Küresel Güç Mücadelesinde Ukrayna
Küresel Güç Mücadelesinde Ukrayna
Rusya Devlet
Başkanı Putin’in ‘’Büyük Rusya’’ hedefi,
Avrupa ve ABD’yi endişelendirmişti. Ukrayna’nın jeopolitik konumundan istifade
etmek isteyen ABD ve Avrupa’nın çabaları Rusya’yı kızdırmış ve bunun üzerine
2014 yılında Kırımı işgal etmişti.
Dolaysıyla Rusya’nın
vermek istediği güç mesajı, Batı dünyası üzerinde adeta şok etkisi yaratmıştı.
Sahip olduğu doğalgaz kartını bir tehdit unsuru olarak kullanıp Batı’ya potansiyel
gücünün önemini bir kez daha hissettirmişti.
Ukrayna’nın
jeopolitik konumu, çok kutuplu dünya sistemi içerisinde birden çok büyük
güçlerin mücadele alanı yapmıştır. Bu nedenle Ukrayna krizi büyük güçlerin
birbirleriyle rekabeti altında inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir.
Son günlerde Ukrayna
ile Rusya arasında yaşanan kriz bir kez daha dünya gündeminde ilk sıraya
yerleşti. Nedeni ise, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde Rus yanlıları
ile Ukrayna birlikleri arasında var olan ateşkes ihlallerin artması, bölgede
gerginliği tekrar artırdı.
Hatırlanacağı gibi
Rus kökenlilerin ağırlıklı olduğu Donbass bölgesinde tek taraflı bağımsızlık
ilan edilince, Ukrayna ordusu 2014’te müdahale etmişti. 26 Mart’ta Rus
yanlıların dört Ukrayna askerini öldürmesi ve iki askerini yaralaması neticesinde
var olan gerilim yeni bir boyut kazandı. Bunun üzerine Ukrayna Dışişleri Bakanı
Dmitro Kuleba, uluslararası topluma Rusya’yı kınama çağırısı yaptı.
Ukrayna ile Rusya
arasında devam eden siyasal kriz, Avrupa, ABD ve Çin’inde oyuna eklenmesiyle
birlikte bölgesel boyuttan çıkmış küresel bir boyut kazanmıştır. Bugünkü
uluslararası sistemde ağırlığı hissedilen aktörlerin ilgi duyduğu bölgelerden
biri Avrasya’dır.
Avrasya tarih
boyunca uluslararası güçlerin ekonomik, politik ve askeri stratejilerin odak noktası
olmuştur. Ukrayna’nın Asya ile Avrupa’nın kesişim noktasında bulunması, Afrika
ve ‘’Ortadoğu’ya’’ yakınlığı dolaysıyla üç kıta üzerinde hâkimiyet artırmanın
önemli bir yoludur.
Ukrayna, jeopolitik
konumu nedeniyle tarih boyunca Moskova için büyük önem taşımıştır. Çünkü
Karadeniz’e kıyısı olması dolayısıyla hem Türkiye’yle daha etkin rekabet etme
imkânı hem de Akdeniz’e nüfuz edip ticari kabiliyetini artırma fırsatını verir.
Tarih boyunca
Ruslar, Ukrayna’nın Kırım bölgesinde bulunan Azak Denizi’ni Karadeniz’e bağlan
Kerç Boğazı üzerinde hâkimiyet kurmaya çalıştığı ve her dönemde yayılmacı
politika izlediği görülmüştür.
Bugün Ukrayna
üzerinden yürütülen hegemonya mücadelesinin merkezinde Avrasya stratejisi
bulunmaktadır. Bugün küresel güçlerin yolları Ukrayna üzerinden esas mücadele
alanı olan Avrasya’ya çıkmaktadır.
Avrasya, tarihsel
süreç içinde büyük güçlerin mücadelelerine ve ittifaklarına hep sahne olmuştur.
Bu bölgede yer alan zengin doğal kaynakların varlığı küresel güçlerin iştahını
kabartmaktadır.
Sonuç
Ukrayna küresel
aktörlerin gücünü test ettiği bir alan hâline gelmiştir. ABD ve Rusya Ukrayna
üzerinden güçlerini test ediyorlar. ABD dünya siyasetinde azalan imajını
Ukrayna’yı kontrol etmekle sağlamak istiyor. Rusya ise, Sovyetlerin
dağılmasından sonra azalan gücünü telafi etmek istiyor.
Türkiye bütün bu
gelişmeleri dikkatle takip etmeli ve yeniden oluşmakta olan güç dengeleri içinde
alternatif siyasi seçenekler geliştirmelidir. Değişen uluslararası sistemin
şartlarına adapte olabilmek ve oluşan yenidünya düzeni içerisinde kendine daha
iyi bir yer edinmek için yoğun çaba göstermelidir.
Türkiye’nin bir dakika boşa harcayacak vakti yoktur. Yeri gelmişken belirteyim, emekli askerler gerçekten Türkiye’yi düşünüyorlarsa, gece yarısı bildirilerle Türkiye’nin enerjisini boşa harcatacaklarına Cihat Yaycı Paşa gibi, düşünce üretsinler, öneriler geliştirsinler.