Kültür inkılabını beklerken ahvalimiz!
İlkokul mezunu çatlak bir adamın üzerinden kuvvetli bir eğitim sistemi inşa edildi. Öyle ki hala bu eğitim sisteminin yol açtığı tahribatın zararını telafi edemedik. Çünkü telafi edebilmek için önce FETÖ eğitim sistemini çözmemiz gerekiyor. Gülen de her diktatör gibi işe önce eğitimden başladı. "Işık evleri" adını verdiği hücrelerde örgüt için canını feda edebilecek derecede gözü kara militanlar yetiştirdi. "u2026Bu evlerin mayaladığı yeni bir mevsime hazırlanıyoruzu2026"diyordu. "u2026 Onlar(öğrenciler) orada(ışık evlerinde) 24 saat ruhları cennette dolaşır ve renkli tarihlerine tebessüm eder, kendilerinden geçerleru2026" Aynı zamanda bir asker, örgütçü ve eğitici olmaları beklenen öğretmenler(imam, abi)için de kriter belliydi. "u2026Ev mi, çoluk çocuk mu? İş mi? Her ne ise ayağına pranga olan/olabilecek hiçbir şeyin esiri olmayacaksınız".
"u2026İkinci Dünya Savaşı'nda Hitler Rusya'da nasıl arkadan gelenler üzerinden geçsin diye tankların bazıları bataklıklara yığmış ise aynı şekilde bir nesil de arkadan gelen nesillerin kurtarılması adına kendini feda etmelidir" diyerek her şeyi göze alabilen fedailer yetiştiriyordu. FETÖ'nün lideri, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Kupası için düzenlenen yarışmalara atıfta bulunarak kendi yarışını şöyle tanımlıyordu. "u2026Biz öyle bir dava için yarışıyoruz ki bu yarışın sonucunda verilecek kupanın bir ucundan Allah diğer ucundan biz tutacağız. Doğrusu böyle bir kupaya canlar feda olsunu2026" "u2026Bu yeni insanın doğuşu kolay ve rahat olmayacaku2026 Ama mevsimi gelince bu doğum gerçekleşecek ve bu ay yüzlü nesil hızır gibi birden ansızın aramızda belirecektiru2026" Korkunç değil mi? Ne yazık ki 60 yıldır böyle bir sistem inşa ettiler.
Nasıl ki Hitler "süper ırkın" peşindeyse FETÖ'nün lideri de "yeni insan"ın peşindeydi. Çünkü totaliter eğitim sistemlerinin temel amacı budur; insanın kimyasını bozmaku2026 Milli eğitim de 90 yıldır laik, çağdaş, ilerici yeni bir nesil peşinde değil midir? Hitler de "süper ırkı" oluşturabilmek için gerekirse Alman onuruna canlarını feda edebilecek adanmış ruhlar yetiştirme gayesi güttü. FETÖ bunu daha modern, sistematik, organizeli ve küresel sistemin usulleriyle/desteğiyle yaptı. Milli eğitim daha düne kadar çocuklara andımız okuturken FETÖ bireyin fıtratının oluşma dönemi olan 16 yaşına kadarki en verimli döneminde onları kendi eğitim sisteminin tezgahından geçirerek ruhlarını teslim aldı. Faaliyet alanları ise askeri okullar, polis kolejleri ve öğretmen okulları oldu. Sonuç; hemen yere sızdırılmış ve kendini feda etmeye hazır adanmış ruhlardan oluşan koskoca terörist bir ordu!
Şimdi can alıcı noktaya geldiku2026
Geçenlerde Ali Aydın yerinde bir soru sordu. "Muhafazakar medya eğitim tartışmalarına neden Fransız?" Ben buna, kültür, sanat, bilim, mimari, düşünce üretimi hatta bizzat medyanın kendisini de dahil etmek istiyorum. Düşünün, ordu kurumu ile okulları hala aynı mantıkla işletmeye çalışan tekçi Kemalist eğitim düzeneği tüm vahametiyle karşımızda dururken muhafazakarlar 16 yıllık iktidarlıkları döneminde bu alanda dişe dokunur tek bir çalışma yapmadı. Tek bir eğitim yazarı bile çıkaramadılar. Bu konuda çırpınanlara da ilgi alaka gösterilmedi. FETÖ eğitim sisteminin verdiği zararlar ortadayken bugün -Milat Gazetesi hariç- büyük muhafazakar gazetelerin ya da TV'lerin hiçbirinde medeniyet perspektifli yeni bir eğitim sistemi üzerine kelam edebilecek, kalem oynatacak tek bir kişi yok. Varsa lütfen gösterin!
FETÖ medyası hem içeride hem de dışarıda profesyonel yöntemlerle algı üretirken ne yazık ki muhafazakar medya tüm enerjisini cevap yetiştirmeye harcardı. Şimdi FETÖ medyası yok ama bizim cenahta da değişen bir şey yok! Hatırlayın, 7 Haziran seçimlerinde Demirtaş, Diyanet'in kapatılması gibi beklenmeyen bir yerden soru sormuştu da muhafazakar gazetelerden biri ona cevaben; "İyi ama sen de domuz eti yemişsin" şeklinde tarihe geçecek bir manşet atmıştı. Kimse kusura bakmasın, bugün belediye önlerinde telif sırasına giren sözüm ona şairlerle, Ankara'nın kuytu köşelerinde makam, mevki, koltuk kavgaları yapan insanlarla ülkede kültür, sanat, medya, eğitim ve düşünce alanlarında bir ilerleme kaydedilmez.
Tayyip Erdoğan 16 yıl boyunca hangi desteği vermedi de bugün medya bu denli perişan ve çaresiz! İnsanlık namına kalem oynatan kaç yazar sayabilirsiniz? Neden hala 15 Temmuz'u dünyaya anlatamıyoruz? Neden yazarlar köşelerinde dedikodu yapıyor? Neden çocuklarımız hala kendi tarihinden, kültüründen, özünden beslenen yepyeni bir eğitim sistemiyle tanışmıyor? Bu çocuklar neden Müslüman ilim adamlarını tanımaz? Neden okullarda nöbet tutarlar? Çocuklarımız insan fıtratına aykırı bu Kemalist eğitime neden mahku00fbm bırakılıyor? Neden şairler şiir yazamıyor? 15 Temmuz'u istismar eden şarkılı türkülü, bol şiirli, bol telifli organizasyonlar kültür-sanat faaliyeti olarak mı görülüyor?
Müslümanların ciddi ve büyük problemlerle boğuştuğu, ahlaki, entelektüel, felsefi, kültür, sanat ve eğitim alanlarında sefaletin yaşandığı bir zaman diliminde neden bir avuç insan dışında kimse ses vermiyor? İlkokul mezunu aptal bir adamın koskoca profesörleri, siyasetçileri parmağının ucunda oynattığı bir ülkede hala ders almadınız mı? Bakınız Cumhurbaşkanımız hafta sonu Rize'de "Kültür inkılabına, kültür ihtilaline ihtiyacımız var asıl reformu kültürde yapmamız gerekiyor" diyerek feryat etti. Neyse dert/derdim büyük yerim dar, sonra devam ederizu2026
@ufukcoskunn