Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Ağustos 2022

Kudüs'e

Kurulmuş saatlerin yanılgısındayım

Tüm vakitler ahde vefayı gösterirken…

Şiirler yazdım sana, aydınlık resmine bakıp ve içinde göveren çocuklarına filiz filiz…

Çağıltının sürgünlerinden renklendim, dirildim. Her damla büyüttü beni senin göğsünde. Yandı yüreğim kan rengi güllerinin tavında, sonra dürüldü yaprak yaprak…

Ah Kudüs şahitliğim ki, şehitlerinden aldığım sevdadandı, ömrüm ki iki parmak arasında tuttuğum gül mesabesinde olmalıydı ve ölüm ki gülü tutarken parmaklarımın mesafesi kadardı hep…

Sen gül ’dün Kudüs ve güldün rüyalarımda, yazılarımda hep bana

Ölümü aşk kılan duruşun ve sana yakın olanların soylu direnişi idi ruhuma satır satır akan…

İnsan susarsa sesinin aktığı bir kap vardır dolarsa da işte! akar bazen mürekkebiyle, kurutmak istemez akar…

Hayalini rüyama saran özlemini gözyaşıma nakşeden yüce Rabbime hamdolsun ki sana seslenebiliyorum mahzun Kudüs. Dua dua yakarış yakarış sesleniyorum…

Yüreğime bir bebecik gibi şefkatimle sardığımdın, sinemde bir vuslatı beklerken ateş misali yanandın ah Kudüs!

Yaşlar büyürken gözlerimde her birinde sen oluyorum senden oluyorum, camdan fanusa nakşolmuş bir kuş sessizliğinde yaralı. Aralanırken yaralarım, kanarken kat be kat sen oluyorum sence oluyorum.

Özlüyorum seni… Cemreleri alıp bağrıma susturulan ezanlarını sesime,seni de adımlarıma katarak sana gelmek… özlemini nefesime ekliyorum derinden der’ince…

Gözyaşı sular mı bahar değmiş toprağı, kurutur mu yoksa tuzu. Ağlasam yeşerir mi dalların bağışlar mı acep beni ah Kudüs!

Kim gösterebilirdi ki kalbimdeki heyecanı sonra mecalsizliği seni her okudukça, seni her gördükçe utandım kendimden ve sonra güçlendim tekrar tekrar ey Kudüs.

Dikenler ayağımı acıtsa da kaç vakit örülürdü ki bu acıyla, ben ıstırap gemilerini Hakk’a âşık olalı beri yakmıştım ve sana açılan yollar için dikenleri gül saymıştım…

Senden uzaktayım sadece bedenen. Hangi yorgun akşamlar bir nefes üflerdi de sükût çökerdi gök kubbene. Hangi yorgun akşamlardı ki gözlerine çaldığı sürmenin harelerinde uyku karıştırırdı! Tenini sessizleştirirdin.

Aydınlığa bakan geceleri sevdik biz Kudüs, ruhundaki aydınlığı da…

Nun’da nokta misali al bizi kucağına… Doğrulalım beraber sımsıkı ketum bir mim sıcaklığı sonra. Bir meltem inşirahı yayılsın dalga dalga müminlerin birliğinden o vakit. Selahattinler kucaklasın ışığımızı. Zehirli tüm buselerin sarhoşluğunu atıp gönlümüzden, sana gelelim ufukla ey Kudüs, sen sevin, biz bayram edelim…

Gelmeliydi ruhum sana, Çıkmalıydı gecenin kalbinde kıyama durur gibi.

Ağrılarımı bastırarak çıkmalıydın kalbimin burçlarına sen de. Dizilen gözyaşım tespih tanesi, adımlarım kavuşmak için yakarış, karış karış toprağın yüklendiğim özlem…

Acın kadar özlemim var yaraların kadar ıstırabım gölgelerin kadar karanlığım güneşlerin kadar aydınlığım. Çıkmalıydım bende senin kalbine Miraç’a varır gibi. Savruluşlarımı yürüyüşe çeviren adımlarla gelmeliydim sana. Yıldızlar ayak izim olmalıydı, güneşe götüren beni. Teslim etme ne kendini ne bizi yorgun akşamlara.

Dur bekle! tüm ihtişamınla, tüm sabrınla bekle geliyoruz artı. Hem de koşarak…

Geliyorum ey Kudüs! kokundan alacaklarım sana vereceklerim var vesselam.

...