Korona medeniyeti!
Güçlünün güçsüzü ezdiği ve sömürdüğü bir dünyaydı yaşadığımız. Batı’da refah bir hayat sürmek için doğuyu sömüren emperyalistlerin dünyası. Müslüman canının değersiz olduğu bir dünya. Batı’nın, algılar üzerinden yönettiği ve sonuçların güçlüler tarafından belirlendiği ve dayatıldığı bir dünya. İnsanların kobay olarak kullanıldığı ve hayatlarının hiçe sayıldığı bir dünya. Değerlerin değersizleştirildiği ve yerine değersizlerin konularak adına sözde medeniyet dedikleri bir dünya. Daha ne kadar sürdürülebilirdi bu yalan. Daha ne kadar sömürülebilirdi değerler. Daha ne kadar aldatılabilirdi insanlık.
Bir virüsle değişti her şey. Bir virüs değiştirdi dünyayı. Bir günde yeni bir medeniyet başladı ve dünyayı sardı. En ağır silahların bile işe yaramadığı, en büyük orduların bile korktuğu, en güçlü liderlerin bile tırstığı bir medeniyet. Ordusu, silahı ve gücü bir virüs olan bir medeniyet. Bir anda dünyanın gidişatı değişti. Değer addedilen her şey değersiz oldu. Uluslararası kavgalar bitti. Savaşlar gündemden düştü. Sanat, kültür ve edebiyat unutuldu. Sanatçı ve edebiyatçılar köşesine çekildi.
O kıymet verilen ve yüceltilen medeniyetler değerini kaybetti. Medeni diye zannedilen devletler ve milletlerin gerçek yüzü ortaya çıktı. Bütün dünya birbiriyle uğraşmayı bıraktı, kendi derdine düştü. Gelecek korkusuyla marketleri yağmalayan, rafları boşaltan, evini erzak ve malzemelerle dolduran insanlar. Dünyaya meydan okurken bir anda ortalıktan kaybolan ve kendini karantinaya alan liderler. Bir tuvalet kâğıdı için birbirini ezen ve azarlayan insanlar. Daha dün ihtirası uğruna birbirinin üstüne yürürken bugün birbirinden köşe bucak kaçan insanlar. O yere göğe sığdırılamayan batı medeniyeti çöktü. Can korkusuyla bütün algılar değişti.
Ekranlarda gündem değişti ve artık tek gündem var, koronavirüs. Bütün yayınlar virüs yayıyor. Bütün konuşmacılar virüs korkusu yayıyor. Herkes ayrı bir korku yayma peşinde. Gazeteler ve dergiler aynı başlığı atıyor. Radyolar ve televizyonlarda komplo teorileri havalarda uçuşuyor. Herkesin kafasında deli sorular. Yarınından endişe eden ve gününü korku içinde geçiren izole olmuş insanlar.
Bir virüs her şeyi bitirdi. Caddeler ve sokaklar bomboş şimdi. Camiler ve kiliseler bomboş. Lokanta ve kahvehaneler bomboş. Kafeler ve eğlence yerleri bomboş. Meydanlardaki banklar yok. Kütüphaneler ıssız. Park ve bahçelerde in cin top oynuyor. Herkes evine kapatılmış. Cezaevlerinde isyanlar çıktı, kaçan kaçana. Fabrikalar kapatılıyor. Üretimler duruyor. İnsan üretimden el çektiriliyor. İnsansız bir dünyaya doğru gidiyoruz.
Dijital dünya kuruluyor. Dijital alışveriş, dijital ekonomi, dijital savaş, dijital sohbet, dijital yaşam, dijital din, dijital seyahat, dijital sanat, dijital dünya. Virüsler savaşı başlıyor. Hafızalar değiştiriliyor. Hayvanların bile hareketleri değişiyor. Çekirge istilaları başlıyor. Dünya yeni bir döneme giriyor veya sokuluyor. Sosyoloji ile teknoloji yer değiştiriyor.
İnsanlar birbirlerine düşman hale getiriliyor. Yaşlılar ölüme terk ediliyor. 65 yaş üstü vatandaşların sokağa çıkması yasak. Yaşlılar istenmeyen kişi ilan ediliyor. Gençlerle yaşlılar koparılıyor. Tarih sıfırlanıyor. Gelecek yeniden şekilleniyor.
Dünyayı bir üst akıl yönetiyor ve biz yönetiliyoruz. Artık bugünden sonra büyük düşünmek lazım. Değişen dünyada ve gelişen gündemde söz sahibi olmak, önümüzdeki yüzyılın planlaması içinde yer almak gerekir. Değişen dünyada etkin olabilmek için yapılması gereken bu oyunda oyun kurucu olabilmektir. Yoksa gelecek dünyada yine ezilen, yönetilen ve sömürülen millet olmaya devam ederiz.
Bunun için önce din lazım, iman lazım, inanç lazım, itikat lazım, dayanışma lazım, kardeşlik lazım, güçlü olmak lazım. Ebedi bir hayat için bu dünyayı ona göre kurmak ve yaşamak lazım.
Kim ne yaparsa yapsın bilinmelidir ki mutlak güç Allah’tır vesselam.