Kurnaz siyasetçiler familyası!
Aşağıda okuyacağınız satırlar 2008 yılında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın AK Parti'nin temelli kapatılması ve 71 kişinin 5 yıl süreyle siyasetten yasaklanması talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu iddianameden bazı bölümler; "Türkiye'de Türkü vardır, Kürdü vardır, Lazı vardır, Çerkezi vardır, Gürcüsü vardır, Abhazı vardır, aklınıza ne gelirse. Bizdeki etnik unsurları birbirine bağlayan önemli bir din bağı vardır. Çünkü Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman'dır."(Ek. 6) "Hepimizi yaratan mutlak yaratıcı Allah'tır. Ayrıma ne gerek var. O üst ortak paydada birleşip el ele vereceğiz." (Ek.7) Bırakalım kitabını, Kuran'ı öğrensin. Bu durumdan niye rahatsız olalım. Bırakalım rahat rahat öğrensin. Tommiks-Teksas okumaya hiç kimse mani olmuyor ama kendi kitabını öğrenmesine niye mani oluyoruz."(Ek.11) " u2026En büyük dileğim başı kapalı kızlarımızla, başı açıkların el ele dolaştığı bir üniversite, bir ülkedir. Bunun için uğraşıyoruz. Bunu çözmek en büyük aşkımdır. (Ek.44) "Dolayısıyla kula kul olmayacağız, çıkara kul olmayacağız. Fanilere kul olmayacağız, sadece Allah'a kul olmanın hazzını yaşayacağızu2026" Düşünebiliyor musunuz? Bu ülkede bir başbakan "en büyük dileğim başı kapalı kızlarımızla başı açık kızlarımızın el ele dolaştığı bir üniversite hayalimdir" dediği için partisi temelli kapatılmak istendi! Bu denli saçma bir iddianame kuşkusuz toplum vicdanını rahatsız etmiş ve gerekli tepkiler gösterilmişti. Peki, bu dava sürecine MHP, HDP ve CHP'nin tavrı nasıldı?
Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti'nin temelli kapatılması istemiyle açılan dava hakkında; "Şu anda İzmir'in EXPO 2015 adaylığı ilgili tanıtım toplantısına katılıyorum bizim tek gündemimiz İzmir" şeklinde cevap verdi! CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek ise; "Bu karar, beklenen bir karar, normal bir karardır" dedi. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay da; "O halde onlar da laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmadıklarını ispat etsinler" dedi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ise; "Anayasa Mahkemesinin bu kararına göre, Cumhurbaşkanları, cumhurbaşkanı seçilmeden önceki fiilleri nedeniyle yargılanabilirler. Bu gerçek ortaya çıkmıştır. Bu çok önemlidir" şeklinde yaklaştı meseleye. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı; "Hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına herkes uymalı ve saygı göstermelidir." MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır; "Bunun suçlusu AKP'dir. Ülkenin getirildiği noktanın sorumlusu, AKP'dir. Ama Anayasa Mahkemesinin süreci, sorgulanmamalıdır. Herkes de buna saygı göstermek zorundadır." DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş: "Karar, sürpriz olmadı; beklenen bir karardı. AK Parti bu aşamadan sonra parti kapatılmasını zorlaştırmayı gündeme getirmeli. Sadece AK Parti'yi kurtaracak bir girişime destek vermeyiz; ama demokrasi paketiyle bir bütün olarak parti kapatmalar zorlaştırılabilir. Sivil Anayasa gündeme taşınıp tümden bir demokratikleşmeye gidilmeli." Kısacası üçlü ittifakın görüşleri bu yöndeydi!
Cumhuriyet tarihinin en saçma parti kapatma davasını açan bu denli çapsız, basiretsiz, özgürlük yoksunu, hukukçuların ve buna destek veren ses çıkarmayan siyasetçilerin, yazarların, aydınların ve sanatçıların olduğu bir ülkedir Türkiye. 2008'deki dava sürecini hatırlatmamın nedeni; bu çapsız siyasetin ve AK Parti'ye karşı olan nefretin hala devam ettiğini göstermek içindi. Şimdi kalkıp utanmadan Erdoğan'a siyaset dersi vermeye kalkıyorlar! Türkiye'deki muhalefetin kalitesizliğine çok sayıda örnek gösterilebilir. Muhalefet denildiğine bakmayın, Pazartesi yazımda da ifade ettim. Onlar bu ülkede İttihat ve Terakki iktidarlığını devam ettiren dolayısıyla kendilerini ülkenin asıl sahibi olarak gören en vahimi de Üst Akıl'ın yörüngesinde faaliyet yürüten bir gücün unsurlarıdır. Bu ülkede sahici bir muhalefet partisi varsa o da AK Parti'dir. AK Parti ipleri dışarıda olan bu devasa iktidarlığa meydan okuduğu için, halkın iradesini üstün tuttuğu için hedefe oturtuldu. Hadi kendi üsluplarıyla söyleyelim. AK Parti düzene başkaldırdığı için istenmedi.2007,2008, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında peş peşe operasyon geçirmesi ve alaşağı edilmek istenmesinin önemli bir nedeni onun bu devasa iktidara karşı yürüttüğü cesurca muhalefet yüzündendir.
Bu yüzdendir ki Erdoğan diktatör Sisi ise bir aşk şairi gibi çiçekler arasında takdim ediliyor.(Radikal-internet, 31 Ağustos 2015) Bu tam anlamıyla bir tilki siyasetidir. İki Adanalı Türk'ü alıp birini Türk milliyetçiliğine diğerini de Kürt milliyetçiliğine havale etmek hangi kurnazın aklına gelirdi? 7 Haziran seçim süreci boyunca birlikte hareket edeceksiniz, Türkiye siyasetine hiçbir katkısı olmayan şartlarınızla tüm koalisyon seçeneklerini tüketeceksiniz, seçim hükümeti kurdurtmamak için siyaseti kitlemeye çalışacaksınız ve bunun sorumlusu olarak da Erdoğan'ı göstereceksiniz! Başından beri terör örgütünün uzantısı bir partiye oy toplayacaksınız, her türlü desteği esirgemeyeceksiniz hatta PKK'nın öldürdüğü çocukları bile görmezden geleceksiniz, şehit cenazelerini AK Parti karşıtı propaganda malzemesi olarak kullanacaksınız sonra da utanmadan AK Parti HDP el ele manşetleri döşeyeceksiniz! Çatışmalı ortamı bilerek ve isteyerek, kasıtlı olarak çıkartan terör örgütüne rağmen savaşı Erdoğan başlattı diyeceksiniz! Bu ülke bu kadar ahlaksızı bir arada hiç görmemişti! Bugün muhalefet olarak yutturulmaya çalışılan bu kesimin artık kullanma tarihi geçmiştir. Halkı sürekli aşağılayan ve onları salak yerine koymaya çalışan bu kurnaz siyasetçilerin yakın tarihte sandığa gömülmeleri elzemdir. Çünkü imparatorluk bakiyesi olan bu ülke inanın bu denli seviyesiz ve aşağılık bir siyaset anlayışını hak etmiyor!
@sivildemokrat