Dolar (USD)
34.76
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2948.16
BIST 100
9878.6
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 May 2023

Kürt seçmen üzerinden tarz-ı siyaset

Millet İttifakı koalisyon yapısı ile bir yandan işin niteliği gereği koalisyonun parçaları olan siyasi partilerin seçmenlerini bir araya toplayarak oy oranını artırmayı amaçlarken diğer yandan ideoloji mühendisliği ile Kürt seçmene kendi ittifaklarını doğru adres gösterme çabası içerisinde.

Sosyo-politik yönü gereği en ilginç ve sıra dışı olanı Millet ittifakının Kürt seçmen üzerine kurguladığı ideoloji mühendisliğine dayalı izlediği bu tarz-ı siyaset.

Bu seçimlerde 62 milyon seçmenin yaklaşık 13 milyonu Kürt seçmenden oluşuyor. Bu sayı toplam seçmen sayısının yüzde yirmisine tekabül ediyor. Bu nedenle ister kabul edilsin ister edilmesin Kürt seçmenin bu seçimlerde kilit rolde olduğunu rakamlar tüm objektifliği ile anlatıyor.

Kürt seçmenin toplam oyu içerisinde yüzde elliyi aşan HDP’nin seçmeni var. HDP seçmenin içerisinde seküler Kürtlerle beraber, demokratik Kürt seçmenin sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Yine aynı sosyoloji içerisinde muhafazakâr Kürt seçmende var. Önceden kültürel ve siyasal talepler bakımından seküler Kürt seçmen, muhafazakâr kültürel Kürt seçmen ve demokratik Kürtler olarak ayrışan bu sosyolojinin son dönemde siyasal anlamda birbirlerine yakınlaştığına şahitlik ediyoruz. Farklı sosyolojik kategoride olan Kürt seçmen kimlik siyaseti üzerinde tercih oluşturmaya başladılar. Böylece kimlik talebi ve dolayısıyla tanınma talebi her şeyin önüne geçti ve tüm Kürtlerin talebi oldu.

Millet ittifakı bu gerçekler karşısında Kürt seçmenin çoğunun oyunu almadan iktidar hayali kuramayacağının da farkında. Bu nedenle hem ittifakını hem de siyasetini Kürt seçmen üzerine kurguladı.

Önce CHP, HDP ile angajman içerisine girdi. Bu süreçte HDP üzerinden gelen terör eleştirilerine de CHP göğüs gerdi. Amaç Kürt seçmen içerisinde yüzde elliyi aşan HDP’nin seçmenini ittifaka kazandırmaktı. Diğer yandan ittifakın muhafazakâr partilerinde Deva ve Gelecek Partisi kendi seçim beyannamelerinde Kürt seçmenin kimlik taleplerine karşılık gelecek vaatlerde bulundular. Hatırlayın, Deva Partisi anayasada ki vatandaşlık tanımını ve Türk kavramlarını tartışmaya açmıştı. Bu tartışma Millet ittifakı kimlik talebi üzerinde birleşen muhafazakâr Kürt seçmene Deva ve Gelecek partisiyle ulaşma stratejisinden başka bir şey değil. Kürt seçmene vaatler havada uçuşurken ittifak içinde ki partilerin milliyetçi seçmenini de kıvamda tutmak gerekiyor. Özellikle milliyetçi seçmen kimliğinin en belirgin olduğu İyi Parti seçmeni bu tarz-ı siyaseti sindirmeye çalışıyor. Millet ittifakı ise milliyetçi seçmeni konsolide etmek için Mansur Yavaş’ı sahaya sürdü. Mansur Yavaş özellikle Orta Anadolu’da ki mitinglerde ki milliyetçi söylemlerle İyi Parti seçmenin şüphelerini gidermeye çalışıyor. Ancak Yavaş’ın milliyetçi söylemleri ile Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun özellikle HDP’nin söylemlerini tasdik eden söylemleri arasında çok büyük tutarsızlıklar olduğu seçmenin gözünden kaçmıyor.

İlgiler için bir uyarı yaparak konuyu kapatalım; Millet ittifakının nabza göre şerbet siyaseti vaatler ile gerçek görüşleri arasında fikri türbülans yaratıyor. Bu fikri türbülans siyasette samimiyet ve dürüstlük düzeyini de tanımlıyor.

Buna nam-ı diğer; köprüyü geçinceye kadar siyaseti de diyebiliriz. Anlaşılıyor ki o köprü geçilene kadar herkes dayı konumunda. Köprü geçilmeden kimin dayı olduğu ise belirsizliğini koruyacak. Ancak köprü geçilirse şayet sonrasında dayı olmadığı halde dayı itibarı görenler için zor bir süreç başlayabilir.