Köy okulları ve taşımalı eğitim sorunsalı
Taşımalı eğitim aracılığı ile yaşadıkları köylerden
uzak yerlerde eğitim gören öğrenciler karşılaştıkları türlü zorluklar nedeni
ile okul okumakta isteksiz davranabiliyorlar. Bu zorluklar nedeni ile birçok
aile kendi çocuklarının taşımalı eğitim ile uzak yerlerde eğitim görmesine
fırsat tanımıyor, çocuklar eğitim öğretimden mahrum kaldıkları oluyor.
Köyde çiftçilik ile uğraşan çoğu anne baba ise
çocuklarını okutmakta ısrarcı davranıp farklı meşakkatlere katlansalar da
çocuklar uzaklık, erkenden uyanma, ekonomik nedenler, sosyal uyumsuzluk gibi
farklı nedenlerle okumakta isteksiz davranabiliyor. En önemlisi ise uzaklık
sorunu… Çocuklar ebeveynlerine köyden taşınmaları, okulların bulunduğu
merkezlere yerleşmeleri yönünde söylemlerde bulunabiliyor.
Çocukların zorluklarla mücadele etmesine gönlü el
vermeyen, çocuklarına düşkün anne babalar farklı iş arayışlarına girerek
çocukları ile birlikte köyden göç etme yollarını arıyor. Haliyle bu da köylerde
nüfusun azalmasına, kırsal bölgelerde tarım ve hayvancılığın zayıflamasına
neden oluyor. Dolayısıyla köy ortamlarında uzun vadede tarım ve hayvancılığın
zayıflaması nedeni ile doğal beslenme yerini hormonlu ve GDO’lu besinlere
bırakıyor. Bu da sağlıklı olmayan beslenme yöntemlerini ve bazı hastalıkları
beraberinde getirmekte. Görünürde taşımalı eğitim sadece okulları, öğrencileri
etkiliyor gibi görünse de toplumun sosyolojik yapısından sağlık sorunlarına
kadar uzanan gizil(örtük) sonuçları olabiliyor.Tüm bu nedenlerle taşımalı
eğitim konusuna neşter vurulması ve köy okullarının yeniden açılması gerekiyor.
Çocukların, ailelerine yakın kendi doğal ortamında
eğitim almaları en doğal hakları. Ailelerin de bu yönde büyük beklentileri var.
MEB kırsal kesimdeki bu sorunları görmüş olacak ki taşımalı eğitim ve köy
okulları konusu üzerinde çalışmalar başlattı.
Taşımalı eğitim aracılığı ile köylerden farklı
merkezlere eğitime gidilmesi sonrası köylerdeki birçok okul depo olarak
kullanılmaya başlanmıştı. Buralar güzelce temizlenip, donatılıp sınıf haline
getirilerek, öğretmen görevlendirilmesi yapılacak ve köy çocukları kendi
köylerinde eğitim öğretim hizmetinden faydalanacak. Böylece kilometrelerce uzak
yerlerde eğitim görme zahmetinden kurtulacak.
Teorikte kolaymış gibi görünen ancak pratik
uygulamalarında köy okullarının aktif hale getirilmesi oldukça zahmetli olup
gerçek anlamda büyük bir devrim niteliğinde. Binlerce köydeki depo olarak
kullanılan eski okulların elden geçirilerek eğitim öğretime hazır hale
getirilmesi, sınıf ve okul düzeni oluşturulması gerçekten büyük emek, zaman ve çalışma
gerektirecek.
Taşımalı eğitim yerine köy okullarının aktif ve
işlevsel hale getirilmesi beraberinde birçok olumlu sonuçları doğuracak.
Örneğin farklı kültürel ve ekonomik çevreden bir araya gelen köy çocukları
arasındaki sosyolojik ve kültürel farklılıklar azaltılmış olacak; her çocuk
kendi yetiştiği köydeki sosyal denge içerisinde eğitim faaliyetlerinden
faydalanacak. Dip dibe iki köy arasında bile bazen çok ciddi farklılıklar söz
konusu olabilir. Bu nedenle taşımalı eğitim yerine köy okullarının açılması bu
farklılıkları minimize edecek.
Köy okullarının açılması yönünde en çok ilgimi çeken
tarafı en az 5 çocuk bulunması halinde anasınıflarının açılacak olması. Böylece
kadınlar çocuklarını anasınıflarına bırakarak eşleri ile birlikte bağ bahçe
işlerine tarım ve hayvancılığa rahatlıkla vakit ayırabilecek; eşler arasında ki
dayanışma ve iş birliği artmış olacak. Tarım ve hayvancılık daha da gelişmiş
olacak. Doğal beslenme yaygınlaşacak. Sağlıklı beslenme gerçekleşecek. Köyler,
kasabalar ekonomik, sosyolojik ve kültürel olarak kalkınmış olacak. Köy
okullarının açılması sadece eğitimsel gelişmeleri değil başka olumlu sonuçları
da beraberinde getirecek. Bunlar öngörebildiğimiz olumlu sonuçları; bire de ön
göremediğimiz sonuçlar da olacaktır.
Onları da gözlemeyerek, yaşayarak göreceğiz.
Köy okulları hayırlı olacağına olan inancımı
paylaşır iken, bu süreçte emeği olan başta Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut
ÖZER ve ekibine içtenlikle teşekkür ediyorum.
Köy okulları sadece köylülerin değil; şehirliler
başta olmak üzere bütün bir toplum olarak hepimizin ortak yaşamın etkileyen bir
unsur.
Ayrıca bu yazının özü ile bağdaşlaştırabilecekler
için sosyal mesaj içerikli şu söz ile yazımızı bitirelim: “Köylüler milletin
efendisidir”