Dolar (USD)
35.00
Euro (EUR)
36.55
Gram Altın
2944.95
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 Ocak 2017

Küresel emperyalist küstahlık!

Son günlerde "Suriye'de ne işimiz var?" "El Bab'ta ne arıyoruz?" diyen her kim varsa uzak durun! Bunlar ya küresel emperyalist sistemin varlığından haberi olmayan aptal tipler ya da Türkiye'nin bu noktada verdiği mücadeleyi bilinçli olarak kesintiye uğratmak isteyen ajanlardır. 2011 yılında Ürdün'deki muhalifleri örgütleyerek Suriye'ye yerleştirenler 900 km'lik sınır hattımız boyuncaİsrail diyebileceğimiz bir PKK/PYD devletçiğinin kurulmasını planlamışlardı. Kandil'deki militanların da buraya nakledileceği bir projeydi bu! ABD politikaları doğrultusunda yürüyecek olan bu projede haliyle Rusya'ya yer yoktu. Öyle ki 1950'li yıllardan beri ilk kez NATO üyesi bir ülke(Türkiye) tarafından doğrudan bir Rus uçağı düşürüldü! Erdoğan, her geçen gün ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu büyük tuzağı gördü. DolayısıylaTürkiye, Fırat Kalkanı Operasyonu ile sınırında tesis edilecek bu tuzağı/projeyi boşa çıkardı.

Trump,DEAŞ'i Obama'nın kurduğunu ifade ettikten sonra"DEAŞ birçok yönden Başkan Obama'yı onurlandırıyor sahtekar Hillary Clinton'ın da yardımcısı olduğunu söyleyebilirim" demişti. Trump haklıydı çünkü bugün ortaya çıkan belgelerden de anlıyoruz ki Başkan Obama yönetimindeki ABD, DEAŞ ve PKK gibi terör örgütlerine silah yardımı yapıyor. FETÖ'ye de uluslararası operasyonlar yaptırıyor.Türkiye'yi de DEAŞ'e karşı verdiği mücadeledeyalnız bıraktılar.İçeride de HDPKK, CHP, FETÖ ve bir kısım yazar-çizer tayfası Türkiye'nin DEAŞ'e karşı verdiği mücadeleyi eleştiriyor.İttifaka bakar mısınız?Sınırımızda bir PKK devletinin kurulmasına varana kadar ABD ile kol kola yürütülen dış politikadan bugün ABD'nin saf dışı bırakıldığı Rusya ve Türkiye'nin Suriye'de garantör olduğu bir dış siyasete kolay gelinmedi. ABD, Suriye'de saf dışı kalmanın verdiği hazımsızlıkla Rusya ve Türkiye'ye yönelik operasyonlar tertipliyor. Anlaşılan o ki bu baskı ve yıldırmalar 20 Ocak'a kadar aralıksız devam edecek. Çünkü küresel sistem Ortadoğu'da kaos, kan ve gözyaşı istiyor. Hillary bu yüzden tek adaylarıydı!

ABD bilindiği gibi yıllardır Irak'ta yığınak yapıyor. ABD ve Batı medyasında Türkiye'nin biyolojik ve kimyasal saldırıya uğraması muhtemel ülkeler arasında gösterilmesi boşuna değil. Üstelik ABD uygulayacağı politika gereği 2003 yılına kadar İran'ın nükleer çalışmasından haberi yokmuş gibi davrandı ve bilerek göz yumdu.Afganistan'dan Lübnan'a kadar Sünni topraklarında, kendisiyle işbirliği yapması karşılığındaİran'ın buralarda hakimiyet kurmasına müsaade etti. Evet, ABD merkezli küresel sistemin Suriye üzerinden yürüyecek büyük bir projesi var. Ve bu Rusya Türkiye ittifakı ile kesintiye uğradı. Bu yüzdendir ki son günlerde çıldırmış gibi hareket ediyor. Çünkü 200 yıldır masada duran bir projeden bahsediyoruz.

Bilindiği gibi seküler kültür, yeryüzü üzerinde hakimiyet kurma ideolojisine ve yöntemine dönüşen küreselleşme süreciyle birlikte güçlünün güçsüzü ezdiği, haklı ile haksızın birbirine karıştığı gayriinsani, gayriahlaki bir düzen inşa etti. Küresel finans sisteminin dayatılması, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların ülkelere müdahaleleri, köksüzlük duygusu, değer ve kimlik bunalımları gibi alabildiğine uzayan tüm sorunlar demokrasi kisvesi altında gerçekleşti. Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların etnik ve mezhepsel olarak bölünmeleri, az gelişmişlik, yabancılaşma, birbirleriyle çatıştırılması gibi temel sorunlar ne yazık ki hala devam etmektedir. Oysasürekli etnik, mezhepsel ve düşünsel bölünmelere maruz kalan ve birbirleriyle her daim kavgalı tutulan Müslüman halkların ciddi bir zihin kırılmasına ihtiyacı vardır.

Kuşkusuz, zor zamanlardan geçiyoruz, etrafımızı açgözlü, hırslı, doymak bilmeyen küstah emperyalist küreselciler kaplamış durumda. Sadece yer altı madenlerimizi değil inancımızı, tarihimizi, özümüzü, birbirimize olan sevgi ve muhabbetimizi de alıp götürüyorlar. Bu yüzyılda seküler ideolojilerle halklara yaşatılan tam anlamıyla bir insandışılıktır. Bu aynı zamanda birmeydan okumadır. Ahlaka, Öz'e,Hakk'a, hakikate, İslam kültür ve medeniyetine karşı açılan bir savaştır. Böyle bir savaşta Müslümanlar bir araya gelmedikçe asla kazanamayacaklardır. Müslüman topluluklar ahlaki, entelektüel, felsefi, dini ve itikadı sorunlarıyla boğuştukları şöyle bir zaman diliminde kendi içlerinde bir hesaplaşmaya gitmelidir. İthal ideolojilerin karakterleri üzerinde ciddi tahribatlar yaptığını bu tahribatın da dışarıdan gelebilecek her türlü tuzağa kolayca düşmelerine neden olabildiği gerçeğini idrak edebilmeleri için daha ne kadar bedel ödemeleri gerekiyor!

Bizler yani, kutsalı, inancı,ahlakı,idraki, vicdanı şahsiyeti, onur ve haysiyeti zedelenenler yaralarımızı çabuk sarmak zorundayız. Kendi topraklarımızda içine düştüğümüz bu çaresizlik, esaret, açlık, sefalet, çocuklarımızın katledilmesi, mülteci durumuna düşürülmesi daha ne zamana kadar devam edecek? Yıllardır aramıza atılan nifak ve korku yüzünden bu hale düştük. Oysa küresel sistemin engelleme faaliyetlerini, tuzaklarını boşa çıkarmanın tek yolu bir ve diri olmaktan geçiyor. Bu sebeple Erdoğan yönetimindeki Türkiye'ye destek olmaları gerekiyor. Bize sunulan seküler, seküler olduğu için de etnik çıkarı, dünyevi çıkarcılığı öne çıkaran, putlaştıran bu yüzden de her bakımdan bölücü olan ithal ideolojik çerçeveleri reddetmeliyiz. Ortak bir dille ve ruhla art niyetsiz bir birlikteliği ve bütünleşmeyi yeniden tesis etmek için kollarısıvamalıyız.