Koronavirüs ile Mücadele
Küresel bir tehdit haline gelen koronavirüsüne karşı tedbiri elden bırakamayız. Koronavirüsün, vücut direnci zayıf bünyelere ve kronik rahatsızlığı bulunan insanlara bulaşma ihtimali daha yüksektir. Bundan dolayı 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlarımızın evde kalıp kendini sosyal ortamlardan izole etmesi gerekmektedir...
Devlet olmak, sıfır risk ile vatandaşın sağlığını düşünmek ve buna göre gerekli tedbirleri almak demektir. Doğrusu salgınla mücadele konusunda ülkemiz diğer ülkelere göre iyi bir sınav veriyor. Bir vatandaş olarak, yetkili kurumların tavsiye ettiği kurallara riayet edeceğiz. Ne evhama kapılacağız. Ne de bu süreci hafife alacağız...
Sosyal medyada yayınlanan dezenformasyonlara karşı da uyanık olmak zorundayız. Devletin resmî hesaplarını takip etmeli, resmî söylemlerle çelişen diğer hesapları ise pek dikkate almamalıyız.
Belirlenen kural ve talimatlara uymamız halinde millet olarak bu süreci en az zararla atlatmış olacağız. Hijyen kurallarına uymalı, kronik rahatsızlığı bulunan ve vücut direnci zayıf vatandaşlarımızın ise evlerinde kalmaları yönünde telkinlerde bulunmaya devam etmeliyiz.
Bir başka yönüyle koronavirüs; birbirimize kenetlenmenin, birlikte hareket etmenin ve toplumsal bütünlüğümüzün olgunlaşmasınada katkı sağlamış oldu. Şimdi bir ve beraber olma zamanıdır. Çünkü bu virüs hiçbir siyasi parti veya ekonomik sınıf ayrımı gözetmiyor. Onun için bir ve beraber olup sıkı sıkıya kenetlenmeliyiz.
Bu süreci fırsata çevirip, sosyal ve modern hayatın bize unutturmaya çalıştığı aile kavramını tekrar hatırlayabiliriz. Çünkü aile olmak birbiriyle konuşmak demektir. Babanın çocuğuyla, annenin ise kızıyla konuşmadığı bir sürece girmiştik. Bu duruma gelen bir aile nasıl ayakta kalabilir? Bu süreci fırsat bilerek ailemizle doğru ve verimli bir zaman geçirmeye gayret etmeliyiz.
Bu süreci yöneten Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca, başarılı bir performans sergiliyor. Bakan beyin toparlayıcı tavrı ve ılımlı tutumundan dolayı ayrıca kendilerine teşekkür etmek istiyorum.
Efendimizin (sav) günümüze ışık tutan bir menkıbesine yer vererek yazıma son vermek istiyorum:
Rivayet edilir ki bir sahabi devesi ile birlikte Allah Resulü’nün bulunduğu yere varır ve Hz. Peygamber’e hitaben: Bırakıp tevekkül ediyorum, deyince Allah Resulü cevaben buyurur ki: “Bağla; sonra tevekkül et!” (Tirmizi, 2517).
