Dolar (USD)
34.76
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2948.16
BIST 100
9878.6
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Ekim 2022

Kürtlerin oyu kimsenin tekelinde değil

Kim ne kadar itiraz ederse etsin, bugün eğer Kürtler korkmadan “ben Kürdüm” diyebiliyorsa, rahatlıkla Kürtçe konuşabiliyorsa, çocuklarına Kürtçe isimler koyabiliyorsa, Kürtçe kaset dinleyip, Kürtçe TV izleyebiliyorsa bunda Başkan Erdoğan’ın katkısı çok büyüktür. Başkan Erdoğan’ı ve AK Parti’yi sevmeyebilirsiniz. İdeolojik ve siyasi olarak muhalif de olabilirsiniz. Ancak bu tepkiniz ve muhalif oluşunuz asla ama asla ülkeye ve ülkenin milli menfaatlerine muhalefete dönüşmemeli. Tabi ki Kürtlerin geçmiş kadar olmasa da bugün de sorunları vardır. Ama Türkiye’de sorunu olan sadece Kürtler mi? Türklerin veya Arapların sorunu yok mu? Tabi ki herkesin sorunu var.

Bakın AK Parti öncesi Türkiye’de Kürtlerin geri bırakılmışlığı, dışlanmışlığı, ötekileştirilmesi, yok sayılması yani inkârı gibi birçok sorun vardı. Ancak gerçekten son 20 yılda bu sorunları renk, dil ve parti ayrımı yapmadan Allah rızası için çözmeye çalışan ve büyük oranda da çözmüş bir iktidar vardır. Her şey dört dörtlük mü tabi ki hayır, eksiklik aksaklık yok mu? Tabi ki var.

Kürt seçmen kime oy verecekmiş? Tabi ki Kürt seçmen oyları 2023 yılı seçimleri için çok önemli. Ama Türk seçmen oyları önemsiz mi? Neden kimse “Türkler” veya “Araplar” veya “Lazlar” kime oy verecek diye sormuyor da illa ki Kürtlerin tercihi merak konusu? Bu söylemler kesinlikle Kürtlere hakarettir.Kürtleri iradesiz ve köle bir toplum gibi gösterme gafletidir. Şüphesiz her Kürt, kendi beynine ve kendi bedenine hükmetme hak, yetki ve becerisine sahiptir. Hiçbir Kürdün oyu, hiçbir parti için çantada keklik de değildir. Bakın şunu asla kimse unutmasın! “Kürtler hiçbir zaman köle bir toplum olmadılar ve olmayacaklar. Diğer bütün etnik unsurlar kadar iradeli, onurlu, gelenek ve göreneklerine, hem dinine hem de dilinebağlı kadim bir halk topluluğudur.”

Hiçbir yapı ve grup, parti ve siyasi kişilik tüm Kürtler adına, toptancı bir yaklaşımla irade ve siyasi hedef ortaya koyamaz. Tüm Kürtler adına konuşamaz. Bu kimsenin hakkı da haddi de değildir. Kürtlerin oyu kimsenin tekelinde değildir. Kürtler köle ve hizmetçi bir toplum hiç değildir. Bakıyoruz son zamanlarda konu genelde seçim olup, Kürt oylarına ihtiyaç hâsıl olunca göstermelik Kürt dostları peydah oluyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Ortada yaşanmış bir tarih, acılarla dolu bir hikâye var. Kürtlere bu güne kadar kim düşman kim dost oldu hepsi bellidir. Kürtler yeminli Erdoğan düşmanlarının göstermelik, riyakâr desteklerine muhtaç da değildir. Onların üç kuruşluk siyasi hesapları için, kullanmak isteyecekleri rakı masası mezesi hiç değildir.

CHP Kürt sorununda meşru muhatap HDP derken, iki önemli noktada mutlaka kamuoyuna açıklama yapması lazım; Birincisi “Kürt sorunu” derken sorunu nasıl tanımlıyor, neyi veya hangi sorunları Kürt sorunu olarak görüyor? İkincisi Kürt sorunu dediği sorunu nasıl çözecek? HDP ile nasıl uzlaşacak, masaya oturacak? Misal CHP, AK Parti’nin kaldırdığı ve yıllarca Türk etnik ırkına mensup olmayan çocuklara, “Türküm, doğruyum, varlığım Türk varlığına armağan olsun” dedirten andımızı tekrardan geri getirecek mi yoksa iyi ki kalktı mı diyecek? Bunun yanında CHP, Kürtlerin bir kesimimin çözüm bekleyen talepleri arasında olan “anadilde eğitim” ve “vatandaşlık tanımımın değişmesi” talepleri için nasıl bir yol bulacak? Buna sıcak bakacak mı?

Yoksa bu konularda hiç suya sabuna dokunmadan maksat yeşillik olsun da İstanbul seçimleri gibi 2023 Cumhurbaşkanı seçiminde Kürt oylarını almak için oyalamakla uğraşacak, topu taca mı atacak? CHP bence ne kendi seçmenine ne de HDP seçmenine dürüst davranmıyor. Kendi partilerini ziyarete gelmiş HDP ile ortak foto vermeyen, ortak basın açıklaması yapmayan, buna cesaret dahi etmeyen bir CHP, nasıl olurda HDP ile Kürt meselesinde yan yana gelecek,bu sorunları çözecek? Velhasıl kelam, işin özü; “Dert, Kürt sorunu değil, tarihi 2023 seçimleri için çok ama çok lazım olan Kürt oyu.”