Küresel büyüme 2019’da ivme kaybedecek
Euler Hermes, 2019 yılına dair küresel ticaret raporunu yayımladı. Gelişen pazarlardaki hizmet sektörünün büyüme eğilimine devam edeceği 2019 yılında, hizmet ihracatında 365 milyar dolarlık ve elektrik-elektronik ürünlerinde ise 337 milyar dolarlık ek ihracat geliri bekleniyor. Rapora göre;
ABD’nin korumacı söylemlerine rağmen küresel mal ve hizmet ticareti, bu yıl hayli dirençli kalmayı sürdürdü. 2019 yılında ticari ivme, küresel büyümeye paralel olarak, 2018’de görülen yüzde 3,8’lik artıştan yüzde 3,6’lık bir artışa gerilemeye hazırlanıyor. Topyekûn bir ticari savaşın maliyeti ise GSYH’de iki puana kadar ulaşabilir. Bu, aynı zamanda küresel bir durgunluğa da zemin hazırlayabilir.
Ticari bir savaştan kaçınılabileceğine inanmak için üç neden var. İlk olarak, ABD pragmatist bir yaklaşım sergiliyor. İkinci neden ise Çinli ticaret güvenlik ağının oynadığı rol. Son olarak korumacılığın getirdiği yorgunluk da kendini gösterebilir. ABD tarafında ticarete dair daha yapıcı bir yaklaşımın benimsenmesi bekleniyor. Dahası, Çin’in misillemesi henüz küresel ticarette bir yıkıma yol açmadı. Aynı zamanda ticareti kolaylaştırıcı reformlar ve yeni anlaşmalar, bir şekilde ABD-Çin çekişmesini telafi ediyor.
2019’da ihracatçılar için ilk beş destinasyon ABD (ithalat için 193 milyar dolar ek talep), Çin (161 milyar dolar), Almanya (67 milyar dolar), Hindistan (58 milyar dolar) ve Japonya (48 milyar dolar) olacak.
Hizmet sektörü gelişen pazarlardaki orta sınıfın yükselişinden ve imalat sektöründe dijitalleşme ile hızlanan hizmetleştirmeden faydalanacak.
Ticaretteki gerilimlere rağmen 2019’da Çinli ihracatçılar, yeni ihracatlardan 146 milyar dolara kadar ek gelir elde edebilir. ABD’li (134 milyar dolar), Hintli (71 milyar dolar), Alman (64 milyar dolar) ve Hollandalı (52 milyar dolar) şirketler de ciddi ihracat gelirleri elde edebilir. Piyasaya yeni giren Asyalı ve Afrikalı şirketlerin önemi artabilir.
Korumacılığın etkileri dışında şirketler artan ticari maliyetler, ticari yön değiştirmeler ve yükselen siyasi riskler için de hazırlıklı olmalılar. Dolar bazında mali ve finansal koşullar daralırken artan kur, siyasi riskler ve geri ödeyememe riskleriyle beraber ticari finansman açığı (1,5 trilyon dolar) da artacak.
Bu durumdan en çok Asyalı ticaret çevreleri yarar sağlayacaktır. ABD’de yükselen korumacı politikalar, Çin’in “Bir Kuşak, Bir Yol” projesi ve Çin’in değer zincirindeki gelişmelerden dolayı Asya, Doğu Avrupa ve Afrika’da imalat yapan ülkelerin güçlü bir performans göstereceği tahmin ediliyor.
Bangladeş, Vietnam, Kamboçya, Laos gibi Asyalı ticaret merkezlerinin, bu yeniden yapılanan küresel ticaret ağından en fazla yarar sağlayacak ülkeler olduğu ifade ediliyor. Avrupa’da Romanya ve Polonya’nın güçlü ticari büyüme ile en iyi pozisyona sahip ülkeler olarak ön plana çıkması bekleniyor.
Artan ticari ve siyasi risklere karşın küresel ticaret hacminin 2019’da büyümeye devam etmesi, küresel doğrudan yabancı yatırımların yüzde 5 oranında artması tahmin ediliyor.
Son olarak (2017’deki 560 yeni korumacı tedbire kıyasla) küresel çapta 400 yeni korumacı tedbir bekleniyor. Yine de ekonomi yumuşak iniş deneyimlerken karmaşanın yanı sıra müsadere ve kamulaştırma riskleri de artabilir.