Dolar (USD)
34.48
Euro (EUR)
36.23
Gram Altın
2956.10
BIST 100
9367.77
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Ağustos 2023

​Kötülüğe iyilik…

Günümüz dünyasında iyilik ve kötülük arasındaki mücadele, insanlık tarihi boyunca süregelmiş olan temel bir çatışmadır. Ancak, bu mücadelede iyiliğin gücü her zaman kötülüğü yenmiştir. İyilik, insana ve topluma olan olumlu etkileriyle karşımıza çıkar ve yüreklerde umut dolu izler bırakır.

İyilik, aslında her bireyin içinde var olan bir potansiyeldir. Sevgi, şefkat, adalet, hoşgörü gibi değerlerle beslenir ve bu değerlerin özünde insanlığın gücü yatar. Kötülük ise insan doğasında da mevcut olabilir, ancak bunun üstesinden gelmek, nefsani duyguları yenmekle mümkün olur.

Toplumumuzda, birbirimizle paylaşılan iyilik dolu anlar, dünyaya yayılan olumlu bir enerji oluşturur. Yardımlaşma, dayanışma ve diğerkâmlık, iyilik duygusunun güçlenmesine katkı sağlar. Böylece, toplumda kötülüğün etkileri azalır ve insanların daha mutlu bir yaşam sürmeleri sağlanır.

Kötülük, çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilir ve bununla mücadele etmek, çaba gerektirir. Toplumda adaletin tesis edilmesi, eğitimin öneminin vurgulanması, farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarıyla kötülüğe karşı durmak, iyilik için verilen bir mücadeledir.

Özellikle gençlerin, iyilik ve kötülük arasındaki farkı kavrayacakları eğitimlere ve rehberliğe ihtiyaçları vardır. Onlara iyi birer örnek olmak, toplumun geleceği için önemli bir rol oynar. Bu sayede, kötülük yerine iyilik üzerine odaklanan bir nesil yetiştirilebilir ve gelecekteki dünyamızı daha güzel bir yer haline getirebiliriz. İyilik, insanın doğasında var olan ve toplumda yayıldıkça güçlenen bir kuvvettir. Kötülüğe karşı durmak içinse her birimizin elinden geleni yapması ve birbirimize destek olmamız gereklidir.

Müslüman asla kaba biri değildir. Her yerde ve her zaman kötülüğe karşı iyilikle mücadele eder. Güzel ahlâk sahibi olur. Kötülüklere karşı sabırlı davranır ve iyilikle mukabelede bulunur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Akrabasının yaptığı iyiliğe aynıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz. Akrabayı koruyup gözeten kişi, kendiyle ilgili kestikleri zaman bile, onlara iyilik etmeye devam edendir.” (Buhari, Edeb, 15; Tirmizi, Birr, 10) buyurmaktadır.

Müslüman karşılık beklemeden iyilik yapan kimsedir. Yapılan bir iyiliğe misliyle karşılık verir. İyilik yapana teşekkür eder. İyiliklerin en güzeli ve kıymetlisi kötülük edene iyilik edebilmektir. Kur’an-ı Kerim’de övülen hareket budur. “Ama kim sabreder ve bağışlarsa, işte bu güçlü irade gerektiren işlerdendir.” (Şûrâ; 43) Çünkü Müslüman ahlakı gereği kaba davranışa kaba davranışla değil iyilikle karşılık verir. Allah Teâlâ bunu “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel olan davranışla sav; o zaman bir de göreceksin ki seninle aranızda düşmanlık bulunan kimse kesinlikle sıcak bir dost oluvermiş!” (Fussilet; 34) buyurarak övmektedir.

Atalarımız “İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı” demişlerdir. Bunu başarmak kolay değildir. Kötülerin rahatsızlık veren söz ve davranışları bizi öfkelendirebilir. Onun için kötülük yapana iyilik yapamazsak bile böyle durumlardaki tavrımızı Allah Teâlâ “Rahmanın has kulları yeryüzünde vakarla yürüyen, cahiller onlara laf attığı zaman, “selâm” deyip geçen kullardır.” (Furkân; 63) şeklinde belirlemiştir.

Bu konularda en güzel örnek Peygamber Efendimizdir. Mekke’de bunaldığı bir dönemde Taif’e gittiğinde Taif halkının Peygamberimize karşı kötü tutumlarına ve taşlamalarına karşılık “Onların yok olmalarını değil, Rabbimin bu müşriklerin zürriyetinden Allah’a ortak koşmayan, ona ibadet eden bir nesil meydana getirmesini diliyorum.” ( Buhari ) Diyerek dua etmesidir. Sevgili Peygamberimiz verdiği ahlaki öğütlerle bunu tavsiye etmektedir. “Seninle ilgisini kesenden sen ilgini kesme, sana vermeyene sen ver ve sana kötülük edeni ise bağışla.” (Ahmet bin Hanbel. Müsned, C4,s.148, 158)

Allah’ım. Bizi kötülükler karşısında sabırlı eyle. Bizi kötülerin şerrinden muhafaza eyle. Bizleri iyilik eden ve iyiliklerin karşısında iyilik bulan kullarından eyle.