Kürtler EVET HDP hayır PKK boykot diyor
Referandumda (başkanlık); 'Kürtler EVET, HDP hayır, PKK boykot' diyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi referanduma gidiyor. PKK/DTK/DBP,u2026 ve HDP'de şimdilik kafalar karışık. HDP, DBP gibi BAAS tipi yapılanmalar, her ne kadar 'herkesin hayırı kendine' diyerek, referandumda HAYIR oyu kullanacaklarını ilan etse de son sözü konjoktüre göre yine PKK (Cemil BAYIK) söyleyecek. PKK marjinalleşme korkusundan dolayı referandumu boykot etmekten yana. HDP ise daha çok ERDOĞAN nefretinden, düşmanlığından dolayı HAYIR oyu kullanmaktan yana. Önümüzdeki süreçte bu belli olacak. Referanduma kadar kararları kesin değil. Her an geri adım atıp, boykot seçeneğine dönebilirler. Boykot seçeneği de hayır seçeneği de direk AK Parti ve ERDOĞAN'a yarayacağı için de kara kara düşünüyorlar.
Halk sandığa giderse, büyük ölçüde EVET diyecek ve evet oyları HDP'nin seçimlerde aldığı oylardan çok daha yüksek çıkacak. Bu korku PKK ve HDP'yi kara kara düşündürüyor. Onun için boykot (referandumdan sonra yapılacak olan cumhurbaşkanı seçimi için de geçerli) diyerek halkı sandıktan uzak tutma amaçlanabilir. Bu şekilde katılımı düşük gösterip, seçimleri şaibeli hale getirme planına dönebilirler. Boykot durumunda sandığa gitmeyenlerin oylarını da hanelerine yazmakta mahirdirler.
AK Parti MHP ile işbirliği yapıyor diyerek propaganda yapıyorlar ama, halk onlara; siz de CHP ile işbirliği yapıyorsunuz diyerek cevap veriyor, hatta tepki gösteriyor. Bu durumda MHP ile işbirliği propagandası işe yaramıyor ve HDP'nin CHP ile görüntü vermesi, CHP ile işbirliği yapma pozisyonuna gelmesi, halk karşısında zorlanmalarına bile sebep oluyor. Daha önce İmralı görüşmelerinde başkanlığı destekleyeceklerini ifade eden ABDullah ÖCALAN ile çelişkiye düşme korkusu, Kürtler'i tamamen kaybetme korkusu en büyük korkuları. Bu korkulardan dolayı kafalar karışık. Strateji henüz net olarak çizilmiş değil. Konjoktüre göre karar verecekler. Tabi ki son sözü yine Cemil BAYIK ve ekibi söyleyecek. ÖCALANCILAR ekibi ise cılız bir evet diyor ama, şimdilik beklemedeler. Cemil BAYIK ve ekibi referandum tarihinin netleşmesini bekliyorlar. BAYIK ne derse o olacak.
Referandumdan önce ÖCALAN da bu konuda bir açıklama yapabilir. ÖCALAN Kürtler'e güvenmediği için numarada 'herkes serbesttir' diyerek, demokrat görünümlü ve zevahiri kurtarma yoluna gidebilir. Kalmayan otoritesini göstermek için evet diyerek destekleyebilir de. Çünkü halkın çoğunluğu evet deme eğiliminde. Ama, bu düşük bir ihtimal. Çünkü BAYIK ve ekibi ÖCALAN ve ekibinden çok daha güçlüler. Onun için, BAYIK ve ekibini daha fazla kızdırmamak için, 'son sözü KCK söylesin' diyerek, Cemil BAYIK'a da verebilir. Yani ABDullah ÖCALAN, her zamanki gibi yine ikili oynayacak. Sonuçtan da kendisi dışındaki herkesi yine suçlayacak.
Korku Siyaseti Stratejisi
HDP, DBP, PKK,u2026 gibi BAAS tipi yapılanmalar, her zamanki gibi korkutma stratejisi izliyorlar. Tamamen korku üzerine kurulu bir strateji izliyorlar.
'Kürtler asla meclise giremeyecek' diyerek, korkutmaya çalışıyorlar. Halbuki % 10 seçim barajı (ileride) kalkacak. Her parti ve her görüş meclise girebilecek.
'Diktatörlük gelecek ve Kürtler tek parti dönemi gibi ezilecek' diyerek, korkutmaya çalışıyorlar. Anakronik bir şekilde kendileri hala tek parti döneminde yaşıyorlar. PKK ve ÖCALAN'ın yıllardır kendilerine uyguladıkları diktatörlüğü inkar ediyorlar. HDP ve DBP gibi BAAS diktatörlük kurumları kurdukları halde, PKK tepesindekiler 40 yıldır yerlerinde durdukları halde, Öcalan için ebedi lider dedikleri halde, Öcalan için diktatör demiyorlar ama, % 50 üzerinde halk oyu alan ERDOĞAN'a diktatör diyebiliyorlar.
'Erdoğan Atatürk gibi bir diktatör olacak' diyerek, korkutmaya çalışıyorlar. Bu kafa aynı zamanda ATATÜRK'e de diktatör diyen kafadır. ERDOĞAN için ATATÜRK'ün dinci/İslamcı versiyonu diyorlar. Erdoğan'ın Atatürk gibi bir diktatör olacağını iddia ederek propaganda yapıyorlar.
'Kürtler yok edilecek' diyerek, korkutmaya çalışıyorlar. Kürtler devletin her kademesinde varlar. Mecliste varlar, orduda (TSK) varlar,u2026 her kurumda, yerde varlar ve Türkiye'yi de kendi ülkeleri olarak görüyorlar. Bunun farkındalar ama, bu gerçeği inkar ediyorlar.
'Faşist düzen geliyor' diyerek, korkutmaya çalışıyorlar. PKK'nin kurmaya çalıştığı düzenin, faşist BAAS tipi bir düzenin en zirve noktası olduğu gerçeğini bile inkar ediyorlar bununla.
'AK Parti ile MHP işbirliği yapıyor' diyerek, korkutmaya çalışıyorlar. CHP ile işbirliği yaptıkları halde AK Parti ile MHP işbirliği içinde diyerek propaganda yapıyorlar.
MHP özellikle 15 Temmuz direnişine karşı dik durarak, Kürtler arasında da ciddi bir sempati yakalamıştır. Bu henüz oya dönüşebilecek bir sempati değil ama, ciddi bir imaj düzelmesi var. MHP bunu değerlendirebilir. MHP'nin Kürt düşmanı olmadığı, PKK şiddetine karşı olduğu gerçeğini ise, zaten yıllardır çarpıtıyorlar.
Referandum sürecinde her parti birbirleri ile işbirliği yapabilir. Yasal sınırlar içerisinde yapılacak her türlü ittifak, işbirliği,u2026 meşrudur ve haktır. AK Parti ile MHP işbirliği de CHP ile HDP işbirliği de yasal sınırlar içerisinde meşrudur ve haktır. CHP, HDP ile ittifak yapabilir hatta ileride CHP ile HDP tek parti olarak birleşebilir de. Bu da kendi kararlarıdır.
Kürt Halkı referandumda yüksek katılım ve yüksek bir destekle; PKK, HDP, DBP,u2026 gibi BAAS diktatör yapıları cezalandırabilir. AK Parti ve özellikle de MHP, referandum süresince ciddi bir hata yapmazlarsa, Kürtler'in büyük çoğunluğu referandumda EVET diyerek destek verebilir. Ayrıca MHP (BAHÇELİ); referandumda evet, cumhurbaşkanlığı seçiminde ise, Erdoğan'a hayır diyebilir. Cumhurbaşkanının MHP'li biri olmasını gündeme getirebilir.
AK Parti ve MHP ittifakı ile CHP ve HDP ittifakı Türkiye için bir fırsattır.
Referandumda MHP'nin AK Parti'ye yakınlaşması, RP (Erbakan) ve MÇP (Türkeş) ittifakı gibi bir sonuç doğurmayacaktır. Kürtler başka bir tarafa kayamayacak çünkü; HDP (PKK) alabileceği maksimum oya (7 Haziran) zaten ulaşmıştı. Fakat, Türkiye'nin geleceği açısından AK Parti MHP'ye yakınlaşmamalı, MHP AK Parti'ye yakınlaşmalıdır.
AK Parti MHP ittifakı; Türk milliyetçileri ile Kürtleri birbirlerine yakınlaştırabilir. Her iki kesimin AK Parti çatısı altında toplanmasını sağlayabilir. Bu da Türkiye'nin geleceği için önemli bir adımdır. MHP ve HDP tabanı, birleşebileceği bir ortak adres (AKP) bulmuş olur. Kürt toplumunun, MHP ile ittifak yapan AK Parti'yi ve HDP ile ittifak yapacak olan CHP'yi desteklemesi, Türkiye'nin entegrasyonunu tamamlaması için iyi bir fırsattır. Birlik ve beraberliğimiz ve Türkiye'nin geleceği için de önemli bir fırsattır.
NOT: Astana sürecini hazmedemeyen ABD ve ortakları, Suriye'yi güvenli bölgeler kurma bahanesi ile işgal etmeye hazırlanıyorlar. Tehlike (ABD) adım adım bize (Türkiye) yaklaşıyor. ABD, İncirlik (İncirlik üssünü nükleer başlıklarla birlikte Suriye'ye taşıma yoluna da gidebilir) üssü gibi yüksek kapasitede bir askeri üssü, Suriye PKK kantonu (Haseke,u2026)'nda kurmaya çalışıyor. PKK üzerinden Türk-Kürt savaşı çıkararak, Türkiye'yi dış müdahaleye (ABD, NATO,... işgali) açık hale getirmeye çalışıyor. Ne ABD (TRUMP)'ye ne Rusya'ya güvenemeyiz. 15 Temmuz darbesinin temel sebeplerinden biri olan 'Dünya 5'ten Büyüktür'ü artık kullanmamak lazım. Başımıza daha büyük belalar açabilir. Yapmamız gereken, yeni bir pakt kurmaktır. Yeni bir dünyanın temellerini atmak zorundayız.