Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2438.88
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

30 Ocak 2022

Kültürel iktidarın hırçınlığı

“Kültürel İktidar” sadece kültürel değil, ekonomik, siyasi, bürokratik, diplomatik akademik iktidardır. Türkiye’nin “zımni iktidar”nı sadece “kültürel iktidar” zannetmek, aysbergin sadece ucunu görmektir. Son 200 yıldır bu böyledir. Bu “zımni iktidarı” değiştirmek mümkün olmamıştır.

Seçtiğimiz hükümetler “zımni iktidar”ın günlük sıradan işlerini yerine getirirler. “Zımni iktidar” gözükmez ancak ayağına basıldığında kendini belli eder.

Siyaset bilimci Mehmet Turhan “zımni iktidar”ı şöyle tarif eder:

Siyasette tepkileri beklenen zümrelerin iktidarlarına zımni iktidar diyoruz. Çoğu kez zımni iktidar ortaya çıkmaz. Bu nedenle zımni iktidarı bilmek son derece güçtür. Eğer siyasal karar alanlar, bu güçlü kişilerin tepkilerini tahmin edemezlerse, bu kişiler iktidarlarını gösterirler.”

Kimdir bunlar?

• Cenazeleri camiye geldiğinde, cenaze namazına katılmayıp bir kenarda formalite(!)nin yerine getirilmesini bekleyen siyah gözlüklülerdir.

• Yıldız Camii’nde öldürmek için bomba düzeneği patlatıp padişahı ıskalayan Ermeni teröristlere “Ey şanlı avcı….” şiirini yazanlardır. Şimdilerde de PKK-PYD ile kader birliği yapan, Karadağ savaşında Azerilere DEAŞ diyenlerdir.

• İzninden İstanbul’a dönen İngiliz Büyükelçi Gerard Lowther’in arabasına at olup, elçiyi Sirkeci’den Galata’ya taşıyanlardır.

• Kıyafetlerinden utandıkları için Türk köylüsüne, Anadolu insanına Kızılay’a Çankaya’ya girme yasağı koyan, Türkiye radyolarında Türkçe müziği yasaklayanlardır.

Ben Osmanlıyı tamamen reddediyorum. Osmanlı benim ceddim değildir” diyenlerdir.

• 3. Köprü, 3.Havaalanı, Kanal İstanbul, yerli otomobil yapılmasın diye “Gezi” yapanlar, İstanbul’un duvarlarına “Zulüm 1453’te başladı” yazanlardır.

• 1839 Balta Limanı anlaşmasıyla ekonomik bağımsızlığımıza son veren, Türk İmparatorluğunu sömürgeleştiren, ülkemizi borç batağına gömenlerdir.

• Türk İmparatorluğu’nu Balkan ve I. Cihan Savaşlarına sürükleyen, şimdiki Türkiye’nin 10 katı vatan toprağını kaybettirenlerdir.

“Kültürel iktidar”ın süzme sabetayistler, kripto Ermeniler olduğunu zannetmek büyük bir yanılgıdır.

“Kültürel iktidar”, esasen 2 asır evvel insanlığın başına kâbus gibi çöken hümanist dinlerden “pozitivizm-materyalizm”in Türkiye bürosudur.

Yerli ve milli olan her şeyle, bilhassa “İslam”la sorunludurlar. “Kültürel iktidar”ın temel tezi, ülkedeki ve dünyadaki her olumsuzluktan “İslam”ın sorumlu olduğudur.

“Kültürel iktidar”, İslam’ın istisnasız her şeyine karşıdır.

Adem atamız (AS) ile Havva annemize dil uzatmaları, Cumhurbaşkanına hakaret etmeleri, Kur’an öğrenen çocuklara dil uzatmaları sadece “İslâm”a olan gıcıklarındandır.

Hiçbir zaman çıkıp biz İslâm’ la sorunluyuz, biz İslâm’a gıcığız demezler; bu medeni cesaretleri, mertlikleri de yoktur.

“Kültürel iktidar”, 2 asır boyunca “bilimsel” olma cakası satmışsa da ne teknoloji transferini başarabilmiş, ne de ülkeyi bir bilim üssü yapabilmişlerdir. Ancak ülkenin yetişmiş zeki evlatlarını ABD başta olmak üzere batı ülkelerine transfer üssü gibi çalışmışlardır.

“Zımni iktidar”, 2 asır boyunca Türkiye’ye yalnızca sorun olmuş, hiçbir yaraya merhem olamamışlardır.

Osmanlı’nın çöküşünü hızlandırmış, sonunu hazırlamış, Türkiye’nin de ayağına her zaman bağ olmuşlardır

Milletin canını dişine takarak kazandığı Millî Mücadele’yi kendi başarılarıymış gibi gasp etmiş, yeni devlete de hücrelerine kadar sızmışlardır.

1950 seçimleri ile mutlak iktidarları sarsılmışsa da 1960’ta milletten bunun rövanşını almış; 71, 80, 97 darbeleri ile iktidarlarını konsolide etmişlerdir.

AK Parti döneminde “ekonomik iktidar”larını güçlendirmiş, “Kültürel iktidar”larını ikame etmişlerdir. Bürokrasi ve diplomaside bir miktar kayıpları olduğu farz edilse bile bunun kıymet-i harbiyesi yoktur.

28 Şubat, “Kültürel iktidar”a can suyu olmuş, hayat öpücüğü sunmuştur.

Siyasi iktidarın da bugünlerde kendilerine çok yaklaştığı zehabına kapılanlar, iktidar histerisi ile hırçınlaşıyorlar.