Küreselcilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşmanlığının nedeni
Türkiye ve dünya gündeminde öne çıkan konu/lar ne ise bayram buluşmalarında da onlar konuşulur. Biz de sohbet ettiğimiz tanıdıklarla birinci sırada dost! devletlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye düşmanlığını ve İslamofobiayı konuştuk.
Biz Müslümanlar için özeleştiri gerekli, hatta mutlaka olmalı, lakin dünya Müslümanlarına reva görülen vahşetin sebebi her türlü terör ve vahşetin neşv-ü nema bulduğu batıl inanç ve düşüncelerdir. Ortadoğu'da, Uzakdoğu'da Müslümanların hayatını cehenneme çevirenlerin farklı inançlara mensup olmaları nazar-ı dikkatte alındığında,gelecekte bizi nasıl bir dünyanın beklediğini kavramamız açısından önemlidir. Unutmamalıyız ki bu vahşete küreselcilerin dünyaya nizam verme planları çanak tutmaktadır.
Arakanlı masum halkı katledenlerin inancı/dini Budizm'dir.Batı ve Fetullah Gülen'e kalsa "Budizm bir ahlak dinidir!" Kir ve pislikiçinde yaşamayı erdem ve ahlak sayan inekseverbu"ahlak dini!"müntesipleri dini otoritelerinden aldıkları talimatlarla Müslümanlarau2013hem de- vahşetin en dayanılmaz şekliyle katliamı reva görüyor ama "ahlakçılar"ın çıtı çıkmıyor.
Bu vahşet ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. İnancı ve medeniyeti zulüm esaslı olunca bu inançlara mensup devletler kadın, çocuk, masum demeden katletmekte bir sakınca görmezler.
Elhamdulillah, Anadolu insanının irfanı olan bitene vukufiyeti kolaylaştırıyor. Bayram sohbetlerinde Müslüman Anadolu insanı,"Batı'nın* Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a besledikleri düşmanlığın sebebini doğru anlamak gerek." diyordu.Bu bağlamda insanımızda,Batı'dan gelen İslam karşıtlığının nefrete, nefretinşiddete dönüşmesi "Batı'nın gerçekleştirmek istediği planlarına ilavetensahip olduğu inancı ile açıklamak mümkündür."kanaati hakim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı pozisyon alan Atlantikçilerinbu düşmanlıkları Türkiye karşıtlığı ile alakalıdır. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de onların planlarını kolaylaştırma görevini yerine getiren liderlere destek çıkan Küreselciler, kendi milletinin çıkarlarını üstün tutan ve bölgedeki Müslüman halkların haklarını savunan Erdoğan'dan/Türkiye'den rahatsızlık duyuyorlar.
Küreselcilerin terörü beslemesi, desteklemesi vebu örgütlerle iş tutarak coğrafyamızı kan gölüne çevirmesi onların dünya ve kainat tasavvurları ile de alakalıdır dedik. Öte dünya/ahiret, kıyamet, hesap, cennet ve cehennem inancına sahip olmayan ya da bu tasavvuru yanlış inşa edenlerinadaletten, ahlaktan söz etmeleri "güçlünün haklılığı!" ile açıklanabilir.
Biliyoruz ki "Sevgidini, biri sağ yanağına vurursa öbür yanağını çeviru2026" dini olarak lanse edilen heretik Hristiyanlık'a mensup Batı, yeryüzünü kan deryasına çevirmede bütün din ve dinsizlikleri bine katlamıştır.
Dünya kurulduğu günden bugüne kadar bütün insanların gerçekleştirdiği katliamlarda hayatını kaybeden insanların sayısından daha fazlasını Hristiyan Batı Dünyası birkaç asırda gerçekleştirdi. Prens Trubetskoy, "Batı insanlığa karşıdır."ifadesi,Hristiyan araştırmacıların (mesela ZygmuntBauman) verdiği rakamlara göre son bir asırda Hristiyanlar tarafından katledilen ya da yaralanan insan sayısınınyüz milyonları bulması ile gerçeklik kazanıyor.
Dünya üzerinde bir tek silahla yüz binlerce insanı katletme olanağı önceki asırlarda yoktu, ama 20. yüzyıl bu silahlarla başladı. 21. yüzyıl ise dünya bir tek bomba ile birkaç saniyede yüz milyonlarca insanın ölmesi, sakat kalması gibi büyük bir felaketle karşı karşıyadır.
Bu silahlara sahip ülkelere baktığımızda sevgi, hoşgörü, insan hakları, ahlak, şiddet karşıtlığı gibi insanın yaradılış gayesine hizmet eden bu kavramları en çok isti'mal eden devletler olduğunu görmek ayrı bir ironi olsa gerek. Ama Türkiye ülke savunmasında kullanmak üzere yerli silahlar üretmeye başladığıiçin NATO'cu Atlantikçiler Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ı bir kaşık suda boğmak istiyorlar.
Küreselciler tek kutuplu dünyayı, tek devletli dünyaya evirmek için çok kanlı planlar, korkunç stratejilerle bölgemizin jeopolitiğini değiştirmek istiyorlar. Önceleri "demokrasi getireceğiz"yalanları ile ülkeleri işgal eden Batı, şimdi demokrasi lafını ağzına alma gereği duymadan işgallere imza atıyor. Bu işgallerle küreselci stratejiye uygun devletçikler peşinde olan Amerika öncülüğündeki Atlantikçi güçler, bu planlarına uygun teslimiyet göstermeyen devlet ve liderleri düşman olarak görüyorlar.
Bu sebeple Küreselci güçlerin yakın ve orta vadede Türkiye'ye saldırıları artarak devam edecek. Bu saldırıların odağında Türkiye('nin duruşu) olsa da perde önünde Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak. Çünkü Türkiye, lideri Erdoğan'ın kararlı ve inançlı duruşu sayesinde Batı'nın sinsi planlarına karşı koymaktadır. Bir devleti direkt hedefe koymak stratejik açıdan da uygun olmazdı. Her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de var olan muhalefetin bir kısmını yanına alarak lidere saldırmanın getirisi daha fazladır.
Yoksa Küreselci güçlerinTürkiye'ye diz çöktürmek istediğini dünya alem biliyor, Kılıçdaroğlu bilmiyor modunda rolünü oynasa da.
_________________________________
*"Batı ve batıl"derken Hristiyan dünya başta olmak üzere Yahudi, Budist, Hindu dinlerine sahip dünyayı kast ediyoruz.