Dolar (USD)
32.43
Euro (EUR)
34.45
Gram Altın
2490.25
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Eylül 2021

Kur'an'la değişmek! (2)

“Tâhâ. Biz Kur’an’ı sana zorluk çekesin diye indirmedik. Ancak Allah korkusu taşıyanlar için öğüt (nasihat) olsun diye indirdik. O, yeri ve yüce gökleri yaratan Allah katından peyderpey gönderilmiştir.” (Taha, 1-4) böyle devam eden ayetleri ya da başka ayetleri okudukça eridi, okudukça değişti. Efendimiz (a.s.)’ın duasının bereketiyle belki, belki de bizim bilmediğimiz, tahmin edemeyeceğimiz başka hikmetlere mebni olarak Ömer'in gönlünü İslam'a açtı. İslam'ın nuru, Kur'an'ın nuru Ömer'in gönlüne sirayet etmeye başladı…

“Allah'ım senden nefret eden, Peygamberinden nefret eden bütün düşmanların kalbini Ömer'in kalbini yumuşattığın gibi yumuşat ya Rabbi! Hidayet nurunu onların gönlüne yerleştir Ya Rabbi! Hz. Ömer'i Kur'an'ın ayetleri karşında değiştirdiğin ve aydınlığa çıkardığın gibi onları da cehaletten, zulmetten, karanlıklardan aydınlığa, iyiliğe ve güzelliğe doğru bir yolculuğa çıkar Ya Rabbi! Ömer olsunlar, adil olsunlar, cesur olsunlar, mert olsunlar, Mümin olsunlar…”

Hz. Ömer, “Bana Muhammed'in yerini gösterin” dedi. Efendimiz (a.s.), Hz. Hamza da yanında olmak üzere bir gurup Müslümanla Erkam'ın evindelerdi. Efendimiz (a.s.)’in bulunduğu yere Hz. Ömer’in yalınkılıç geldiğini görünce Erkam'ın evinde bulunan Sahabe-i Kiram telaşlandılar. Hz. Hamza (r.a.) onları teskin etti, teselli etti; “Korkmayın!” dedi. “İyi niyetle geldiyse baş göz üstüne, kötü niyetle geldiyse karşılığını görecektir” dedi. Ömer iyi niyetle gelmişti. İçeriye girince, Efendimiz (a.s.) kalktı; hiç yapmadığı şekilde yakasına yapıştı. “Niye geldin Ömer!” dedi. “Kötü niyetle gelmedim Ey Muhammed” dedi. “Müslüman olmaya geldim. Allah'ın sana öğrettiğini öğret bana” dedi. Efendimiz (a.s.) “Allahu Ekber” diye tekbir getirdi. Orada bulunan Müslümanlar da hep beraber “Allahu Ekber” diye tekbir getirdi. Ömer Müslüman olmuştu, öyle güzel Müslüman oldu ki cahiliye kalıntılarından hiçbir şey kalmamıştı.

Okudukça Kur’an ayetlerini; değişiyor, dönüşüyor, kalbi yumuşuyordu. Allah'ın rızasına ve rahmetine nail olmak için Kur’an-ı Kerim’i okumayı ihmal etmemek lazım. Hz. Ömer (r.a.)’ın Bakara suresini çok uzun zamanda okuduğundan bahsedilir. Neden böyle yaptığını soranlara “Her okuduğum ayeti tatbik ediyor ondan sonra yeni ayetlere geçiyorum. Her ezberlediğimi iyice uyguluyorum, ondan sonra bir yenisine geçiyorum” dediği rivayet edilir. Kur'an-ı Kerim'i Hz Ömer'in okuduğu gibi okumak lazım. Efendimiz (a.s.)’a, Hz Ömer'in bağlılığı gibi bağlı olmak lazım.

Efendimiz (a.s.)'ın vefatından sonra Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Hz. Ömer (r.a.) beyaz elbiseler içerisinde yolda giderken, altından geçtiği evlerden bir tanesinin üzerinden uzatılan bir oluktan akan kan Ömer'in elbisesine damladı. Hz. Ömer (r.a.) üzerine kan gelince sinirlendi, oluğu yerinden söktü ve mescide gitti. Mescitte bir konuşma yaptı: “Ne oluyor ki size? İnsanların gelip geçtikleri yere oluk yapıyorsunuz, rahatsız ediyorsunuz. Buraya oluk koyulur mu?” dedi.

Orada bulunanlardan bir tanesi: “O oluğu oraya Hz. Peygamber (a.s.) eliyle koymuştu. Biliyor musun?” dedi. Aman Ya Rabbi! Belli ki şartlar değişmiş o zaman. Bina, yol şartları değişmiş. Daha önce işe yarayan daha sonra tam böyle yolun ortasına gelecek şekilde olmuş. Peygamber Efendimiz (a.s.)’ın eliyle koyduğunu duyar duymaz Medine'nin sokaklarında iki kişi koşuyor. Biri müminlerin emiri Halife Ömer, diğeri de Efendimiz (a.s.)'ın amcası Abbas'ın oğlu Abdullah. Elinden çeke çeke götürdü genç Abdullah’ı. Oluk da bir elinde. “Gel Abdullah! Sen benim sırtıma, omuzuma basacaksın, Peygamber’in akrabası olarak bu oluğu kendi elinle yerine yerleştireceksin. Belki Allah (c.c.) beni o zaman affeder, Peygamber (a.s.)’ın yüzüne o zaman bakabilirim” dedi. Böyle severdi Efendimiz (a.s.)’ı. Bu Kur’an’la ve ahlakı Kur’an olan Muhammed(as) ile değişmekti…

Cenab-ı Hak Teâlâ, Hz. Ömer'in hayatından hayatımıza güzellikler taşımayı nasip etsin.