Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Haziran 2020

Kurban kesimi olacak mı?

Türkiye, 2020’nin ilkbaharından itibaren koronavirüs pandemisiyle mücadele için birçok önemli adım attı.

Yerinde ve zamanında alınan kararlar toplumun tüm kesimleri tarafından takdirle karşılandı.

Özellikle bu süreçte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın uykusuz, kan çanağı gözlerle ekranların karşısına geçerek yaşananları “açık ve şeffaf” bir biçimde kamuoyuyla paylaşması herkesin takdirini toplamasına neden oldu.

Alınan tedbirler her akşam yayınlanan tablolarda da kendisini göstermeye başlayınca tedbirler yavaş yavaş kaldırılmaya başlandı.

AVM’sini özleyenler AVM’sine,

Camisini özleyenler camisine kavuştu.

Ekonomi tekrar tam kapasite çalışmaya başladı.

“Oh atlattık galiba bu belayı” derken birden tablolardaki değişim ve yeni hasta sayılarındaki artış hepimizin tadını kaçırdı.

Bu süreçte elinden gelen tüm fedakârlığı yapan hatta Ramazan Bayramı’nı bile evinde geçirmeye razı olan vatandaşın son tablolardan duyduğu rahatsızlık her köşe başından duyuluyor.

“Maskenizi taksanıza kardeşim. Biraz daha dikkat etsenize birader” gibisinden lâflar herkesin dilinde.

Neyse ki Bakan Koca Çarşamba günkü Bilim Kurulu toplantısı sonrasında gündemi meşgul eden “vaka artışları” ve “ikinci dalga” korkusunu dindiren açıklamalarda bulundu.

Ama tüm bu açıklamalara rağmen bazı vatandaşlarımızın bir konuda kafası hâlâ karışık.

Her yıl Kurban Bayramı öncesinde Edirne, Tokat, Erzurum, Ağrı, Kayseri gibi birçok şehirden en yakın büyükşehirlere hayvanlarını satmak için götüren hayvancılıkla uğraşan vatandaş tedirgin.

“Acaba kurban kesimi olacak mı? Hayvanlarımı satabilecek miyim? Kurban satışı yasaklanacak mı?” diye aklında bin bir soru bulunan vatandaşlarımızın sayısı hayli fazla.

Salgın döneminde hayvanlarını satamayacağını düşünen bazı vatandaşların hayvanlarını ağıllarından hiç çıkarmadığı bilgisi gelmeye başladı.

Bunun ekonomiye olumsuz yansıması olacaktır elbet.

Neticede hayvancılıkla uğraşanların tek geçim kaynağı bu hayvanlar...

Bunların satışının yapılamaması, hayvanların getirildiği bu bölgelerdeki ekonomiyi olumsuz etkilerken büyükşehirlerde yeterince hayvan bulunmaması ise kurbanlık almak isteyen vatandaşların fahiş fiyatlarla karşılaşmasına neden oluyor.

Sağlık Bakanlığı, "Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi" yayınlayarak Kurban Bayramı ve öncesinde hayvan satış yerlerine yönelik alınan önlemleri açıkladı. Kovid-19 döneminde hayvanların nakliyesinden satışına ve kesimine kadar uygulanacak tüm yöntemler açıkça ortaya koyuldu.

Bilenler bilmeyenlere söylesin.

Kalan hayvanlar ağıllardan çıkartılsın ağalar.

Türkiye’nin ilk başörtülü başsavcısı

31 yaşında genç ama birikimli Elazığlı bir hanımefendi HSK’nın son kararnamesi ile Beyşehir Cumhuriyet Başsavcısı oldu.

2016 yılında mesleki eğitimini tamamlayarak Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine Cumhuriyet savcısı olarak atanmıştı bu kardeşimiz.

Bazıları konuyu suiistimal etmeye çalışıyor ama konunun hiç mi hiç o boyutu yok.

Nasıl ki başı açık hâkim/savcı hanımefendilerin kararlarından şüphe etmiyorsak başı kapalı hâkim/savcı hanımefendilerin de kararlarından şüphe etmeyeceğiz.

Kıdem tazminatı ve TES

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) uygulaması kıdem tazminatı ile ilgili uzun yıllardır konuşulan fonun adı oldu.

Taraflar belli.

Devlet, işveren ve işçi…

Mevcut sistemde bir yıl çalışan işçi “bir aylık brüt maaşını” kıdem tazminatı olarak hak ediyor. Yıllar biriktikçe artan tazminatlardan sonra emeklilik veya yasaya uygun bir şekilde iş sözleşmesinin son bulması ile işçi işverenden kıdem tazminatını alıyor.

Mevzuat bu şekilde ama gelin görün ki uygulamada bazı sorunlar var.

Şu an mevcut çalışanlardan sadece yüzde 10’u kıdem tazminatı alabiliyor.

Birçok şirketimizde kurumsallık tam anlamıyla oluşturulamadı.

İşletmelerin ihtiyaç duyduğu finans, İK vs. gibi birimler olmadığından şirketler piyasada büyüyecekleri doğru stratejileri üretemiyorlar. Bu nedenle de bu kurumsallaşmayı sağlayamayan firmalara çalışanların kıdem tazminatları bir “yük” olarak görünüyor.

Kıdem tazminatı çalışanların maaş hakları gibi vazgeçilmez bir hakkıdır.

İşler bir sistem için her kesimin memnun edildiği ama herkesin de elini taşın altına koymaya razı olacağı bir sistemde uzlaşmak en doğrusu.

Mevcut durum sürdürülebilir değil.

Muhakkak bu alanda bir reform gerekiyor.