Kurmanci City'e hoş geldiniz
İşim ve ayrıca kişisel isteğimden dolayı dünyanın neredeyse tamamını gezdim. Bir çok ülke, bölge, şehir ve kutsal mekanı ise defalarca gezdim. Paris Elyesse Sarayı beni boğarken, insanlık değerlerinin süslediği yoksul kabil sokaklarında soluk aldım. Berlin'deki Dom Katedrali'nde ruhum kararırken, Gazze'nin elektriksiz mescitlerinde aydınlık dünyanın keyfini çıkardım.
Moskova'nın ten merkezli işret eğlencelerinden kaçıp Necef'teki İmam Ali'nin, Kerbela'daki Hazreti Hüseyin'in türbelerindeki eşsiz kalabalığın eğlencenin güzelliğin zirvesine atıyordum kendimiu2026
Avrupalı hırsız, katil Irz düşmanı beyaz adamın torunlarının kurduğu Mannhattan beton yığınlarıyla üstüme üstüme gelirken, Dakota'daki, Iowa'daki "Kızılderili" yerlilerin yoksul mahalleleri bana insan olduğumu hatırlatıyordu. Harlem'de, Chicago'nun arka sokaklarında sarıkla dolaşmanın hazzını zirvede yaşadım.
Amerikan Emperyalistlerinin, Ninova, Diyala, Telafer'deki katliamlarından kaçıp Hewler(Erbil)'de nefes alıyordum.
Ankara'nın beton yığınlarından kaçıp Botan Deresi'ne, Şemzinan'a, Cizre'ye, Samsat'a, Bazid(Doğubeyazıt)'in tepesinde şehri manevi varlığı ile koruyan Şeyh Ahmede Xani'nin türbesine atıyordum kendimi.
Beton yığınına hapsedilen Trabzon'dan kurtulmak için Sümela'ya attım kendimi.
Seyyah olup dolaştım dünyayı ama ne eski adı ne de yeni adı Kurmanci olan, bir şehir, büyükşehir, ilçe, kasaba, Kemalist rejimin ünlü nahiye, köy, mezra veya yaylak adı duymadım.
Kurmanci şehrini önceki gün Akşam refikimiz attı ortaya. Hani derler ya "bin yıllık" Kürdüm ama Kurmanci diye ne hiçbir şehrin adını duymadım.
Kurmanci diye bir şehrimiz olsun. Fazla mal göz çıkarmaz diyeceğim ama, ağızı, mabad bölgesine monte edip sofraya davet etmek gibi olacak.
ABD-NATO çetesinin ülkemizde 15 Temmuz'dan sonra hazırlamaya çalıştığı darbe teşebbüsü MİT ve Emniyet'in ortaklaşa yürüttüğü operasyon ile akim kaldı. Yabancı ajanlar Büyükada'da kıskıvrak yakalandılar. Elde edilen belgeler, deliller, ABD, AB ve NATO'nu fena halde sıkıştıracak durumda. Kelimenin tam anlamıyla müttefiki oldukları Türkiye'yi resmen ve fiilen işgal teşebbüsüne giriştikleri ortaya çıktı.
İstihbarat ve güvenlik birimlerinin yaptığı bu operasyon, ne var ki Türk medyasında gerekli ilgiyi bulmadı. Bu da medyanın kimin kontrolünde olduğunun önemli bir karinesi. Ne var ki bu haberi veren medya ise, kelimenin tam anlamıyla operasyonu mundar etti.
ABD-NATO çetesinin Büyükada'da üzerlerinde çıkan harita, Türkiye'yi bölmenin ötesinde daha vahim planlar içeriyor.
Operasyonu mundar eden gazeteye göre ajanların üzerinde çıkan haritada Türkiye'nin belirli bir kesimi "Kürdistan" olarak gösterilmiş ve şehirlerin adı Kürtçe yazılmış. Bu şehirlerden biri de Kurmanci imiş.
Yanaşma akıl ile, ulufe makam ve koltuklarla habercilik de gazetecilik de ancak bu kadar olur. Gazeteciliğin kıyısından köşesinden geçmeyenlere omurgasını aldırdığı için makam menasıb sunarsanız olacağı böylesi bir rezilliktir.
O haritada hedef sadece Türkiye değil, Kürtlerdir de. Haritaya baktığımızda, Kürtleri de ayırıyor. Plan gereği ikinci adımda Kürtleri de bölecekler. Tabi o bölünme sırasında yaşanacak iç savaşta yüz binlerce Kürt birbirini öldürecekti.
Haritanın amacı hepimiz de biliyoruz: Romalılar tarafından tamamen paganist bir din haline getirilen Hristiyanlığın peygamberi İsa aleyhisselamın üçüncü bin yıl krallığını tesis etmektir.
Taşıma akılla gazetecilik yapılmasaydı, o haritada Kürtlerin de birbirine kırdırılacağı planı ele alınırdı. Bu çerçevede de Güney Kürdistan (Kuzey Irak)ta ilan edilen "bağımsızlık referandumu" da değerlendirilir. Bilerek veya bilmeyerek Kürt federal yönetiminin Yeni Hıristiyan İmparatorluğu'na referandum aracılığı ile hizmet ettiği konusu ele alınırdı. Ne var ki, Zekeriya Öz, Kansız Cihan gibi ultra Fetullahçı teröristlerin tetikçileri bugün söz konusu medyada maalesef karar verici konumdalar.
NATO-ABD operasyonunu böylesine sulandırmak ve perdelemek için aptal bir zeka yetmiyor. Profesyonel bir aklın aptallık düzeyinde uygulayacağı bir plan ile bu operasyon mundar ediliyor. Yarın Heybeliada ajanları, mahkemeye bu delilleri sunsalar ve "Krmanci diye sir şehir yok. O harita yerel dillerin coğrafyasını belirtmek içindi" deseler, mahkeme heyetinin yapabileceği hiçbir şey yoktur ve derhal tahliyeyi basar.
Bu omurgasız yanaşmaların egemen olduğu medya daha ne operasyonları rezil edecekler bekleyip göreceğiz.
