Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Ağustos 2023

​Küfürlü kahkahalar

Toplumsal veya şahsî kusurları eleştiren mizah, düşünceleri şaka ve nüktelerle süsleyerek anlatan bir terimdir. Mizahta temel hedef güldürme ise de çok defa güldürmenin altında fert ve toplumdaki aksaklıkları, çirkinlikleri eleştirme ve iğneleme, düzeltme gizli öznesidir.

Toplumumuz tarafından beğenilerek yıllarca seyredilen ‘Seksenler’ dizisi senaristlerinden Müfit Can Saçıntı bir röportajında bizim mizahımızda argonun yeri olmadığını, Batı mizahının ise argodan beslendiğini ifade etmiş.

Batının dilinin mizah dilimizi etkisi altına aldığından küfür ve hakaret odaklı komedinin ilgi görmesine şaşırıyorum. Genellikle ünlülerin konuk olup onlar ile röportaj eşliğinde keyifli konuların konuşulduğu Talk Showları eskiden ekranlarımızda görürdük. Onlara sorulan sorulara verdikleri cevaplarla sohbet ortamı olurdu. Daha sonraları skeçlerle güldürünün dozu artırılarak farklı oyunlar oynanmaya ve komedi bölümleri çekilmeye başladı. Bu defa her bölümde farklı konuya temas edilen bu programlar RTÜK denetiminde olduğundan küfürlü yerler ‘bip’ lendi.

Hayatın hemen her ögesinin girdiği mizah kavramı güldürme amacının yanı sıra geniş bir anlatım alanı vardır. Yazıya geçirildiğinde edebî bir kimliğe bürünen mizahta küçük düşürme asla olamaz. Abartma, ironi gibi ince zekâ ürünü yöntemlerin yanı sıra küçümseme vardır ki zarafetten uzaklaşılabilir korkusunu taşımak lazım. Dinî veya akaidî mevzulara girildiğinde ise yasak hale gelebilen mizahla iştigal etmenin babayiğitlik gerektirdiğini söylemeliyim. Zira topluma yöneltilen dolaylı eleştiri biçimi olan mizahta ciddiyetin şakaya tercih edilmesinin payı da büyüktür.

Tematik bir konunun en az bir konuk çağrılarak sohbet şeklinde konuşulması biçimi Talk Showlarda sunucunun her bölüm değişen misafirleri olur ve onlarla güncel olaylar hakkında, daha çok magazin açısından konuşulur. Format gereği ev sahibi - misafir olgusunun olduğu rahat bir stüdyo dekorunda koltuk, kanepe gibi eşyalar ev hissi verilmek için konulur. Orhan Boran, Rüstem Batum, Okan Bayülgen, Beyazıt Öztürk, Cem Özer ve İbrahim Sadri bu konuda aklıma ilk gelenler.

Sosyal medyada son yıllarda artış gösteren şovmenlerin hemen tamamının bel altı esprileriyle güldürdüklerini görüyoruz. Bazıları alenen küfür edip seyircilerin kahkaha atmasını sağlarken aralarında kaşınıp küfür yemek için şovmene sataşanlar bile oluyor. Şimdi toplumun yozlaştığını yazınca bize de küfür edebilirler. O sebeple ‘ne derseniz bir fazlası’ diyelim.

İşin garibi ne vakit böyle bir toplum oluverdik? Gençlerimizin para vererek kendilerine hakaret ve küfür yedikleri salonda yanında eşi, babası ve annesiyle oturanlar olduğu gibi, kız kardeşi veya erkek arkadaşı ile oturup küfür yedikçe kahkaha atanlar var.

Ahlakî değerlerimizi kaybettiğimizi söylüyorum. Ailede başlayan çözülmenin çocuklarımızdaki tezahürünü sosyal medyada görüyoruz. Bu işin siyasetle veya yönetimle ilgisinin olmadığını düşünüyorum. Mizahı küfürlü sözlerle sürdüren edepsizlerin çokluğundan ürkmüyor değiliz. Ancak bunlara pirim verenler arasında kılık kıyafeti veya görüntüsü ile aramızdan birilerin olmasına şaşırıyorum.

Allah sonumuzu hayretsin diyelim.