Kürtlerin Zeytin Dalı Harekatı'na tepkisi
6-8 Ekim 2014 Kobani olaylarını hatırlıyorsunuz. Dönemin HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ABD'den dönmüş, DEAŞ'ın Kobani'ye saldırmasını bahane ederek halkı sokaklara çağırmıştı. Bunun üzerine sokaklar 3 gün alev alev yandı ve aralarında lise öğrencisi 16 yaşındaki Yasin Börü'nün de bulunduğu 52 vatandaşımız PKK-HDP yanlıları tarafından hem de Kurban Bayramı'nda katledilmişlerdi.
Ama bir yıl sonra Hendek Terörü sürecinde PKK ve HDP defalarca halkı sokaklara çağırdığı halde kimse oralı olmadı. Günlerce halkı protesto eylemlerine çağırdıkları halde bu çağrıya uyan da olmadı. Ondan sonra HDP sokak çağrılarını sona erdirdi. Tam da o günlerde Osman Baydemir'e, Halk neden çağrılarınıza cevap vermiyor? diye sormuş, "Biz halkı çok yorduk, biraz dinlenmeli." cevabını almıştım.
Aynı soruyu 2015 Temmuz-2016 Haziran arası bölge illerinde yaşayan insanlara da sorduk:
HDP'nin gösteri ve yürüyüşlerine neden kayıtsızsınız? diye, aldığımız cevap "yorgunluk" ile ifade edilemeyecek kadar farklıydı:
"HDP toplanın dedi toplandık, yürüyün dedi yürüdük, slogan atın dedi attık, oturun dedi oturduk, karda kışta gösteri dediler katıldık, işimizi gücümüzü bırakıp yollara düştük. Çek-senetlerimizin protesto edileceğini bile bile kepenk kapatın dedi zorla da olsa kapattık. En son 7 Haziran seçimlerinde çok oy verin ki siyaset güçlensin dediler. Biz de seferber olduk, 'HDP güçlensin ki PKK'ya silahları bıraktırsın' diye kapı kapı dolaşıp HDP için oy istedik. HDP % 14 oy aldıktan sonra maalesef CHP ile kucaklaştı, sonra silah bıraktırmasını beklediğimiz PKK'ya tamamen teslim oldu. Biz HDP tarafından kandırıldığımızı düşünüyoruz. PKK bunca yanlışı ve üstelik en son şehirlerimizde hendek kazarak hayatımızı mahvettiği halde HDP bir kere çıkıp, 'yanlıştır, yapma' demedi, diyemedi. Böyle bir HDP'nin çağrıları bizim için artık bir kıymet taşımıyor."
2016 başında aldığımız bu cevap vatandaşın olan biteni nasıl yorumladığını ortaya koyuyordu.
Bugün durum farklı mı acaba? Bildiğiniz gibi Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı öncesi bilhassa HDP ve Kandil "çok kötü şeyler olacak" tehdidinde bulunmuştu.
Hatırlarsınız, HDP Milletvekili Ayhan Bilgen son derece kışkırtıcı bir dil kullanmış ve "Harekat başarılı olursa iç savaş çıkar, başarısız olur ise darbe olur" demişti. Oldukça provokatif bir dildi. Kandil'den de bu minvalde açıklamalar, tehditler gelse de bölge halkından iltifat görmedi. Kimse bunu sadece OHAL ile açıklayamaz, çünkü OHAL'in, faili meçhullerin, DGM'nin, sıkıyönetimin bulunduğu yıllarda halkın HDP'nin selefi partilerin çağrılarına rağbet gösterdiğini gayet iyi biliyoruz.
Geçtiğimiz hafta Zeytin Dalı Harekatı hakkında bölge insanı ile konuştuk. Bazı dostlara da mesaj yoluyla sorumuzu sorduk:
Neden?
En küçük bir olay için yüzbinlerce insan günlerce alanları inletirken, Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı HDP'nin bütün çağrı ve kışkırtmalarına rağmen Kürtlerde bir tepkiye yol açmadı?
Bu sorumuza marjinal tarafların "sloganları" dışında Mardin'den, "Afrin'in Kürtlerin bir meselesi olduğuna inanmıyoruz. Kürtler olarak Suriye'de oynanan oyunun küresel bir oyun olduğunu, 100 yıllık bir ayrıştırma hikayesi olduğunu biliyoruz." cevabı geldi.
Aynı soruya Batman'dan, "Halkımız CHP ile kucaklaşan, FETÖ ile sarmaş dolaş olan HDP ve PKK'nın niyetini anladı; ABD'nin istediği İslamsız bir Türkiye, ya da FETÖ dinine tabi bir Türkiye. ABD'nin bu projesine hendek ve sonrası ile HDP-PKK da destek veriyoru2026 Kürtler PKK ve HDP'nin bu halinden dolayı hayal kırıklığı yaşıyor. Çünkü bizler ilk kez bu kadar ümitlenmişken Batı'nın desteğiyle coğrafi kazanım için PKK ve HDP her şeyi bir anda yıktıu2026 Kürtler HDP'nin organize ettiği en basit bir basın açıklaması veya bir etkinliğine dahi katılmayarak yapılan yanlışlara tepkisini ortaya koymaktadır." cevabını aldık.
Bingöl'den ise "Neden Amerika, Almanya, İsrail, Belçika, FETÖ'ye kucak açıyor? Neden PKK ve YPG bu devletler için bu kadar önemli? Binlerce TIR dolusu silah DEAŞ için mi verildi? Biz hedefin Türkiye olduğunu anladıku2026" cevabı geldi.
Diyarbakır'da ise konuştuğum çok kişinin cevabı, "Amerika 100 yıl önce İngilizlerin bu bölgede oynadığı oyunu biliyor, bugün aynı oyunu kendisi oynamak istiyor, ama biz bu oyunda yokuz. PKK ve YPG oynamak istiyorsa bizi ilgilendirmez." oldu.
Yine Mardinli bir genç, "Afrinli dindar insanlar YPG tarafından sürgün edildi. Oranın halkı bir an önce PKK'dan kurtulmak istiyor." şeklinde cevap verdi.
Bütün yorumları buraya aktarmamız sayfamızın hacmini çok çok zorlar. Sorumuza genel olarak, "Zeytin Dalı Kürtlere değil, ABD'nin Türkiye'ye karşı kullandığı PKK ve Suriye'deki uzantısı olan YPG'ye karşı düzenlenmiş bir harekattır." şeklinde cevaplar aldık.
Diyarbakırlı Üniversite öğrencisi Hediye'nin cevabı anlamlıydı:
"Türkiye'den başka bir ülkemiz yok, bunun bilincindeyiz. Ülkemizi hiçbir şeye değiştirmeyiz ve ABD-PKK kirli ittifakının Türkiye'yi Suriyeleştirmesine izin vermeyiz."
Kısacası Kürtler Suriye'de olan bitenlerin Türkiye'nin geleceğinden daha değerli olmadığını kalın harflerle dile getiriyorlar. Türkiye hakkında arzu etmeyeceğimiz planların figüranlarına olumlu bakmayız.