunuyor. Kitaba
değer veren bazı kuruluşlar, salgına rağmen önemli bazı eserleri irfanımıza
kazandırdılar. Sanata ve kültüre sahip çıkan kuruluşlarımızdan İstanbul Ticaret
Odası, birbirinden değerli eserleri kitapseverlere kazandırmaya devam ediyor.
İşte onlardan bir kaçı:
Afrika Masumiyet
Coşkun
Aydın ve Hasan Mustafa Arslan’ın birlikte hazırladıkları kitapta dünyanın en
mazlum kıtası Afrika’ya naif bir bakış var. İTO Başkanı Şekib Aldagiç takdim
yazısında, “Şimdi Afrika’yı yüreğimize koyma zamanı” diyor. Kitap, fotoğraf
ustalarının kara Afrikası’nın sahillerinden, gece ve gündüz objektiflere sığdırdıkları
muhteşem görüntülerle bir şöleni yaşatıyor. Afrika’da günlük hayat, çarşı pazar,
çocuklar ve aşikâre görülen yoksulluk manzaraları… Secdeye kapanan Afrikalı
Müslümanlar, camilerde kılınan namazlar… Çekilen bütün acılara, yaşanan
sıkıntılara rağmen yüzlerinden tebessümü eksik etmeyen mutlu insanlar galerisi
kitap… Hele deve üstünde seyahat eden Afrikalıları seyretmeye doyamıyorsunuz. Çilekeş
Afrikalı kadınlar ve eğitim dünyasının masum yüzleri… Öğrenen, sevinen ve oyun
oynayan çocuklar… Denizde nasibini arayan ve avlanan balıkçılar… Velhasıl
Afrika’nın günlük hayatından muhtelif kesitler bir araya getirilmiş. Bekir
Gülaç, Can Toktaş, Temel Taşkın, Emre Koçak, Refik Oltulu, Serhat Onur,
Gültekin Çizgen, Coşkun Aydın’ın yazı ve fotoğraflarıyla katkıda bulundukları seçkin
bir albüm-kitap. Ben çok sevdim, inanıyorum ki Afrika Masumiyet’ini sizler de çok beğeneceksiniz.
Osmanlı Filistini Yer İsimleri
Osmanlı
Devleti’nin asırlarca adalet, huzur ve refah ile idare ettiği topraklar
arasında bugün Filistin Devleti’nin bulunduğu yerler de vardır. Osmanlı Filistini Yer İsimleri Kılavuzu ve
Atlası adlı eser, düne kadar yönetimimiz altında bulunan coğrafyayı bize
yaklaştırıyor. Zekeriya Kurşun, Abdülkadir Steih ve Ali İhsan Aydın’ın
hazırladığı eser, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Filistin
Araştırmaları İmar ve Dayanışma Derneği ve İstanbul Ticaret Odası’nın ortak
yayını olarak neşredilmiş bulunuyor. 1516-1917 yılları arasının esas alınan eser,
Türkçe ve Arapça olarak hazırlanmış. Başta Kudüs ve Gazze olmak üzere Filistin
topraklarındaki bütün şehirlerin, kazaların, kasabaların ve köylerin yer
isimlerinin ilmî olarak tespit edilmiş olması mühim bir hizmet. İsrail zulmü
altında yaşayan Filistinlerin şüphesiz toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı
önemlidir. Her ne kadar BM ve dünya ülkeleri bu konularda etkili ve
hakkaniyetli hareket edemiyorsa da gün gelecek bu topraklar şüphesiz asıl
sahiplerine teslim edilecektir. Bu bakımdan eser büyük önem arz ediyor. Tapu
kayıtlarındaki isimlerle, haritalarla zenginleştirilen kitap, ciddi bir kaynak olarak
önümüzde duruyor.
Eminönü ve Sirkeci
İstanbul Ticaret Odası – Eminönü
Sirkeci, bir
semt için yazılmış önemli bir monografi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, sunuş
yazısında şöyle diyor: “Lamartine’nin ‘Dünyaya son kere bakacaksın deseler, bu
bakışı İstanbul’un Çamlıca’sından isterdim.’ dediği rivayet edilir. Fransız
yazar Alphonse de Lamartine’nin Çamlıca tepesinden dünyaya son bakışında görmek
istediği yer neresidir? Orası, kuşkusuz Boğaziçi’nin Altın Boynuz ve Marmara
Denizi ile buluştuğu Tarihî Yarımada’nın en muhteşem yeri, Eminönü’dür. O
meşhur ifadeyle payitaht-ı zemindir. Hele bu bakış, bir de gurup vaktine yakın,
İstanbul’u İstanbul yapan silüetin üzerini bir kızıl şal gibi kaplayan
günbatımına rastlarsa insanı iflah olmaz bir şekilde kendine meftun kılar.”
Eminönü
bir bakıma nefs-i İstanbul dediğimiz Suriçi’nin vitrinidir. Dışa dönük ilk
çehresidir. Osmanlı da büyük ehemmiyet vermiş ki, bütün ticaret hayatı
neredeyse bu semtte cereyan etmiştir. Eserde tarih boyunca ticaret hayatımızın
serencamı dile gelirken köklü esnafın hayatı ve hizmetleri anlatılıyor.
Camileri, kıraathaneleri, dükkânları, imalathaneleri, depoları ve diğer ticaret
merkezleri ile semtin âdeta bir panoraması çıkarılmış bulunuyor. Bilhassa
tarihe ışık tutan ve alış verişlerin kalbi durumunda olan tarihî hanlar,
mükemmel bir şekilde anlatılıyor. Hanların geçmişten bugüne işlevleri ve
hususiyetleri üzerinde etraflıca duruluyor. Birçok araştırmacı ve yazarın
makalelerinden meydana gelen eserde, başlıca şu konular geniş biçimde ele alınmış:
“Venedik Ticaret Kolonisi”, “Yabancı Ticaret Kolonikelirnden Kahvehanelere
Eminönü-Unkapanı Bölgesi”, “İstanbul’un Osmanlı Dönemi İaşesi”, “Sirkeci
Unkapanı Ekseninde Osmanlı Döneminde Mahalleler ve Belli Başlı Mimari Eserler”,
“Âşir Efendi Kütüphanesi’nin Üç Nesil Tarihi”, “18. Asırda İstanbul”,
“İstanbul’un Tarihî Eserleri.” Makalelerin bazı imza sahipleri şöyle: Prof. Dr.
Aygül Ağır, Ekrem Işın, Melih Şabanoğlu, Prof. Dr. Sevgi Parlak, Halil Solak.
Eserde edebiyatımızın önemli isimlerinden Sermet Muhtar Alus’un İstanbul Kazan Ben Kepçe eserinden bölge
ile ilgili bir metin de bulunuyor.
Kutadgu Bilig ve Türk-İslam
Kimliği
İTO’nın
yeni neşredilen eserlerinden birisi de Kutadgu
Bilig ve Türk İslam Kimliği adlı eserdir. Yazılışının 950. Yılı
münasebetiyle hazırlanan ve editörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Günenç’ın yaptığı
eserde, Yusuf Has Hâcib ve efsanevi eseri Kutadgu Bilig hakkında kıymetli
makaleleri bulunan şu yazar ve akademisyen bulunuyor: Yüksel Kanar, Aygün
Akyol, Özlem Bağdatlı, Azmin Bilgin, Muhmamet Savaş Kafkasyalı, İlhami
Fındıkçı, Altan Çetin, Ahmet Kavas, Mehmet Günenç ve Habip Türker.
Kutadgu Bilig’den seçilmiş yüzlerce vecize,
esere serpiştirilmiş bulunuyor. Ayrıca makale sahiplerinin görüşleri de özlü
biçimde okurun önüne çıkarılıyor. Onlardan bir kaçını burada paylaşalım: “İnsanın
yeryüzündeki varlığı duruş, düşünce ve tercihleriyle oluşur.” “Akıl ve bilgi,
insanı sorumlu kıldığı için ahlaki kararlarında temel belirleyicisidir.” “Akılda
dikkat çeken yön, aklın ilâhi inayetin bir neticesi olarak kişiye
verilmesidir.” “Hazreti Âdem’in dünyaya inişinden beri iyi düzen daima
anlayışlılar tarafından kurulmuştur.” “Temel insani erdemleri yeniden
davranışlarımızın ayrılmaz bir düsturu hâline getirmek zorundayız.” “Her medeniyet kendini korumak ve sürdürmek
adına özü/imanı/esası bağlamında değerler oluşturur.”
TYB Konya Kitapları
Türkiye
Yazarlar Birliği’nin Anadolu’daki en önemli şubelerinden biri olan Konya TYB,
kültürel faaliyetleri ve hizmetleriyle gözü dolduruyor. Ahmet Köseoğlu’nun Başkanlığını
yaptığı kuruluş, hem düzenlediği toplantılar, hem de neşrettiği kitaplarla
kültür dünyamızın dikkatini çekmeye devam ediyor. Bu yayınlardan ikisi elime
ulaştı. Şehre Sözümüz Var ismini
taşıyan kitap “TYB Konya Şubesinin 2020 Yılı” faaliyetlerinin özeti. Saffet
Yurtsever’in editörlüğünü yaptığı hacimli kitap 959 sayfa. Yurtsever sunuş
yazısında şöyle diyor: “Bismillah. Bu kitap; kültür, sanat, edebiyat, sinema,
din, felsefe, tarih, mûsikî, mâzi, âti, millî, yerli, vefa… gibi evrensel
kavramların mozaiğinden oluşan birbirinden farklı konularda, söyleyecek sözü
olan birbirinden kıymetli konuşmacıların TYB Konya Şubesi vesilesiyle 2020’de
yaptıkları programların ‘söz uçarsa yazı kalsın’ diye, gelecek nesillere kayıt
düşüldüğünün bir vesikasıdır.” Ahmet Köseoğlu da “Şehre Sözümüz Var” başlıklı
yazısında şubenin kültür takvimine uyduklarını ve açıklanan 36 programın
kitaplaştırılarak okuyucuya sunulduğunu belirtiyor. Planlanan bütün
faaliyetlerin, konferansların ve sohbetlerin deşifre edilerek
kitaplaştırıldığını, böylece kalıcı bir kültür hizmetine dönüştürüldüğünü ifade
ediyor Köseoğlu. Hakikaten eserin sayfalarını çevirdikçe yapılan güzel
hizmetlere şahit oluyoruz. Sinemadan tiyatroya, edebiyattan mimariye velhasıl
kültür ve sanatın hemen hemen bütün şubelerine ve alanlarına yer ayrılmış.
Klasik ve temaşa sanatlarımız da ihmal edilmemiş. Bu arada vefatının 100. Yılı
dolayısıyla büyük hikâyecimiz Ömer Seyfettin hakkında da program yapılması
dikkat çekiyor. Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya da vefat yıldönümünde yâd
edilmiş. Merhum Nuri Pakdil ile yaşayan mütefekkir ve şair üstadımız Sezai
Karakoç panelleri de dikkat çekici.
Mevlâna Şiir Şölenleri
Türkiye
Yazarlar Birliği’nin Karatay Belediyesi ile birlikte neşrettikleri Mevlâna Şiir Şölenleri de muhtevaca
zengin, hacimce büyük. Hasan Kılca ve Ahmet Köseoğlu’nun takdim yazılarından
sonra D. Mehmet Doğan’ın “Şiir Söylemek ve Şiiri Konuşmak” başlıklı metnini
okuyoruz. Osman Özbahçe “Modern Türk Şiiri Genel Çerçeve” ile kitapta
görünürken Hakan Şarkdemir ise “Türk Şiiri; Modern, Postmodern ve Sonrası”
yazısıyla farklı bir pencere açıyor. Kitap Mevlâna
Şiirleri Güldestesi hüviyetinde ama genel bir antoloji görünümü de veriyor.
İçinde şiirleri bulunan şairler arasında tanıdık pek çok isim var: Ahmet Kot,
Hüseyin Akın, Kâmil Uğurlu, Mevlâna İdris, Mustafa Uçurum, Vural Kaya,
Cemalettin Latiç, Hüseyin Atlansoy, Mustafa Özçelik ve Nurullah Genç yaşayan
şairlerden sadece bir kısmı. Tabii daha pek çok şair ve yazarın çalışmaları yer
alıyor bu eserde. Vefat etmiş şairlerimizin şiirleri de unutulmamış.
Hakkâri Üniversitesi’nden Kalıcı
Yayınlar
2016’dan 2019’a Hakkâri
Üniversitesi
kitabında, kuruluşundan itibaren eğitim kurumunda yapılan faaliyetler
anlatılıyor. Eğitim hizmetlerinin giderek nasıl iyileştirildiği dile
getirilirken düzenlenen konferanslar, yapılan ziyaretler ve kütüphane hizmetleri
üzerinde de uzun uzadıya duruluyor. Şehrin güzel tabiat manzaralarının da
serpiştirildiği kitapta “1. Ulusal Hakkâri Film Festivali Kısa Film Yarışması”
ödül töreni ile ilgili sayfalar merak uyandırıyor. Bu arada Hakkâri Meydan
Medresesi’nin tarihçesi, geçmişteki kültür ve eğitim hayatının ihtişamını
gösteriyor. Kitapta alaka çeken bir bölüm de “Fuat Sezgin Konferansları.” Uluslararası
bilim dünyasının tanınmış ismi Sezgin’in ardından yapılan çalışmalar, doğrusu
takdire şayan ve iftihar vesilesi. Hakkâri
Üniversitesi kitabında da
üniversitenin eğitim, kültür, sanat ve medeniyet odaklı çalışmaları detaylıca sunuluyor.
Zap Havzası Uleması Sempozyumu
Hakkâri
Üniversitesi Yayınları arasında bulunan 1.
Uluslararası Zap Havzası Uleması Sempozyumu’nda önemli tebliğler var. İki
cilt hâlinde hazırlanan yayının editörleri Arş. Gör. Yaşar Kaplan, Öğr. Gör.
Murat Adıyaman ve Öğr. Gör. Emin Yıldırım. Sempozyumun açılış konuşması Hakkâri
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş. Pakiş, burada Uluslararası Zap
Havası Sempozyumu’nun ana gayesini, “Tarih boyunca bu havzada oluşturulan
kültür ve medeniyet kurumlarını ortaya çıkarmak bu kurumlarda yetişmiş olan
önemli şahsiyetleri tanımak, tanıtmak ve onların geleneğimiz ile düşünce
dünyamıza olan katkılarını ve etkilerini tartışmaya açmaktır.” şeklinde
açıklıyor. Eserin ilk sempozyum tebliği-makalesi Mardin Artuklu Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Özcoşar’a ait.
Makalenin başlığı: “Ulema ve Ümera: Hakkâri Hanedanında İlim Geleneği.” Eser,
yetkin bilim adamlarının diğer tebliğleriyle birlikte bir bakıma bölgenin ilim
envanterini çıkarıyor.
Tarihte Hakkâri Sempozyumu
Üniversitelerin en büyük kültürel hizmetlerinden birisi de düzenledikleri sempozyumlardır. Bu toplantılarda sunulan ve tartışılan tebliğlerin daha sonra kitaplaşması ayrı bir güzellik. Uluslararası Tarihte Hakkâri Sempozyumu da mümtaz ilim adamlarının değerli tebliğ-makalelerinden oluşuyor. “Hakkâri, Batılılar ve Nasturiler”, “Hakkâri Bölgesinde Eğitim-Öğretim ve Medreseler”, “19. Yüzyılda Hakkâri’nin İdari yapısı”, “Tarihte İz Bırakmış Hakkârili Önemli Edebî Şahsiyetler”, “Hakkâri Bölgesinde İslami Fetihler”, “Hakkâri Beyliği’nin İlk Kuruluşu” “Emeviler ve Abbasiler Arasında Hakkâri Beyleri”, “Selahaddin Eyyubi Döneminde Haçlı Seferlerine Karşı Direnişte Hakkârililerin Rolü.” Mühim metinlere imza atan akademisyenlerden bazılarının isimleri şöyle: Ebubekir Ceylan, Yakup Canbolat, Ramazan Turgut, Mehmet Demirtaş, Ferhat Tekin, İsmail Kıran, Özden Özgen, Nevzat Eminoğlu, Ümit Işık, Hatip Erdoğmuş, Semih Gezer, Oktay Belli Şahabettin Öztür, Bilal Yılmaz, Engin Korkmaz, Yusuf Baluken, Vedat Evren Belli, Yusuf Hırori, Şakir Gözütok, Yaşar Kaplan, Vecihi Sönmez, Nesim Sönmez, Abdülcebbar Kavak.