Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2968.40
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
25 Nisan 2020

Korona Kandil’e girdi

Ramazanınızı tebrik ediyorum. Oruç, korona karantinasında ilaç gibi geldi. İnsanımızın koronayı alt etmek için gösterdiği dirayet ise takdire şayan. Hangi sokaktan geçseniz, balkonunda yahut iki bina arasında spor yapan, bahçesinde, sosyal mesafeye dikkat ederek işlerini görenlere hayran olmamak elde değil.

Korona da o kadar tehlikeli bir virüs ki... Hani derler ya “Allah düşmanıma göstermesin.” Derler demesine de, korona bu, gitti, buldu ve bulaştı. Hafta içi Mardin’de teslim olan bir PKK teröristi anlatıyor. Kanlı örgüt, koronaya kesin çözümü bulmuş: İntihar talimatı. Virüs taşıyanlara doğrudan, “İntihar et, bize bulaştırma” diyorlarmış. O yüzden birçok terörist Türkiye’ye teslim olmak için fırsat kolluyormuş.

Devletlerin bile baş edemediği koronayla, sağlık konusunda imkânların kısıtlı olduğu Kandil nasıl baş etsin ki… Birine bulaşması yetiyor zaten. Tedavi ve izole imkânı olmadığı için çok da hızlı yayılıyor. Üstüne üstlük son gelen haberlere göre Türk Silahlı Kuvvetleri, Kandil’i çepeçevre sarmış vaziyette… Görünen, bu yaz PKK’nın kandilinin yakacağı...

Korona sadece Kandil’e bulaşmakla kalmadı. Suriye’ye de fena bulaştı? Hani şu anasız babasız yüzbinlerce yetimi ve kadını İdlib’in kuzeyine süren Esed yok mu? Sürekli İran ile irtibat halinde olan Şii milisler, bilerek veya bilmeyerek virüsü Suriye’ye taşıdılar. Esed artık uğraşıp dursun.

***

Bahar Kalkanı Harekâtı’nda Türkiye, kendi yerli yazılımları ile uçan hava araçlarını kullanmıştı. Türk İHA ve SİHA’ları düşman unsurlarını tek tek belirleyip önce haberleşme sistemlerini çökertmiş, sonra da nokta atışlarıyla düşman unsurlarını avlamaya başlamıştı. Bunu görüp şaşkına dönen sadece Esed değildi, Putin de afallamıştı.

Şimdiye kadar batıdan aldığımız hiçbir silahın yazılımını bize vermediler. Hep batıya bağımlıydık. Şimdi yerli savunma sanayii ürünlerinde kendi yazılımlarımızı kullanıyoruz. Bu da yazılımcıya, sadece savunma sanayiinde değil, her alanda çok fazla ihtiyaç olduğunu ortaya çıkardı.

Özellikle solunum cihazı üretiminde, savunma sanayi yazılımcılarının kullanılması bu ihtiyacı daha belirgin şekilde ortaya koydu. Şunu da öğrendik ki, Türkiye’de topu topu 140 bin yazılımcımız varmış. Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “1 Milyon Yazılımcı” projesini başlattı. Üstelik kayıt olanlar eğitimlerini sanal ortamda alacak. Koronadan sonra dünya nasıl şekillenecek diye düşünenler için örnek bir uygulama.

***

Son dönemde Türk İHA ve SİHA’ları Libya’da kartları yeniden karmaya başladı. Hafter, son bir yıldır Trablus’u alıp Libya’da hâkimiyetini kurmak için yapmadık hainlik bırakmamıştı. Trablus’u kuşatmış, Libya’nın petrol satışını engellemiş, elektrik santrallerini besleyen doğal gaz vanalarını kapatarak Libya Hükümeti’ni zor durumda bırakmıştı.

Ancak her şey, 27 Kasım 2019’da Türkiye ile Libya arasında imzalanan Askeri ve Güvenlik İşbirliği Anlaşması ile değişmeye başladı. Türkiye, asker değil, Libya askeri birliklerine çeki düzen verecek kurmaylarını göndermekle yetindi. Bir de İHA ve SİHA’larını… Bu bile ayrılıkçı Hafter’e yetti… Artık Hafter uçakları Trablus’un güneyindeki hava üssünden havalanıp istediği hedefi bombalayamıyor.

Son bir hafta içinde Suriye’de olduğu gibi Türk SİHA’larının Rus Hava Savunma sistemlerini vurması da işin rengini değiştirdi. Birleşik Arap Emirlikleri daha ileri sistemler için İsrail’in kapısını çalarken, Hafter güçleri Trablus’tan uzaklaştırılmaya başlandı. Olan ise, “Öfke Volkanı” karşısında tutunma şansı olmayan, güvenlik görevlisi yapacağız diye aldatılıp getirilen Afrikalı gençlere oldu. Onlar da çözümü silahlarını bırakıp kaçmakta buldu doğal olarak...