Kudüs'e zeytin dalı
Zeytin Dalı Operasyonu'nun yankıları daha dinmeden, Zeytin Dağı'nın bulunduğu Kudüs'ten Filistinli müminlerin Mehmetçik'e 'bize de Zeytin Dalı uzat, bu zulümden bizi de kurtar' feryadı yankılanıyor. 14 Mayıs dananın kuyruğunun kopacağı gün. ABD Başkanı Trump'ın büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararına tepki olarak Gazze'de Filistinlilerin Toprak günü vesilesiyle barışçıl Büyük Dönüş Yürüyüşü düzenlemeleri dünyanın gündemine oturdu. İsrail'in işgal ettiği topraklarından kovulan 7 milyonun üzerinde Filistinlinin BM'nin 181 no'lu kararıyla anahtarları ellerinde olan evlerine dönme hakları olduğu halde, Yahudi haydutlar gaspı devam ettirmek için 31 Filistinliyi şehit etti, binlercesini de yaraladı.
Bu olay bizi ne kadar ve neresinden ilgilendiriyor derseniz tarihin sayfalarını çevirmemiz gerekiyor.
1917 yılından beri esaret altındaki Kudüs için Mehmetçik 189 bin şehit verdi. Resmi kaynaklara göre Çanakkale'de bizim şehitlerimiz 59 bin, her iki taraftan ölenlerin sayısı 123 bindir. Yani Kudüs için çok daha fazla Mehmetçik kanı aktı. Osmanlı'nın 1917'de kaybettiği Filistin toprakları bir daha huzur bulamadı. İngiliz manda yönetimi 1948'de Kudüs'ten çekilirken iki devletli çözümü dikte etti. İşgal toprakları üzerinde bir İsrail devleti kurulurken Filistin devleti, toprakları olmadığı gerekçesiyle kurulamadı. O gün bugün iki devletli çözüm üzerinde tüm dünya çalışıyor. Eğer bu topraklarda Filistin devleti kurulmazsa, uluslararası hukuk açısından, Kudüs'ün sahibi Türkiye'dir. Tıpkı Hilafetin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin uhdesinde olduğu gibi.
Kudüs'te biz kime karşı savaştık ve kaybettik derseniz o da açık. Bugün Zeytindalı Harekatı'nda terör örgütü PKK/PYD'ye destek verenlerle savaştık. Çanakkale'de de onlarla savaştık. İngiliz Ordusu'nun yabancı asker ihtiyacını 1815'ten beri Alman Yahudisi Rothschild ailesi karşılıyor. 'Kimi Hindu, kimi yamyam, kim bilmem ne bela' denilen o katil sürüsünün patronu Rothschild'ler. 1850'de Kavalalı Mehmet Ali Paşa'yı Osmanlı'ya karşı ayaklandıran Rothschild ailesi, verdikleri binlerce asker karşılığında Kavalalı'dan Kudüs'te Büyükelçilik açılmasını istediler. İngiliz gemilerinin Mısır ve Filistin limanlarına yanaşmasını oradan da Kızıldeniz'e develerle yüklerini taşımalarını, Hindistan ticaret yolunun açık tutulmasını istediler. Bugün oluşturmak istedikleri PKK terör koridoru o gün de Kerkük-Hayfa petrol hattı projesiyle masada idi. O gün Kavalalı eliyle gerçekleştirdikleri Kızıldeniz'in güvenli yol olma projesini bugün de Sisi eliyle gerçekleştiriyorlar. Mursi, Akdeniz'in enerji kaynaklarını emperyalizme yem etmek istemediği için hapiste ağır bedel ödüyor. Bugün DEAŞ'ı kurarak petrol bölgelerini emrine veren de, Kerkük petrollerini Barzani'ye peşkeş çeken de, PKK-PYD terör yapısına Kerkük-Akdeniz terör koridorunu vaat eden de Rothschild'dı.
Biz Kudüs'ten vazgeçtik mi veya ne zaman vazgeçtik derseniz; vazgeçmedik. Sevr Anlaşmasının hükümlerini paçavra gibi yırtarak bir tarafa atan Kurtuluş Savaşı, Kudüs'ü de uluslararası hukuk açısından Türkiye'nin toprağı kılmaktadır. Daha sonraki yıllarda Irak ve Suriye uluslararası camiada devlet olarak kabul edildi ancak Kudüs'te meşru devlet kurulamadığı için Kudüs hala Türk toprağıdır. Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu toprağın Türk Toprağı olduğu gibi... Yavuz'un, Kanuni'nin 4. Murat'tın, Sultan Abdülmecit'in, Sultan Abdülaziz'in ve Sultan Abdülhamit'in eserlerini tüm ihtişamıyla Filistin topraklarında ve özelikle Kudüs'te bulursunuz. İşin ilginç yanı 1967 yılına kadar Kudüs'te tek bir Yahudi mabedi, tek bir Yahudi yazılı eseri, tek bir Yahudi mezarı bulunmamaktadır. Bunu bilen Yahudi, Zeytindalı harekatı sırasında 'Osmanlı öldü, siz ne istiyorsunuz' diyordu. Osmanlı öldü ama mirasçıları hala ayakta.
25 milyonluk İsrail 2 milyarlık İslam alemine karşı gücünü nereden alıyor da, Kudüs gibi bütün ümmetin ittifak ettiği bir konuda dahi pervasızca her istediğini yaptırıyor derseniz, şunu iyi bilin; İsrail'in arkasında Amerika vardır Amerika'yı İngilizler, İngiltere'yi ise Yahudiler yönetir.
Siz Oded Yinon'a 1982'de yazdırdığınız Büyük İsrail'in stratejik planı doğrultusunda ABD ve Batılı emperyalistleri kullanarak İsrail'in 50 yıl sonrasını düşünerek bölgedeki 27 devleti parçalatma planını uygulatabilirsiniz. Bunun için, Irak'ta 2 milyon, Suriye'de 650 bin insanın katledilmesi için sinsi çalışmalara ön ayak olabilirsiniz.
Bölgede Şii-Sunni çatışması ile daha büyük acıların kurguları üzerinde çalışabilirsiniz. Hatta hatta İslam ümmetinin üyeleri olan devletleri içerden ve dışardan oyunlarla teslim alabilirsiniz. Unutmayın bu satranç oyunu şah düştüğünde bitiyor. Bu ümmetin mensubu olduğunu söyleyen birçok piyonu kendinize çalıştırabilirsiniz, at niteliğindeki Irak ve Suriye'yi alabilir, Fil niteliğindeki Suudi Arabistan'ı korkutabilir, Kale mesabesinde Mısır'ı içerden yıkabilirsiniz. Sırada vezir hükmünde İran ve Şah hükmünde Türkiye hala ayakta. Bu iki gücü Sünni-Şii çatışmasıyla birbiriyle tokuşturamazsanız, kurduğunuz bütün planlar boşa çıkacak. Dünya barışının anahtarı olan Kudüs Türk milleti ve Mehmetçiğin gayreti ile işgalden kurtularak gerçek sahiplerine dönecektir. Vesselam.