KPSS ve mülakat kaldırılmadır
Öncesi de vardır ancak bu iş 1973 yılında başladı. O yıl,
ÜSYM tarafından yapılan üniversiteye giriş sınavları sorularının daha önceden
özel bir dershane tarafından ele geçirilmesi üzerine iptal edilmişti.
FETÖ, 1992 ve 1999
yılları da dâhil olmak üzere 2013 yılına kadar 40 yıldır aralıksız soru çaldı
bu ülkede.
ÖSYM’nin 29 Mayıs 2011’de yaptığı Yurtdışı Yükseköğretim
Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı’nın Tıp doktorluğu ikinci aşama
kitapçığındaki 100 sorudan 75’inin bir önceki yıl yapılan sınavla aynı olduğu
ortaya çıkmıştı mesela.
FETÖ terör örgütü elebaşı Gülen, “Bizim milli eğitime girmemiz lazım, milli eğitimin suyu çıkmış. Amaca
giden her yol mubahtır. Girin de nasıl girerseniz girin” dedikten sonra
militanları hiç durmadı.
Bu ülkenin okullarını
karargâh gibi kullandı ve buralarda palazlandı. Buna rağmen 15 Temmuz’un eğitim
ayağını derinlikli olarak hiç tartışmadık. Örgütün buralarda açtığı zarar
ziyanı konuşamadık.
Oysa yapısal reformlarla eğitim sistemini güçlendirip
çocuklarımızın kolayca devşirilemediği sağlam bir kale inşa etmeliydik.
Çocuklarımızı özel
dershanelere mahkûm etmeden kendi okullarında aldıkları tahsille sınav
kazanabilmelerinin yollarını açamadık.
Düşünebiliyor musunuz? 9 yılda 8 farklı kategoride ve tam 12
sınavda soru çalındığı tespit edildi bu ülkede.
KPSS sınavlarından, hâkimlik sınavlarına, YDS, ALES ve
askeri liseler sınavlarından, polis koleji ve akademi sınavlarına varana kadar
birçok sınavın sorularını çalarak devlet kurumlarına sızma yapıldı.
Sadece 2002-2016
arası devlet kurumlarında en az 500 bin kişinin FETÖ eliyle istihdam edildiği
tahmin ediliyor.
Son KPSS skandalı da geçenlerde yaşandı ve sınav iptal
edildi. ÖSYM Başkanı’nın derhal görevden alınması şüphesiz iyi bir hamleydi ve
olması gereken de buydu.
Yapılan son tespitlere göre 3 sorunun aynı diğer 15 sorunun
benzer olduğu anlaşılmış. Benzer soruların çıkmasında herhangi bir sakınca
görmüyorum zira bu tür sınavlarda aşağı yukarı sorulacak sorular bellidir.
3 sorunun aynı olması geçmiş yıllarda çıkmış olan sorularla
aynı mı değil mi ortaya çıkar. Netice itibariyle uzun soluklu bir çalışma
yapılıyor.
Hükümet, geçmiş yıllarda yaşanan hırsızlıkları ve kamuoyunda
oluşturulan algıyı da dikkate alarak sınavı iptal etti.
Sonuç itibariyle milyonlarca
gencimizin bin bir emekle çalıştığı ve umudunu bağladığı bir sınavda yaşanılan
bu vahim hadise gerçekten de çok üzücü.
2023’e ramak kala bu türden bir sorunun gerçekleşiyor olması
da ayrıca düşündürücü. Şimdi asıl eksik olduğumuz meseleye gelelim.
Bana kalırsa en büyük eksikliğimiz, öğrencilerimizin
hala dershanelere mahkûm ediliyor olmasıdır.
Malumunuz KPSS sınavı 2002 tarihinde “şeffaf ve adaletli bir
biçimde gerçekleşmesi ve sınav rekabeti içinde personel kalitesini en üst
düzeye çıkartmak” amacıyla çıkarılmıştı.
Oysa 2002 yılından
evvel KPSS ve mülakat sınav sistemi yoktu. Dolayısıyla bu sınavın ve akabinde
gerçekleştirilen mülakat sisteminin kaldırılması ve yerine ihtiyaca yönelik
atamaların yapılması gerekmektedir.
Mülakat ile ilgili toplumda ciddi bir rahatsızlık hâkim. Sadece KPSS sınavı ile alakalı değil
kurumlara idareci tedarikinin de mülakat yolu ile sağlandığı bir ortamda
liyakat yerine torpilin öne geçmesi gibi bir garabetle karşı karşıya kalıyoruz.
Oysa bu ülkenin kaliteli, görevini hakkıyla elde etmiş
liyakat sahibi temiz insanlara ihtiyacı vardır. Böyle bir mekanizmayı tesis
edebiliriz. Örneğin bir okul müdürünü atamak için onu seminerlere, çok farklı
uygulama testlerine tabi tutabilmeliyiz.
Ulusal düzeyde oluşturulacak olan liyakat programına
katılmalarını zorunlu hale getirebiliriz.
Kısacası en iyi
performansı gösteren ve en iyi niteliğe sahip olan çalışanların işe alınmasını
veya kurumlarda rütbelerinin yükseltilmesini amaçlayan bir zihniyeti artık
hayata sokabilmeliyiz.
Neticede derdimiz, gayretimiz odur ki, ülkemizin her
alanında kalitenin artması ve vatan evlatlarının layık olduğu bir eğitim
sistemine kavuşmalarıdır.