'Kötü olan kötü ile savaşmamaktır!'
Amerika Suriye'yi vurdu!
Amerika zaten yıllardır Irak başta olmak üzere Müslümanları vuruyordu ama Rusya ile anlaşmaları ve iç politik bazı durumlardan dolayı Suriye'ye fiilen saldırmıyor görünüyordu. Şimdi açıkça ve hızlı bir şekilde vahşice saldırmaya başladı.
Ana düşmanımız emperyalist-siyonist haçlılardır.
Bu haçlı ordusunun başında da Amerika var.
Amerika'nın girdiği yerde ot bitmez, su çıkmaz temiz olan necis olur, ak olan kara olur, iyi olan kötü olur, hayvan yaşamaz, insan yaşamaz, ölmeyip kalan insan ise insan gibi yaşayamaz!..
Amerika vahşidir ve vahşetini sadist bir zevkle uygular. Bu vahşeti yüz yıldır öncelikle Müslümanlar olmak üzere bütün dünya yaşadı, yaşıyor.
Amerika yeryüzündeki kanın vahşetin gözyaşı ve işgalin sebebidir. Kötülüğün vücut bulmuş hali Amerikadır.
Amerikan saldırısına her ne olursa olsun karşı durmak hayır demek lanetlemek gerekir.
Amerika'nın Suriye saldırısı Siyonist Yahudi'nin Arzı Mevud'unu gerçekleştirmek içindir. Ana plan budur, bunu yürürlüğe koymak için PYD-PKK'ya devlet kurdurmaktan, Suriye'yi parçalamaya kadar bir dizi tali planı uygulamaya başlamıştır.
Avrupa, Rusya ve diğer işbirlikçiler kukla iktidarlar, bugün için Amerikan zulmünde yancıdırlar. Ana düşmanı gözden kaçırmamalı...
"Zalimi alt edemiyoruz diyerek daha büyük zalimden medet bekleyenler" bir gün o zalimin elinde meze olurlar.
Emperyalist güçlerin, istedikleri gibi yönetip sömürmek amacıyla ahtapot gibi sarmaladığı dünyada, Müslümanlara nefes alma hakkı dahi yok neredeyse. Ya onların istediği şekilde verilen role uygun davranacaksın, yahut yok edileceksin. Başka yolu yok.
Ne fert olarak ne ülke olarak arada etliye sütlüye karışmadan yaşayım deme lüksün de yok. Bu bir savaş. Gücü eline almak ve "yer gösteren olmak" için her türlü ahlaksız vahşetin uygulandığı bir savaş. Bugün bizim içişlerimize karışma sebebi de bu yüzden.
Biz, devlet olarak kendi inancımıza göre bir devlet kurup, oyun kurucu olamadığımız için, yani siyaset oluşturup devletler arası politik kurguları sahneleyecek aklı oluşturamadığımız için, kurulan oyunda biçilen rolü zorlamanın ötesine geçemiyoruz.
Ayağa kalkmak için yaptığımız her hamlede ise karşımıza çıkıyorlar. Ya kuklalarıyla ya direk kendileri.
Ne için geldik bu dünyaya, neden yaratıldık? Kötünün kötülük için yaptığı savaşta biz iyi için, doğru için, güzel için savaşmayacaksak ne için yaşıyoruz?
Kötülerin iştahını doyurmak için kan deryasına çevirdiği yeryüzünde yapılacak en ahlaklı ve erdemli şey, kötü ile savaşmaktır. İnancımız ve tarihin bize yüklediği misyona uygun sistemi bir an önce inşa etmek zorundayız.
Emperyalist haçlı devletleri kendi içlerindeki "pay kapma" çekişmesinin ötesine geçerek, Müslümanlara karşı birlikte hareket ederken, bizim bunu gerçekleştiremediğimiz her gün, katledilen masumların vebalini sırtımıza yükleniyor.
Zalimlerle hesaplaşamazsak bu vebal bizi yıkar.
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu, Münşeat isimli eserinde dediği gibi:
"Savaş ve çarpışma kötü mü?
Kötü olan kötüyle savaşmamaktır.
Kötü olan kötüye yavşamaktır.
Kötü olan kötünün savaşıdır."
Hayatın gayesi önemlidir kendisi değil. Bu gayedir ki hayatı kıymetli kılar. Ya kötülerle savaşacağız, yahut o kötülerin mezesi olacağız.
Rabbim vatanı, milleti, ümmeti muhafaza etsin.