Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Ocak 2014

KUDÜS'ÜN ŞAİRİ VE KUDÜS'ÜN ÖZGÜRLÜĞÜ

Rahmetli Akif İnan üstadımız aramızdan ayrılalı tam on dört yıl olmuş. Memursen, Eğitim-Birsen- Yazarlar Birliği derken onun bu ümmete en büyük hayrı daha doğrusu en büyük hediyelerinden biri de "Mescid-i Aksa" şiiri olarak geçecek tariheu2026

Yıllar ne de çabuk geçiyor. Türkiye Yazarlar Birliği mensupları ve muhipleri olarak bu yıl Kudüs şairinin mezarı başına tenha bir şekilde gittik. Devlet ricalinden Haliliye Kaymakamı Yusuf Ziya Çelikaya beyin de iştirak ettiği mezar ziyaretimiz Grup Dergah'ın hafızlarından Hafız Ziya Demirtaş'ın Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı ziyaretimiz.

Bizim bu yıl ki Akif İnan'ı ziyaretimizin şöyle bir anlamı vardı. İstanbul'da rahmetli Cahit Zarifoğlu'nun İstanbul'da mezarı başında anılması aklımıza gelmişti. Orada şairler, yazarlar, düşünürler, şiir severler ve okurlar vardı. Onun şair vurgusunu ön plana çıkarılması adına mezarı başında anma programları yapıyorlardı. Nitekim biz de bu yıl böyle bir başlangıç yaptık. Kudüs'ten, Kudüs şiirinden ve şairinden bahsettik. Akif İnan'ın mezarı başında yaptığım konuşmanın içerisinde şu cümleyi vurgulayarak söylemiştim.

"Mescid-i Aksa şiiri okunduğu sürece

Kudüs'ün özgürlüğüne dair inancımız artacaktır."

Evet, bu yıl böyle bir atmosferle gittik üstadın mezarı başına. Urfa'da, Harrankapı mezarlığına böyle bir özlemin heyecanın varlığıyla gittik. Biz, Kudüs şiirini okudukça Kudüs özgürlüğe bir adım daha yaklaşıyordu. Nitekim bu yıl, Mısır'da darbe olmasaydı Kudüs özgürleşecekti. Kudüs'te Akif İnan'ı anacaktık. Umutlarımız başka bahara kaldı. Nasıl ki Yahudiler her yıl Simon dağında buluşalım diyorsa biz de her yıl Kudüs'te buluşalım ve Akif İnan'ı orada analım. Ki şiiri Mescid-i Aksa camiinde asıldır. Biz yine, yeniden Kudüs şiirini okuyacağız, okutacağız. Kudüs, özgür oluncaya kadar.

Akif İnan'ın Mezar başında Hafız Ziya'nın muhteşem Kuran tilavetinden sonra sözü Haliliye kaymakamımız Yusuf Ziya Çelikaya beye vermiştim. Mülkiyeli arkadaşlarla beraber Ankara'da Mavera çevresinde Akif İnan ağabeyin sohbetleri olurdu biz de katılırdık diyordu kaymakam bey. Evet, Mavera'nın ağır mütefekkirleri Ankara ile İstanbul arasında gidip geliyordu. Merhum Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Atilla Maraş ve diğerleri Ankara'da idiler.

Mezarı başında anma programımıza Akif İnan'ın ailesinden de katılım oldu. Dr. Ahmet İnan, Mustafa İnan ve amcazadesi şair Arif İnan da vardı. Onları çağırmadan gidemezdik. Mustafa İnan ağabeyimizin Akif inanca muhabbeti, doktor beyin Akif İnan edasıyla konuşması bizi birazcık da olsa Kudüs şairinin sohbetine götürüyordu. Özellikle Doktor beyin şu sözü şairaneydi:

"Bir yaşanmış hayatlar vardır, bir de adanmış hayatlar vardır. Adanmış hayatı kendisine düstur edinmiş olanlar, elbette unutulmayacaktır. Abimin tek hedefi gençlikti. Kendisini düşünmezdi. Vatanını, milletini çok severdi. Onun için öğretmenliğinin yanında sendikacılığı ile de gençlerimizi sahiplenmiş, bir şeyler vermeye çalışmıştır. Şiirlerinde de çok şeyler anlatmaktadır"

Akif İnan üstadı Edebiyat Fakültesi şiir gecelerini hazırlarken tanımıştım. Onu ve dava arkadaşlarını kalacakları otele götürür. Sohbet ederdik. Sonra şiir gecesinin yapılacağı salona beraber gelişimizu2026 Hangi şiir gecesiydi bilmiyorum. Galiba Hilmi Oflaz'ın vefat zamanıydı gecemiz. Birden heybetli duruşuyla kürsüye gelmiş ve mikrofonu sunucu arkadaşımızın elinden almıştı. "Arkadaşlar, dedi, bu hafta içinde Necip Fazıl üstadımızın metafizik oğlu Hilmi Oflaz vefat etti. Onu da birazcık hatırlayalım. Ruhuna bir Fatiha okuyalım. Demişti. Biz Akif İnan'ı bu etkinliklerimizde tanımakla kalmadık, onun tanıdıklarını da tanıdık. Hele Hilmi Oflaz'ın üstadın girdiği cezaevinin önünde seyyar satıcılık hatıraları, üstad-talebe ilişkisinin bir göstergesiydi.

Günün akşamında Sevgili Dostumuz Ömer Salih Ünlü'nün Kanal Urfa'da yayınlanan "Kentin Işıkları" programını TYB Rızvaniye Medresesinde "Akif İnan Özel Oturumuna" ayırması bizce takdire şayan olmuştur. Bu nedenle biz de Ömer Salih beyin Güzel seslendirmesinin Kudüs şiiri için de kullanmasını rica etmiş ve kendileri de Bu şiiri Akif İnan'ın ses tonuna değil de şiir tonuna yakın okumuştu.

Akif İnan özel oturumunda kıymetli şairlerimiz Mehmet Sarmış, Arif İnan, Ahmet Kaya, Ali Tutluoğlu, Salih Bencik, Ö. Faruk Kazancı Akif İnan'a adanmış şiirlerini okudular.

Akşam özel oturumda diğer konuşmacılarımız Dr. Mahmut Kaya ve Mehmet Akbaş da Akif İnan'ın sivil toplum kuruluşu olarak neler yaptığını anlattılar. Evet Akif İnan merhumu Kudüs ya da gerçek adıyla Mescid-i Aksa şiirinin bir kıtasıyla uğurlayalım.

"Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde /Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnını koydum /Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu"