'Kurtuluş Savaşı' veriyoruz
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin oluşturduğu “Yüzyılın Felaketi”ne karşı “Kurtuluş Savaşı” veriyoruz. 6 Şubat Pazartesi günü herkesin “ölüm uykusu”nda olduğu bir anda ansızın patlak veren zelzeleye hazırlıksız yakalandık.
Savunma hattını istihkam edemeden
yediğimiz (birincisinde 717 ikincisinde 500 olmak üzere 1217 atom bombasına
eşdeğer) iki ağır baskında sadece yuvalarımız yıkılmadı; ağır yara aldık, binlerce
şehit verdik.
110 bin kilometrekare alan ve 13
milyon 500 bin kişinin yaşadığı Kahramanmaraş, Adana, Osmaniye, Hatay, Kilis,
Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır onarılması imkânsız
hasarlar aldı. Milletçe topyekûn başlattığımız “Kurtuluş Savaşı” seferberliğinde ağır travmayla birlikte bir
taraftan yaralar sarılırken, diğer taraftan enkazların altında kalan on binlerce
neferimize ulaşmaya çalışıyoruz.
Mucizeler, umutlar tükendiği zaman belirirmiş... Gecelerin
gündüze evrildiği 4 gündür bu mucizelere şahitlik ediyoruz...“Sesimizi
duyan var mı?..” yakarışlarına ses veren Selahattinler, Hediyeler,
Gülaylar, Masallar, Beratlar, Birgüller, Haticeler, Elifler, Ayçalar, Ahmetler,
Yusuflar, Serhatlar, Müslümler, Eymenler, Esralar, Ahmetler, Bekirler, Aliler,
Zeynepler, Feyzullahlar, Mertler ve daha nice nice canlar tırnaklarla kazılan
enkazların altından birer birer çıkartılıyor.
Mucizeler yaşandıkça, geride umutlanıyor...
Fakat, ne yazık ki, enkazların altındaki binlerce can için umutlar her geçen
saniye azalıyor... Zaman ilerledikçe hayatta kalanları artık deprem değil, hipotermi, havasızlık, susuzluk, açlık öldürüyor.
Karşımızda sinsi bir düşman var;
nereden, ne zaman ve nasıl vuracağı belli olmayan saldırılarını aralıksız sürdürüyor.
Büyük saldırıdan sonra 1200’e yakın artçı ile korku salan zelzele; korku ve paniği
pompalayarak travmalara neden oluyor. Tıpkı Sarıkamış Harekâtı’nda olduğu gibi
hipotermi, susuzluk ve açlık sonucu şehitlerin sayısı her saniye artıyor. 7,7
ve 7,6 şiddetindeki saldırılarla asrın en büyük felaketine maruz kalan Kahramanmaraşlılar,
Adanalılar, Osmaniyeliler, Hataylılar, Kilisliler, Gaziantepliler, Şanlıurfalılar,
Adıyamanlılar, Malatyalılar, Diyarbakırlılar hem enkazın üstünde, hem de altında
inim inim inliyor.
Seferberliğe katılan 110 bin 571 kişilik
AFAD, PAK, JAK, JÖAK, UMKE, AKUT, MEB, Kızılay, İtfaiye ve STK’lardan oluşan arama
kurtarma kahramanlarına destek veren 85 milyonluk ordu “Kurtuluş Savaşı”nın hasarlarını azaltmak için elinden gelen bütün
imkânları seferber ediyor. Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan sahada, stratejik
hamlelerle zayiatı en aza indirmek, savaşı kazanmak için stratejik hamleler
yapıyor.
Devlet-millet elele; yeni bir “Kurtuluş Savaşı” veriyoruz.
*
Ölüm ile hayat arasında gelgitlerin
yaşandığı, tırnaklarla kazılan enkazların altında umutların azaldığı anların
zirvesindeyiz. Depremin 4. gününde yapılan açıklamalara göre hasar gören bina 6
bin 444’ü, yaralı sayısı 64 bin 194’ü, can kaybı 16 bin 170’i buldu. Bu sayının
daha da artmasından endişe ediliyor.
HÂMİŞ:
Bu ağır “Yüzyılın Felaketi” sonucu sadece evlerimizi ve insanlarımızı değil,
Gaziantep’in simge eserlerinden kadim Gaziantep
Kalesi’ni, Sultan 2. Abdülhamid’in
yapımına destek verdiği tarihi Malatya
Yeni Camii, Hatay Meclis Binası
ve daha birçok insanlığın kadim mirası kültürel eserlerimizi de kaybettik.