Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Haziran 2017

Kur'an'ın İnsanlığa Daveti

İnsanlık, yeryüzünde boşu boşuna yaratılmış değildir. İnsanlar, çoğu zaman yeryüzünde ömür denilen sınırlı zamanı tüketmeye çabalayarak, bu dünyada bulunuş amaçlarının farkında olmadan yaşamaktadırlar. İnsan, bu dünyada sorumluluk ve misyon sahibi bir varlık olarak yaratılmıştır. İnsana düşen, varoluşunun gerektirdiği sorumluluğun ve misyonun farkında olarak bir hayat yaşamaktır. Varoluş misyonunun ve sorumluluğunun farkında olmadan yaşanan bir hayat, hayat olarak nitelenmeyi hak etmemektedir. İnsan, hayatının amacının ve sorumluluğunun farkında olan bir ömür yaşamak için, Allah'ın yaratılış faaliyetinin cereyan ettiği kainat kitabı üzerinde derinliğine tefekkür etmesi gerekmektedir.

Kainat, Allah'ın ayetleriyle dolu bir oluşlar alemidir. Kainatı cansız nesnelerle dolu bir yer olarak algılamak, mekanik ve donuk bir okumadır. Kainat kitabı, nesnelere takılıp kalmadan, nesnelerin ötesinde Asli Hakikat ve Hak olan Allah'ın Alemlerin Rabbi olduğu gerçeği ışığında okunması lazımdır. Kainatta yaratılan her şey, bizi Asli Yaratıcıya yöneltmelidir.

Allah, kainat kitabına son noktayı koymamıştır. Allah, sürekli yaratma halindedir. Kainattaki her şey, Allah'ın sürekli yaratma fiiliyle yenilenmekte ve tazelenmektedir. Kainat, sürekli olarak yenilenen ve tazelenen bir oluş süreci olarak okunmalı ve anlaşılmalıdır. Büyük Kainat Kitabını derinliğine ve sahih bir bakış açısıyla okumadan, anlamadan ve keşfetmeden, insanlığın yaratılış gayesi ve sorumluluğunu idrak etmesi zor görünmektedir.

Allah, hidayet rehberi Kur'an-ı Kerim'de Kadir Gecesi adıyla özel bir zamandan söz etmekte ve insanlığın Kadir gecesinin anlamını idrak etmeye davet etmektedir. Kadir Gecesi, bütün kainatın yeniden yaratılma ve yenilenme zamanıdır. Kadir Gecesinde, Allah, bütün varlığı köklü bir şekilde yenilemektedir. Kainatın kader anı olan Kadir Gecesinde insanların Allah'ın yaratılış faaliyetini yeniden idrak etmeleri, anlamaları ve kavramaları istenmektedir

Allah, kainattaki yaratılış faaliyetini, Eşref-i Mahlukat olan insan için yenilemektedir. Kadir gecesinde Kainat, yeni baştan inşa edilir gibi yeniden yaratılmaktadır. Kadir Gecesi, Kainatın doğum gecesidir. Allah'ın kainatı yenilemesi, insana büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Allah'ın kainattaki yenileme faaliyetini takip etmesi ve model alması gereken insan, kendini bütünüyle yenileme sorumluluğuyla karşı karşıya bulunmaktadır. Kadir gecesi, insana kendisini duygu, düşünce ve davranış açısından bütünüyle yenilemesi gerektiği bilincini ve pratiğini oluşturması çağrısını yapmaktadır. Kadir gecesi, insanın yeniden doğuşu için büyük bir fırsattır. İnsan ömrünün her günü ve her gecesi Kadir Gecesi niteliğindedir. İnsanın duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını ıslah ederek, olgunlaştırarak ve geliştirerek kendini inşa etmesi, hayatımızın her anını kapsayan bir çaba olmalıdır. İnsan, hayatın her anını Kadir Gecesinin idrakinde olarak yaşamalıdır.

Kur'an'ın kendini yenileme çağrısına uymak yerine, dünyevi çıkarları asli gaye mertebesine çıkarması, heva ve hevesine kul olarak Eşref-i Mahlukat düzeyinden inmesi halinde insan, büyük bir yozlaşma, çürüme ve bozulma içine girmektedir. Ramazan ayı ve Kadir Gecesi, insanın fıtratının bozulmasına ve çürümesine karşı tam bir bilinç kazanma ve aklı kullanma dönemidir. Oruç ibadeti başta olmak üzere bütün ibadetlerin ortak amacı, insanın fizyolojik ve dünyevi arzularının ve güdülerinin kölesi olmasına engel olmaktır. Sahih ibadet, insanı kötülükten alıkoyan, iyiliğe yönelten ibadettir.Bedensel, ruhsal, duygusal ve düşünsel yönlerden kendisini kontrol edebilen, geliştirebilen ve yenileyebilen insan, sahih anlamda kul olmayı başarabilmektir. Allah'a kul olmak, varoluş, bilgi ve değer düzeylerinde kişinin sürekli olarak kendisini inşa etmesini gerekli kılmaktadır. Kendisini yenilemeyen bir insanın, Kur'an'ın çizdiği çerçevede Allah'ın hitabına muhatap Halife olması imkansızlık düzeyinde zordur. Allah'a kul olmak için varoluşumuzu sürekli yenilemek yerine nesneleri hayatımızın asli merkezi haline getirmek, bizi Allah'a kulluktan uzaklaştırıp maddeye köle ve bağımlı yapmaktadır. Materyalizm ve paganizm, insan hayatını yapay nesnelere mahkum kılan, insanı yüzeysel ve yapay duygu ve düşünce dünyalarının bağımlısı yapan, kişileri taklidin ve alışkanlıkların kör bir takipçisi haline getiren mekanik, donuk ve durağan sapkınlıklardır.

Kur'an, insana yaratılış aleminde esas ölçünün yaratılanlar değil, Yaratan olduğu gerçeğini öğrenmeye ve kavramaya davet etmektedir. İnsan, yaratılan hiçbir şeyi, Asli Hakikat olan Alemlerin Rabbinin önüne koymamalı veya üstüne çıkarmamalıdır. İnsan, alemdeki her şeyin ölçüsünün Allah olduğu bilinciyle Allah'ın yeryüzündeki Halifesi olma misyonunu ve sorumluluğunu yerine getirmelidir. İman ve ahlakı, inanç ve ameli fıtri olarak bütünleştiren dinamik bir varoluşsal yenilenme sayesinde insanın Allah'ın Yeryüzündeki Halifesi olma misyonu ve sorumluluğunu yerine getirmesi mümkündür.