Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2442.55
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Temmuz 2022

Kurban kesmenin hikmeti

Zaman hızlı bir şekilde kelebini sararken bizleri menzilden menzile taşıyor. Ramazan ayı, oruç derken şimdi de Kurban Bayramı geldi. Yine bir telaş başladı hanelerde, gönüllerde… Asrı gurbette tek sıla-i rahim fırsatını bayramlar vesilesiyle yakalayanlar yine yollara düştü. Rabbim kazasız, belasız bir bayram nasip etsin ümmete…

İbadet maksadıyla kurban bayramı günlerinde, belirli şartları taşıyan hayvanların, sırf Allah asın ve onun rızasını kazanıp ona yakınlaşmak niyetiyle usulünce boğazlanmasına kurban kesmek denir.

Kurban hadisesi ilk insandan günümüze kadar var olan bir ibadettir. Numune-i timsal olan ilk kurban hadisesi Hz. Âdem’in oğulları Habil ve Kabil’in ihtilafında yaşandı. İkinci önemli kurban hadisesi de Hz. İbrahim’in oğlu İsmail arasında geçti. Bu hadisede görüldüğü gibi Cenabı Hak bir insanın kurban edilmesine müsaade etmemiştir.

Hali vakti yerinde olan Müslümanlara kurban kesmek, hicretin ikinci senesinde Sevik Gazvesi sonrasında vacip oldu. Cahiliyet döneminde bile kurban kesmek vardı. Hatta kurban kesen insanlar evlerini, kestikleri kurbanların kanları ile boyarlardı. Buradan kalan alışkanlıkla İslam sonrası dönemde de bazı kişiler aynı âdeti tekrarlamak isteyince Hâc suresi 37. ayette de ifade edildiği gibi bu yasaklanmış ve insanlar uyarılmıştı. Zira kurban kesmenin faydası sadece kesenedir. Rabbimiz kurbanın ne etine, ne kanına, ne derisine muhtaçtır.

Kişi, kurban kesmekle hem dini bir vazifeyi icra eder, bir sorumluluğu ifa eder hem de kestiği kurbandan ihtiyaç sahiplerine tasaddukta bulunur. Yakınlarına ve aile efradına kurbanın etinden yedirir. Böylece müminler arasında bir muhabbet halkası oluşur. Garip olan ihtiyaç sahiplerine kurban vasıtasıyla karîb yani yakın olunur. Kurban ile bir yandan Allah’ın rızası kazanılırken diğer yandan muhtaç insanlarla aramızda bir muhabbet tesis edilmiş olur. Günümüzde bu yardımlaşma sadece yakınımızdakilerle sınırlı kalmamış, ülke sınırlarının ötelerine taşınarak dünyanın diğer bir ucundaki muhtaçlara kadar uzanarak Müslümanlar arasında olması gereken kardeşliğin sözden fiile dönmesine ve bunun neticesinden birbirlerine olan sevgi ve muhabbetin kalplerde kök salmasına imkân sağlanmıştır.

Kurban kesmek ile amaçlanan kurbiyetin gerçekleşmesi için samimiyet, fedakârlık ve teslimiyet gerekir. Kişi en sevdiği şeyden fedakârlık etmedikçe bu yakınlık gerçekleşmez. Bu fedakârlığı tetikleyecek olan tek amil teslimiyettir. Allah’a iman bu teslimiyeti gerektirir. Ondandır ki müminler aynı zamanda Müslümandır, teslim olmuştur. Bu teslimiyet, gönüllü bir teslimiyettir ve kişinin her şeyini feda edebilmesi ile mümkün olur. İşte içinde samimiyetin olmadığı, teslimiyetin olmadığı ve fedakârlığın olmadığı kurban ile kurbiyet hâsıl olmaz.

Hz. İsmail kıssasında görüldüğü gibi bu şartlara bir de sabır şartı eklenmiştir. Hz. İbrahim, imanındaki samimiyeti, Allah’a olan teslimiyeti ve numune-i timsal fedakârlığı ile büyük bir imtihanını geçerken Hz. İsmail de yine rabbine olan samimi imanı, teslimiyeti ile aziz canını fedaya bile hazır olduğunu göstererek bizlere örnek olmuşlardır.

Bu anlatılanları Süleyman Uludağ şu ifadelerle özetlemiştir. “Kurban, Hak Teâlâ’ya kayıtsız şartsız teslimiyetin, tefviz ve tevekkül ehli olmanın, hak yolda fedakârlık göstermenin bir remzi ve bir simgesidir. Kurban, her şeyden önce Allah’a itaatin ve kâmil manada kulluğun veciz ifadesidir. Kurban, teslimiyet ve rızanın, sabır ve şükrün imtihanıdır. Kurban, bir hayvanın kanı ile toprağı boyaması değil; belki Allah’ın huzurunda bütün isteklerin, bütün arzu ve emellerin kurban edilmesidir. Onun dostluğunu kazanabilmek adına kişinin sahip olduğu her şeyden, gerektiğinde canından bile vazgeçebileceğinin göstergesidir.”

Kurban Bayramı da müminlere bu hikmetleri hatırlatmak için hediye edilmiştir. Kul, Allah’a inancının gereği olarak onun emri mucibince hediye olarak bir kurban keser. Rabbi de bunun karşılığında ona bir bayram hediye eder. En uzaktakiler bile bu bayram vesilesiyle sıla-i rahim yaparlar, büyüklerinin yanlarına gelip kurban sevincini beraberce yaşarlar.

Kurban hasbi bir ibadettir. Onda etin hesabı, kurbanın fiyatı gibi maddi şeyler öne çıkmaz hatta söz konusu bile edilemez. İşte kurban ve hikmeti budur.

Bu vesileyle Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum.