Küresel kuşatmaya karşı iman savunması
Başını ABD ve Batı’nın çektiği Siyonist ve emperyalist güçlerin küresel kuşatmasına karşı, ancak güçlü bir imanla karşı konulabilir.
Türkiye yapay
gündemlerle haftalardır meşgul edilirken ABD, kaşla göz arasında Rumlarla sinsi
bir savunma işbirliğini imzaladı. Böylece ülkemizi dört koldan kuşatma altında
tutmak isteyen Batılı işgalcilerin geleceğe dönük kirli amaçlarını ve
emellerini görebiliyoruz. Şüphesiz idarecilerimiz bu tehlikenin farkındadır ve
gerekli önlemleri almaktadır. Yeni bir vatan savunmasında en çok muhtaç olacaklarımız,
imanlı insanlarımızdır. Böyle bir tehlike ile karşılaşıldığında tıpkı Çanakkale,
İstiklal Harbi ve 15 Temmuz’daki gibi canını gerektiğinde vatanı için feda edebilecek
gençlerimiz şükürler olsun var. Yeni nesillerin inançlı şekilde yetiştirilmesi
çok önemlidir. Bu bakımdan büyük âlimlerin kıymetli eserleri, yeni nesillere yol
gösterir, yön verir ve idealist olarak yetişmelerini sağlar.
Dadaşlar diyarı Erzurum’un
yetiştirdiği en büyük allamelerden biri de Mehmed Kırkıncı’dır. Gençlik
yıllarımda okuduğum ilk kitabı Hikmet
Pırıltıları’ydı. Herkesin çok sevdiği bu özel eser, defalarca basıldı ve
büyük bir okuyucu kitlesine ulaştı. Hocamızı vefatından kısa bir süre önce
Bâbıâli Sohbetleri’ne davet etmiştik. Mekânımızı şereflendirmiş ve unutulmayacak
bir sohbet lütfetmişti. Henüz 15 Temmuz ihanetini yaşamamıştık. Konuşmasında, o
zaman ‘paralel yapı’ olarak adlandırılan gruba karşı olduğunu, devletinin ve
milletinin yanında saf tuttuğunu herkesin huzurunda açıklamıştı.
Büyük İslam âlimi
Bediüzzaman Said Nursî’nin talebesi olan ve Anadolu’da “Kırkıncı Hoca” olarak
efsaneleşen merhumun ‘bütün eserleri’ yayımlanıyor. Doğrusu benim son
zamanlarda aldığım en büyük müjdelerden birisidir bu. Zira bu eserlere büyük
ihtiyaç vardır. Yeni kurulan Erzurum Kültür Eğitim Kitap ve Kırtasiye
müessesesi tarafından aziz milletimize ve irfanımıza kazandırılan bu eserlerden
ilkini, yani Hayatım Hâtıralarım’ı
daha önce tanıtmıştım. Türkiye’nin son yarım asrını en iyi anlatan hatırattan biridir.
Herkese tavsiye ettiğim bu mühim eserlerden şimdi alfabetik sırayla bahsedeceğim.
KARDEŞLİK ÇAĞRISI
Türkiye’de
birlik ve beraberlik ruhunun sağlanması için hayatı boyunca gençliğe büyük
telkinlerde bulunan Mehmed Kırkıncı Hoca, Alevi-Sünni tartışmalarında da akl-ı
selimle konuşmuş, “sahabe ihtilâflarından bahsetmeyi” gereksiz hatta zararlı
görmüştür. Alevilik Nedir? eserinin
telif amacı da budur. Ona göre, “Sünnî-Alevî ihtilafını canlı tutmak,
Müslümanlığa zarar vermekle beraber, Alevîliğe de bir şey kazandırmış değildir.”
Bu konudaki çağrısı şöyle: “Ey bu milletin birlik ve beraberliğini, sükûn ve
huzurunu, hâl ve istikbalini, dünya ve âhiret saadetini düşünen yüksek nazarlı
hamiyetperver zâtlar! Geliniz, Kur’ân’ın ve Sünnet-i Seniyye’nin irşad
metotlarına samimiyet ve ciddiyetle sarılalım, geçmişteki bu yaraları acilen
saralım. İhtilâf ve tefrikalara fırsat vermeyelim. Meselelere itidal, sevgi ve
ilim ile yaklaşalım. İslâm’a bin yıldır hizmet eden bu vatan evlatlarını dine
ve memlekete zararlı cereyanların kucağına düşmekten muhafaza edelim. Sine-i
Milleti onlar için bir şefkat ve huzur membaı hâline getirelim. Aksi takdirde,
Allah korusun, bu vatan ve milletin başına gelebilecek zararlar, telâfi
edilemeyecek bir noktaya varır. Ortada ne vatan, ne millet kalır. Dolayısıyla
dünya ve âhiretimiz harâb olur.”
Bir
milletin fertlerinin, birbirlerini aynı ailenin fertleri gibi kabul etmedikçe,
hayatlarına bir nizam ve ahenk veremeyeceklerini, batmaya ve sönmeye yüz
tutacaklarını belirten müellifimiz, şu ikazda bulunuyor: “Batmamak ve sönmemek
için gençliğimizi din aşkı, vatan sevgisi, namus duygusu gibi ulvi mefkûreler
etrafında toplamaya ve onları üstün ahlâklı, tarihine, sahip, milletine ve
devletine bağlı fertler hâline getirmeye mecburuz.” Eserin üçüncü bölümünde,
“Dört Halifenin Faziletleri” anlatılıyor. Alevilik
Nedir? Müminlerin kardeşliğini en güzel biçimde dile getiren eserlerden
biridir, okunmalı.
HİKMET PIRILTILARI
Hikmet
Pırıltıları’nda iman hakikatları, Müslümanlar
arasındaki bağlar anlatılıyor. Bir bölümün başlığı şöyle: “Din Kardeşlerimizin
Güzel Hasletlerinden İstifade Etmek” En ağır imani meseleler, misaller
dürbünüyle akla yakınlaştırılıyor. Şu örneği görelim: “Selimiye’nin kubbesinin
elbette bir mimarı olduğunu bedahetle gören akıl, ondan çok daha bariz şekilde,
bu gök kubbesinin bir mimarı olduğunu görüyor.” Merhum Necip Fazıl’ın “mantık
küpü” dediği Mehmed Kırkıncı Hoca’dan “Kayyûmiyet Sırrı”nı öğrenelim: “İnsanın
kalbi durunca, bütün hücrelerin de hareketleri son bulur. Bu cihetle kalp,
Kayyum isminin tecellisine mazhar olmaktadır.” Bu arada eserleri neşredenler
çok hayırlı bir hizmette bulunarak orijinal ifadelere dokunmamışlar. Bugün
gençlerin zor anlayabileceği bütün kelimelerin açıklamalarını sayfa altlarında
vermişler. Türkçenin nefasetini fark edebilmek için dahi olsa bu eserler
okunmalı.
Dinî ilimlerle
uğraşanların hep tartıştıkları “İçtihat kapısı açık mıdır, kapalı mıdır?”
sorusuna İçtihat Nedir? eserinde çok
güzel, ikna edici cevaplar veriliyor. İlk yazıda: “İçtihat Nedir? Şartları
Nelerdir?” sorusuna karşılık buluyoruz. “Müçtehit Kimdir?”, “Asr-ı Saadette
İçtihat”, “Amelî Mezhepler”, “Mezheplerdeki İhtilafın Rahmet Ciheti”, “Meclis-i
Şûra”, “Ehil Olmayan Müçtehitler”, “Bu Millet İçtihaddan Ziyâde İrşada ve İkaza
Muhtaçtır” ve “Dört İmam” bölüm başlıklarından bazıları. Kırkıncı Hoca’nın en
büyük özelliği en ağır meseleleri, en çetrefil konuları son derece sade ve
anlaşılır bir dil ve üslup ile anlatmasıdır. Ömrü boyunca üniversite
öğrencilerine en ağır imani konuları anlatan müellifimizin eserleri sade, yalın
ve açıktır.
İNSAN, MİLLET VE DEVLET
Külliyatın hacimli
kitaplarından biri İnsan, Millet ve
Devlet adını taşıyor. Birinci bölümde “Kâinat Sarayında İnsan” anlatılıyor.
İnsanoğlunun yaratılış hikmeti, vazifeleri dile getiriliyor. İkinci kısım
“İnsan ve İslam” başlıklıdır. Hayatın, dinin, aklın, neslin ve mal-mülkün
korunmasının şart olduğu vurgulanıyor. Bir başka kısımda “Güzel Ahlak”ın
mahiyeti naklediliyor. Ardından “Kötü Ahlak”a dikkat çekiliyor. Altıncı Bölümde
“Toplum Hayatı” var. Bazı başlıklar şöyle: “İnsan Fıtraten Medenîdir”, “Devlet
Millet İlişkisi”, “Örnek İdareci Nasıl Olmalıdır?”, “İstişare”, “Zulüm”,
“Gerçekçi Olmak.” Son kısımda “İnsanlığın Zirve Noktası” Peygamber Efendimiz
anlatılıyor. Müellif, “sebeb-i telif”i şöyle açıklıyor: “Bu kitabı kaleme
almamızın asıl maksadı; insanın derecesini, ehemmiyetini, şeref ve haysiyetini
ve hakiki vazifesinin ne olduğunu anlatıp, iki dünya saadetine vesile olacak
hakikatleri ortaya koymaktır. Ta ki, ahsen-i takvimde yaratılan bu insan, bu
şerefini iman ve ubudiyetle muhafaza etsin, âlâ-yı illiyyîne çıksın ve cennete layık
bir kıymet alsın.”
KADER
NEDİR?
Kader konusunda bazen
inançlı insanların bile kafası karışabiliyor. Kader Nedir? kitabında bütün sorular cevaplanmakta, istifhamlar ve
şüphe bulutları dağılmaktadır. Eserin ilk makalesinde başlık bile ferahlatıcı:
“Kaderin Her Şeyi Güzeldir.” İslamiyet zaten ‘teslimiyet’ten gelmiyor mu? Bir
Müslüman da kaderine razı olacak ve her şeyin Allah’tan geldiğine tam iman
edecek. İlk sayfanın ilk satırlarını okuyalım: “Cenab-ı Hak, her hayat sahibine
bu dünyada hayatını devam ettirebilmesi için gerekli bütün şartları en güzel
bir surette ve en mükemmel tarzda hazırlamıştır.” Kitaptan birkaç makale
başlığı: “Kader ve Kaza Ne Demektir?”, “İnsan İradesi ve Kudreti”, “Ehl-i
Sünnet”, “Kader ve Tevekkül”, “Kalplerin Mühürlenmesi”, “Rızık ve Ecel”,
“Musibetlerin Kader Açısından Bazı Hikmetleri”.
NÜKTELER
Nasıl
Aldanıyorlar? kitabında “aldanma sebepleri” üzerinde etraflıca
duruluyor. Dine ve imana dair yöneltilen belli başlı sorulara güzel ve ikna
edici cevapları bu eserde buluyoruz. Okuyucuyu tefekkür ummanında gezdiren
müellifimiz, kafa karıştıranlara akl-ı selime ve kalb-i selime davet ediyor. Nükteler’de kısa dokunuşlar var. Bu
cismen küçük ama etkisi büyük yazıların başlıkları bile sarsıcı ve
uyandırıcıdır. Bir kaçını örnek verelim: “Safsataların En Acibi, Hurafelerin En
Çirkini İnkârdır”, “Ebedî Saadeti Dünyada Arayanlar”, “Şükür Vazifemiz”. “Güzel
Bir Harf”de insan şöyle tarif ediliyor: “İnsan, kâinat kitabının güzel bir
harfidir. Kendi güzelliğiyle ve kemâliyle iftihar edemez, gururlanamaz. O
güzellik onun kâtibine aittir.” Nükteler’de
“Ahiret Yolcusu” dikkatli ve rikkatlidir: “Bir gelin, babasının evinden gelini
kolunu sallayarak değil, arkasında bir araba çeyizle ayrılır. Ahiret yolcusu
olan insanların çeyizleri de ibadetleridir.” Sizinle birlikte biraz da “Kalp
Bahçesi”nde dolaşalım: “İnsanın kalbi bir bahçe gibidir; onda mutlaka bir
şeyler bitecektir. Eğer o kalp, marifetullah ve muhabbetullah ile
doldurulmazsa, orada ya dikenler biter veya düşmanlar ona muzır şeyler
dikerler…”
RUH NEDİR?
Geçen hafta, Yeni Dünya
Vakfı’ndaki “Eyüpsultan’ın Ebedî Sakinleri” programımızın hatibi, gazetemizin
kıymetli köşe yazarı Prof. Dr. Sefa Saygılı idi. Bize “ruh” hakkında
bilmediğimiz hususları anlattı. Malum, Kur’an-ı Kerim’de ‘ruh’dan bize çok az
şeyin öğretildiği buyuruluyor. Mehmed Kırkıncı Hoca Ruh Nedir? kitabında inandığımız ama dünya gözüyle göremediğimiz ‘ruh’u
anlatıyor. Dikkatinizi çekmiştir mutlaka. Müellifimiz makalelerinde olduğu gibi
kitap isimlerinde de soruyla başlıyor: Ruh
Nedir? Hangimiz merak etmedik ki bugüne kadar ruhu. İnsanların öldüklerinde
sadece bedenlerinin hayattan koptuğuna ama ‘ruhun hay’ olduğuna inanırız. İşte
ruh gerçeğini, ömrünü ilme adamış Hocamızdan öğreniyoruz. Kitaptaki bazı
başlıklar belki merakınızı celbedebilir: “Ruhun Mahiyeti Meçhuldür”, “Ruh-Beden
Münasebeti”, “Ruhun Akılla Münasebeti”, “Ruhun Kalple Münasebeti”, “Ruhun
Vicdanla Münasebeti”, “Ruhun Gayesi”, “Ruhun Tekâmülü”, Ruh Çağırma Nedir?”,
“İslam Âlimlerine Göre Ruh”, “Filozoflara Göre Ruh”.
SİYASETTE ÖLÇÜ
Sadece siyasette mi
ölçü bulunmalı, hayır! İnsanın bütün hayatında sağlam ölçüler hâkim olmalıdır.
Zaten ne çekiyorsak ölçüsüzlükten, ifrat ve tefrite düşmekten, istişaresizlikten çekmiyor muyuz? Nitekim
müellifimiz “İslam Dininde Meşveretin Ehemmiyeti”ni 17 sayfa hâlinde ayet ve
hadislerin ışığı altında açıklıyor. Keşke politikayla uğraşanların hepsi Siyasette Ölçü kitabını alıp okusa.
Sanıyorum çok daha seviyeli, dürüst, mantıklı, insaflı ve doğru bir siyasi
yolda ilerleyeceklerdir. Siyasette Ölçü, Siyaset Okulları’nda ders kitabı
olarak okutulmalıdır. Rahmet, hürmet ve muhabbetle andığım Mehmed Kırkıncı
Hoca’nın bu seçkin külliyatını bütün okuyucularımıza tavsiye ederken merhumun diziye
ilave edilecek yeni eserlerini de büyük bir merak ve heyecanla bekliyorum.