Küresel Enflasyon ve Asgari Ücret
Yoğun ekonomik gündem devam ediyor.
Pandemi
sebebiyle bozulan küresel ekonomik dengesizlik tüm dünyada enflasyonu
yükselmeye devam ediyor.
Çin’de bazı
fabrikalar artan enerji talebi sebebiyle kapatılmışken üretimin azalmasına
bağlı olarak fiyatlar yükseliyor.
Elbette
sadece enerji talebi değil, ABD ve AB başta olmak üzere birçok ülkenin COVID-19
pandemisinin ilk olarak Çin’de ortaya çıkması sebebiyle Çin’i suçlaması Çin’in
tepki göstermesine neden oldu. Çin de tepki olarak çeşitli bahanelerle yönetim
sisteminin de verdiği güçle fabrikaları kapattı. Bu durum da küresel enflasyonu
artıran etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Çin bununla beraber çeşitli
yollarla da tepki gösteriyor. Pandemi sebebiyle Çin’e gidenlere uyguladığı
karantina tedbirleri sebebiyle adeta “gelmeyin” çağrısı yapıyor.
Çin’in
yüksek nüfusu, ucuz iş gücü sebebiyle birçok küresel firma üretimini Çin’e
kaydırmıştı. Ekonomisi hızla büyüyüp gelişen Çin,pandemi süreciyle beraber
tedarik zincirinin kırılmasına neden oldu. Birçok ülke hammaddeye, ara mamüle
ve nihai mamüle ulaşamadı. ABD ve AB başta olmak üzere bu durumdan ciddi zarar
gördü. Bunların yanında bir de mart ayında bir geminin Süveyş Kanalı’nı
tıkaması, küresel ticarette Çin’in ve deniz yolunun sorgulanmasına neden oldu.
Salgın
sebebiyle uygulanan kısıtlamaların gevşetilmesine bağlı olarak hızla artan
küresel talebi karşılayamayan lojistik sektörü, bu durumdan ciddi yara aldı. Dünya
genelinde aylar süren kargo yığılmaları yaşandığı haberlere yansıyor.Buna bağlı
olarak da lojistik maliyetleri büyük bir artış gösterdi. Deniz ulaşımında
yaşanan lojistik problemleri üretimi ve üretim maliyetlerini de artırdı. Hammadde
ve ara mamüle ulaşamayan üreticilerde de fiyatlar artmaya başladı.
Türkiye
coğrafi konumu, üretim kalitesi, döviz kurundaki artış ve nitelikli
personeliyle yeni bir üretim merkezi haline gelmeye hazırlanıyor. Hızla artan
talebe bağlı olarak ihracatta rekorlar kırılıyor. Ulaşım konusunda alt yapının
hazır olması da talebi artıran etken olarak karşımıza çıkıyor. Yavuz Sultan
Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, tren hattının Londra’ya kadar uzanması,
İstanbul Hava Limanı, Edirne’den Şanlıurfa’ya kadar uzanan otoban yolu,
İstanbul-İzmir otobanın tamamlanması, diğer illere bölünmüş yolların yapılması
Türkiye’nin üretim merkezi haline gelmesinde çok önemli avantaj sağlıyor.
Avrupa
ülkeleri başta olmak üzere Türk mallarına olan talep artışı uygulanan ekonomi
politikalarıyla da destekleniyor. Merkez Bankasının faiz indirimi Türkiye’de
yatırımları artıracak olan önemli bir adım oldu. Nitekim Merkez Bankası Başkanı
Kavcıoğlu da bu konuda gerekli açıklamaları yaptı. Cari açık değil cari fazla
verdiğimizde kurun da enflasyonun da dengeye geleceğini ifade etti.
Artan
ihracat ve yavaşlayan ithalat, cari dengenin sağlanmasında önemli adım
olacaktır. Cari açığın azalması hatta cari fazla verilmesi Türkiye’nin döviz
ihtiyacını azaltacağı için Türkiye’ye karşı kur operasyonunun da önüne
geçilecektir. Artan ihracat ile döviz ihtiyacı azalacak, bu durum Türkiye’nin
yeni döviz bulma ihtiyacını azaltacağı için faiz oranlarını da düşürecektir.
Birçok kişi
“iyi hoş güzel diyorsun da bunun bana ne faydası var?” sorusunu soruyor. Artan
üretim gücüyle birlikte ücret seviyeleri de artacaktır. Bugün üretim sektöründe
hâlihazırda asgari ücret 4000TL seviyesinin üzerinde görünüyor. Muhtemelen 2022
yılında resmi asgari ücret de bu seviyelere gelecektir. Bu durum üretici
maliyetlerinde büyük bir değişime neden olmazken hizmet sektöründe ciddi
maliyet artışlarına neden olabilir. Ancak asgari ücret artışı bahsettiğim
ihracat artışının vatandaşa yansıtılması olacaktır. Hükümet memur maaş zammını
enflasyona endekslediği için “enflasyondaki artışı zaten yansıtacağım”
düşüncesinde gibi görünüyor.
İhracat
artışıyla beraber asgari ücret artışı son dönemde vatandaşın azalan alım gücünü
artıracaktır. Olması gereken de budur. Önceki yıllarda asgari ücret artışı
Türkiye ekonomisinde enflasyonu artıran bir ekten iken şuan ihracat artışıyla
beraber zaten fiili olarak uygulanan asgari ücret
resmileşecektir.
Önümüzdeki
günlerde asgari ücret tartışmaları başlar. Bu tartışma konularından biri de
bölgesel asgari ücret meselesi. Bu konuyu detaylıca bir başka yazıda inceleyip
tartışacağım.