KRİZİN ÇÖZÜMÜ ZAMANA BAĞLI
Yapmak ve yıkmak fiillerinin etkileri eşya ve insanda oldukça farklı seyreder.En basitinden bir binanın yapımını aylar içerisinde tamamlayabiliriz.Halbuki çok muhkem bir gökdelen saniyeler içerisinde yıkılabilir.Teknolojinin tüm imkanlarını kullansak bile bu süreleri çok fazla değiştirmek mümkün olmaz.
İnsan için aynı şeylerin geçerliliğini iddia etmek ise bizleri gülünç duruma düşürür. İnsanın kimlik ve kişiliğinde yapmak ve yıkmak fiillerinin tesirini saniyeler içerisinde görebiliriz. İnsanlar fıtratları icabı toplu yaşamak birlikte hareket etmek ortak paydaları kaygıları duyguları ile birbirini etkileyen varlıklardır.
İrtifa kaybeden bir uçağın alçalmasının devamında düşmesinin kesinliği yerçekimi kanunlarına göre mutlak .Kaynağı insan olan toplumlarda ise ihanetin yalanın dolanın güvensizliğin devamında dağılma kriz savaş yokluk gibi durumlar ortak payda haline gelecektir.
Son zamanlarda bize bir şeyler oldu. Gözlerimizin içlerine kadar sokulan gerçekler dahi dostlar arasında yeni krizlere sebep oluyor. Kriz kriz üstüne gittiği yere kadar diyorsak eğer vay halimize. Ortak paydaların altı giderek oyuluyor .Birileri bu işi bu kez başardı sanki. Menderes Özal Erbakan ne çabuk unutuldu.İnsan aklı nisyan ile malul derler.Olmazlar oluyor yahu
Kriz tüccarlarının ceplerini dolduruyor ekmeklerine yağ sürüyoruz . Farkında mıyız? Sanmıyorum Onların mutluluğu bizi daha da azgınlaştırıyor.Sosyal medyada kullanılan kelimeler karekterler şifreler resimler ne kadar iğrenç ve irrite edici.Ne zaman utanma duyularımız bizi durduracak? Yoksa toplum olarak ar damarlarımızı mı çatlattık?
Makalemin başlığını bilinçli olarak ve özellikle seçtim. Zamane dostları kriz üretmede kirli bilgiler kullanılmaya devam ettiği sürece sen ben kavgasının dineceği şöyle dursun daha da derinleleşeceği kesin.İnat etme zidlaşma nereye kadar devam eder bilmiyorum ama sonumuzun iyiye gittiğini söyleyebiliyormuyuz?
Makinalı tüfek gibi fabrikasyon klişe kelimelerle etrafa yaydığımız negatif enerjinin bizi iflah etmesi mümkün değil. Gazeteler televizyonlar diğer sosyal medya iletişim araçları hepsi ağız birliği etmiş adeta.
İletişimde empati diye sihirli bir kelime var.Çok önemsenir. Çünkü empati karşımızdakini ötekileştirmeye müsaade etmez. İnsanın gölgesi gibi gittiği yere birlikte gider.Empatinin kaybolduğu bir iletişim modelinde ise sempati muhabbet diğergamlık içselleştirme gibi kavramlar yerini bencilliği hodgamlığa bırakır.
Özeleştiri tu kaka oldu.Aynaya bakalım biraz diyorum cevap hazır sen bak.Gelişen olayları ortak akıl terazisi ile tartalım diyorum benim terazim doğru cevabı gecikmiyor.Sen ve ben nefis ve şeytanın en çok sevdiği adeta taptığı iki kelime.Bu günlerde en çok bu iki kelime üzerinden cümlelerle iletişim kuruyoruz.Bu iletişim tarzının sonu kocaman bir HİÇ .Bu kısa kelime üzerine romanlar yazılmış şiirler bestelenmiş. levhalar hatlar ile derin manasına vurgu yapılmış.Hiç olduğumuzu anlamak için illa dünyamızımı değiştirmemiz mi gerekiyor?
İnsanlarımız çok politize oldu.Bunun artıları olabilir ama eksilerinin daha çok olduğunu düşünüyorum.Din ve sağlık konus gündeme geldiğinde halkımız maşallah mangalda kül bırakmaz. Politika ve siyasettede bilir bilmez hepimiz allame kesildik.Hak hukuk adalet demokrasi özgürlük eşitlik gibi hoşumuza giden kelimeler yetmez bizi mutlu etmek için.Bunu ötesi daha ötesi ruhu enerjisi ve sinerjisinede ihtiyacımız var.Demokrasi ve özgürlük dendiğinde ilk akla gelen iki ülkenin dünyayı ne hallere getirdiğini görmemek için kör olmak gerekir.
Dünü bize emanet edenlerden ders almazsak yarınları emanet edeceğimiz yavrularımız avucunu yalayabilir.İçinde bulunduğumuz uçak ultra lüks olmasa da bizi uçuruyor. Daha iyisine elbette layıkız.Ama daha iyisine layıkız hezeyanı ile birbirimizi yok etmeye çalışırsak korkarım hepimiz helak oluruz.Havada havadan kavgalar yerine ayağımızı yere basalım.Kavga ile değil muhabbet ve samimiyet ile diyorum.Sağlık ve mutluluk dileklerimle.