Dolar (USD)
34.75
Euro (EUR)
36.52
Gram Altın
2950.32
BIST 100
9878.03
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 May 2023

Kürt seçmen oyunu bozdu

14 Mayıs’ta tarihi bir seçim yaşadık. Hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı seçim öncesi Türkiye siyasi sosyolojisi şifreleri üzerinden kurguladıkları stratejik ittifakları ile seçmenin huzuruna çıktılar.

Bu seçim öncesi Millet ittifakı seküler, milliyetçi, muhafazakâr, liberal hatta Kürt seçmene hitap edeceğini iddia ettiği ittifakına çok güveniyordu. İttifakın amirallerine göre millet ittifakı açık ara farkla ve ilk turda seçimi kazanıyordu. Üstelik anlı şanlı anket firmaları da bu söylemi sayısal olarak destekliyordu. Sosyal medyada kurulan sanal sandıklarda sayım çoktan bitmiş ve millet ittifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu bu simülasyon ve halüsinasyonel sanal dünyada Cumhurbaşkanı olarak ilan edilmişti bile.

Ancak 13 Mayıs akşamı sanal olmayan sandıkların sayımına geçilmesi millet ittifakı için sonun başlangıcıydı. Sayımlar sona erdiğinde ilk turda gerekli olan yüzde 50 +1 oyu almasına ramak kalan Sayın Recep Erdoğan kesin zaferini sadece on beş gün ertelemiş olsa da birinci turun mutlak ve kesin galibiydi. Millet İttifakı ise gecenin tartışmasız kaybedeni dahası hayal kırıklığıydı.

Peki millet ittifakı neden hezimete uğradı?

Bu başarısızlığın birçok siyasi-sosyolojik nedenlerle gerekçelendirilmesi mümkün. Ancak ben Millet İttifakı’nın en önemli stratejik hatasından biri olan “Kürt seçmen” stratejisinden bahsetmek istiyorum.

Millet İttifakı seçimin kazanılması için Kürt seçmenin ittifaka kazandırılmasının gerekliliğine inanıyordu. Yaklaşık 13 milyon seçmen sayısıyla Kürt seçmenin öneminin altının çizilmesi doğru bir tespitti. Buraya kadar her şey normal.

Ancak millet ittifakı Kürt seçmene ulaşabilmek adına PKK uzantısı HDP/YSP’nin kapısını çaldı. Dahası Kürt meselesinin çözümünde HDP/YSP’yi muhatap olarak kabul etti. Oysa daha önce pek çok kez uyardığımız üzere Kürt sosyolojisini sadece HDP/YSP üzerinden okumak fahiş bir hataydı. Hele hele HDP/YSP ye muhatap payesi verilmesi millet ittifakı için bugünkü hezimetinin ayak sesleriydi.

Çok defa önemle altını çizdiğimiz üzere Kürt seçmen sosyolojisinin en politik ve en kalabalık grubunu “Demokratik ve Liberal Kürtler” oluşturuyor. Bu sosyolojinin talepleri de HDP/YSP’nin sadık tabanını oluşturan seküler Kürtlerle benziyor. Belki de o yüzden sıklıkla bu iki sosyo-grup birbiriyle karıştırılıyor veya aynıymış gibi görülüyor.

Fakat Demokratik Kürtlerin bariz iki farkı var. Birincisi politik bir seçmen grubu olmaları ve bu nedenle siyasal taleplerin iktidar tarafından yerine getirileceğine inanıyor olmaları, ikincisi ise siyasal taleplerinin birlik ve beraberlik çatısı altında olması ve hukuk dışı ütopik amaçları ve dolayısıyla şiddeti dışlamasıdır. Demokratik Kürt seçmen iktidardan beklediği söylemleri duymadığı zaman iktidardan desteğini çekerek siyasal taleplerine rahatlıkla kimlik kazandırabildikleri HDP/YSP sosyolojisine dahil olabiliyorlar.

Fakat istedikleri söylemlerin iktidar tarafından dile getirilmesi ile blok halinde HDP/YSP sosyolojisinden kopma kabiliyetine haizler.

Millet İttifakı’nın idrak edemediği bu ince nüansı Recep Tayyip Erdoğan çok iyi biliyordu. Zaten O’nu güçlü bir siyasetçi yapan en önemli vasfı milletini çok iyi tanıması değil mi? Bu nedenle 13 Mayıs seçimleri hemen öncesinde Batman mitinginde Kürt seçmene seslendi. İnkâr ve asimilasyon politikalarını sona erdiren kişi olduğunu hatırlattı. Ancak bu yapılanların bir inayet olmadığını zaten Kürtlerin ana sütü gibi helal hakları olduğunu söyledi. Yaptıklarının yeterli olmadığını ama yaptıklarının yapacaklarının teminatı olduğunun altını çizdi.

Bu söylemler ve içerdiği tespitler çok önemliydi. Demokratik Kürt seçmen uzun zamandan beri duymadığı ve duymak istediği şeyleri bizzat Cumhurbaşkanın ağzından duydu. Zaten Kürt seçmen Erdoğan’a inanıyor ve yaparsa yine Erdoğan yapar diyor. Kürt seçmen bu seçimde de Erdoğan’ın arkasında durdu. Bunun sonucu olarak HDP/YSP bir önceki genel seçimde %11 olan oy oranı %8,43 e, 2018 de aldığı 5.772.000 oy sayısı ise 4.791.000’e geriledi. Geçen seçimde HDP/YSP ye oy veren Bir milyon Kürt seçmen bu seçimde HDP/YSP ye oy vermedi. Bu rakamlara ilk defa oy kullanacak bir milyon genç Kürt seçmeni de eklersek HDP/YSP’nin oy kaybı iki milyonu buluyor. Bu rakamlarda yaklaşık %4 lük bir yüzdeye tekabül ediyor.

Ancak şu uyarıyı yapmalıyım, sakın ola ki HDP/YSP’nin oy kaybetmesi Kürt seçmenin siyasi etkisizliği olarak okunmasın. Nitekim bu hatalı okuma da Kürt seçmeni sadece HDP/YSP ile eşitlemek olur ki siyaseten telafisi zor sonuçlar doğurabilir.

Ez cümle; HDP’yi seçimin kilit partisi olarak göstererek PKK’ya statü kazandırmayı amaçlayan büyük resimde ABD’nin Suriye de YPG ile benzer statü kazandırma oyununu Recep Tayyip Erdoğan’ın son andaki söylemlerini dikkate alan sağ duyulu Kürt seçmen bozdu. Oyun bozulunca millet ittifakı da kaybetti. Sonrası mı?

Yedik içtik Allah artırsın masayı kuran (Amerika) kaldırsın.