Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Ocak 2017

Kur Zararı Tazmin Edilemez mi?

Döviz kuru 2016 yıl sonu itibariyle tahmin edilenden farklı bir seviyede kapandı.

Ve özellikle de Kasım 2016'dan itibaren yüksek bir artış trendi sergiledi.

Tarih

Döviz Alış

Döviz Satış

04.01.2016

2.9422

2.9475

03.10.2016

3.0036

3.0090

01.11.2016

3.0981

3.1037

30.12.2016

3.5192

3.5255

23.01.2017

3.7678

3.7746

Kaynak: TCMB


Merkez bankası, 2016 yıl sonu kur tahminini ilk başlarda 3,1704 $/TL olarak açıklamışken Ağustos 2016'da beklentisini 3,1948 $/TL'ye çıkardı.

Kasım (2016) ayında ise bu beklentisini 3,34 $/TL olarak açıkladı.

Ana düzenleyici kurum durumunda bulunan Merkez Bankası kur tahmininde ciddi anlamda yanıldı.

Çünkü 2016 yıl sonu kapanış kuru 3,5192 $/TL olarak gerçekleşti.

Özel Sektörün Döviz Kredi Borcuu2026

Merkez Bankası verilerine göre 2016 Kasım sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcundan; 2015 yıl sonuna göre uzun vadeli kredi borcunun 10,3 milyar ABD doları artarak 205,7 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 4,1 milyar dolar azalarak 16,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir.

Yani 30 Kasım 2016 tarihi itibariyle özel sektörün 2017'de ödemesi gereken kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç)16,4 milyar dolar.

Ekonomi aktörlerinin (TCMB ve özel sektör) öngöremediği kur artışı (gerçekleşen kur-tahmin edilen kur=3,5192-3,1704=) 0,3488 $/TL.

Yani öngörülemeyen kur artış oranı % 11.

Bu açıdan bakıldığında özel sektörün kur artışından dolayı katlandığı öngörülemeyen kredi zararı (16,4 milyar dolar x 0,3488 $=) 1,8 milyar dolar olarak ortaya çıkıyor.

Yani kur kaynaklı kredi zararı 6,35 milyar lira. (31.12.2016'daki kur dikkate alınmıştır)

Özel sektörün haliu2026

Yukarıdaki hesaplamaya yurt içi döviz cinsindeki kredi tutarı dahil değil.

Yapılan imalat veya ticaretten % 10 kazanıldığını varsayarsak;

Özel sektörün söz konusu zararı aşabilmesi için 63,50 milyar liralık bir satış yapması ve batağı olmadan bu paranın hepsini tahsil etmesi gerekir.

Bu durum, döviz cinsinden kredi borcu olan şirketlerin önümüzdeki iki veya üç yılına mal olabilir.

Örneğin; 12 milyon lira yıllık cirosu olan ve % 5 net karla çalışan bir şirketin, yeni bir yatırım yapmak üzere 02.01.2016 tarihinde 3 milyon dolar kredi çektiğini ve bu borcunu 3,3 milyon dolar olarak 30.12.2016 tarihinde ödediğini düşünelim.

Bu şirketin öngörülemeyen kur zararı (0,3488 x 3,3 milyon $=) 1,151 milyon lira olacaktır.

Dolayısıyla bu şirketin öngörülemeyen kur zararını yok edebilmesi için ekstradan (1,151 milyon/0,05=) 23 milyon liralık bir satış yapması gerekecektir.

Diğer bir ifade ile öngörülemeyen kur zararı bu şirketin iki yılına mal olacaktır.

Devletimizi zaafa uğratmadan öngörülemeyen kur zararı minimize edilebiliru2026

Döviz kurundaki artışın özel sektörün temel aktörü olan şirketleri ciddi bir şekilde olumsuz etkilediği yadsınamaz.

Bu durum, iflasların artması ve istihdamı negatif etkilemesi riski söz konusu olabilir.

Bu sebeple geç kalınmadan önlem alınması gerektiği şüphe götürmez bir gerçek.

  1. Öncelikle öngörülemeyen kur artışının kaç şirketi etkilediğinin belirlenmesine ilişkin çalışma yapılarak bir veri ambarı oluşturulabilir.
  2. Bu bağlamda; üçlü taraf çerçevesinde (özel sektörün, finans sektörünün (bankaların) ve devletin) bir ortak noktada çözüm üretilmesi gerekiyor.
  3. Taşın altına elini sokma yönünde öngörülemeyen kur riskini % 50 oranında finans sektörünün yüklenmesi gerektiği kanaatindeyim. Geri kalan % 50'yi ise yarı yarıya devlet ve özel sektör tarafından yarı yarıya yüklenilebilir.
  4. Kur artışı riskiyle karşı karşıya kalan şirketlerin durumunun tespiti açısından Yeminli Mali Müşavirlere sorumluluk yüklenilerek YMM raporuyla tespiti yoluna gidilebilir. Yahut görevlendirilecek bir kurum aracılığıyla da bu tespit yapılarak ilgili şirkete devletin karşılayacağı rakam hesaplanabilir.

Bunun, bir milli istiklal mücadelesi olduğu açıku2026 O halde; herkese ve her kesime görev, fedakarlık ve sorumluluk düşüyoru2026

"Kim ne kadarını karşılayabilir'i" konuşmak ve "özellikle devletimizi zaafa uğratmadan" üzerinde uzlaşılan rakamları; belirlenecek oranlarda göğüslemek gerekiyoru2026

Aşırı ifa güçlüğü maddesinden nasıl yararlanılabiliru2026

Diğer taraftan Borçlar Kanunun 138.maddesi kapsamında ifa güçlüğü sebebiyle borçlular dava yoluna da gidebilir.

Borçlar Kanununa göre;

Öngörülemeyen bir nedenle döviz kurunun aşırı yükselmiş olması ve borçlunun borcunu ifada güçlük yaşaması halinde; borçlu, "borcunu ifa ederken güçlüğe düştüğünü" beyan ederek mahkemeye başvurabilir.

Mahkeme döviz kur farkını kaldırabilir, indirime gidebilir ya da borcu TL'ye çevirebilir.

Borcun ödenmiş olması halinde de aynı sebepten dolayı mahkeme yoluna gidilebilir.

Ancak bu durumda "ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan hakların saklı tutularak borcun ödenmiş" olması şarttır.