Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.25
Gram Altın
2969.62
BIST 100
9641.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Temmuz 2017

Kuklalar ve Kuklacılar

Cumhuriyet tarihinin en büyük ihanet girişimlerinden birisi, belki de en büyüğü olan 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçmek üzere... Ülkeyi 15 Temmuz sürecine getiren noktaları çok iyi analiz etmediğimizi, derinlemesine inceleyip tartışmadığımızı söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. Elbette başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere FETÖ ile ilgili ortaya konulan kesin mücadele tavrı çok önemli.

Akıbeti meydana getiren temel etkenleri, tamamı olmasa da bazı noktalardan ortaya koymak gerekiyor.

ABD, Irak sonrası Suriye'yi hedefe koyduğunda aslında Türkiye için de yeni bir süreç başlamıştı. Bölgede planlanan yeni haritaların önünde görünen tek engel Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan'dı. Zira ilk andan itibaren "Güneyimizde bir kukla devlet kurdurmayacağız" kararlılığı, ABD'nin bölgedeki planlarını gerçekleştirmesini imkansız kılıyordu. ABD bu engeli Türkiye'ye yeni bir hükümet dayatarak aşmak istedi. "Gezi" süreci, 17/25 Aralık kumpasları Recep Tayyip Erdoğan'ı hedefe koymak, pasifize etmek için ilk hamlelerdi. Bu süreçler başarısız olunca yeni hedef halkın yüksek desteğini alan AK Parti'yi ele geçirmek olarak belirlendi. Halk desteği arkasında olan AK Parti'nin içerisinde olduğu bir karar mekanizmasının alacağı kararlar daha yumuşak bir geçiş sağlayacak, bölgesel planlar Türkiye'nin de içinde olduğu bir yapılanma ile hayata geçecekti.

Hedefin ilk emareleri 7 Haziran seçim sonuçlarıyla ortaya çıktı. "İkinci Yarı Başlıyor" sloganını üretenlerin eliyle "Erdoğan'sız" bir AK Parti planlaması yapıldı. (Aynı ekibin dış politikada yaptığı hataların telafisi için hala uğraşıyoruz.) Akabinde CHP ile kurulacak bir koalisyon ile Türkiye, ABD istekleri doğrultusunda yeni bir çizgiye getirilecekti. Cumhurbaşkanımızın etkin ve kritik hamleleri, tartışılmaz liderliği ve 'istikşafi' görüşmeler sürecinde Sn.Bakanımız Ömer Çelik'in basiretli süreç yönetimi ile bu plan da başarılı şekilde bozuldu. AK Parti'yi ele geçirme ve koalisyon hesapları bozulan ABD ve uzantıları için yeni koz, her zaman kullanılmak üzere desteklenen terördü. Ki; 7 Haziran sonrası süreçte artan terör olayları ile bunu da denediler. Tüm bu akış içerisinde halkın desteğinin kırılmaması, karar sahiplerinin geri adım atmaması nihayetinde son hamle "darbe girişimi"ni getirdi. 60 yıldır Türkiye'ye yerleştirilen, inşa edilen bir maşa bu kritik anda ABD tarafından ateşe sürüldü.

"Türkiye'ye AB'nin 'Kapıkulu', ABD'nin ileri 'Karakolu' rolünü biçenler" Türkiye'nin kendisine biçilen bu kalıpları kırmasından kaynaklanan rahatsızlıklarını, bu girişimler ile bitirmek istediler. Türkiye'nin bağımsız olarak kendine dair kararlar almaya başlaması bir çok farklı denemeden sonra 15 Temmuz sonucunu doğurmuş oldu. Tüm bu etkenleri doğru anlayıp, değerlendirip bu gerçekliklere göre hamleler yapmadığımız sürece mücadeleyi tam bir zafer noktasına ulaştırmamız mümkün olmayacaktır. Ülke içerisinde yaşanan her gelişmenin hangi dış etkenlerin sonucu olduğunu çok iyi analiz etmek zorundayız. Ne zaman bize biçilen kalıpları kırmak istesek yeni bir hadisenin nasıl vuku bulduğunu sebeb-sonuç ilişkisi ile görmeliyiz. (Örnek: Rus uçağının düşürülmesi)

15 Temmuz girişimini sadece "FETÖ" başlığına indirgemek aynı anda iki yanlış yapmak demektir. Öncelikle hain bir maşadan/taşerondan daha fazlası olmayan FETÖ'ye ederinden fazla değer biçmek, ikinci olarak da arkasındaki güçleri görmemek sonuçlarını ortaya çıkarır. Darbe girişimine giden süreçte; bu örgütle ihanet ortaklığı yapmış tüm grupların (PKK-DHKP-C vs) hizmet ettiği kuklacıları deşifre etmek, yüksek sesle söylemek yerine kuklalarla uğraşmak, tüm ihanet ortaklarını, ortaklıklarını deşifre etmek yerine tamamını FETÖ sepetine koyarak yargılama çabası, haklı iken haksız duruma düşmemize, sürecin sulandırılmasına neden olacaktır.

Kuklacılar asla hedeflerinden vazgeçmeyecek. Yine/yeniden deneyeceklerdir. Kullanılmak için yetiştirilmiş, sıraya girmiş kuklalar sudan bahanelerle, hadsiz ithamlarla, iftiralarla her fırsatta kuklacılara şirin gözükme çabalarına devam edeceklerdir. Onların isteğiyle 'yol yürüyecek', onların senaryolarını sahneye koyacak, verilen sufleleri seslendireceklerdir. İhanet ortaklarını ayrı ayrı ortaya koyma, ortaklıklarını açık etme, sadece kuklaları değil kuklacıları da deşifre etme zamanıdır.