Korkmak yok!
Türkiye'den bir grup gazeteci ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üç gün süren Slovenya, Slovakya ve Romanya'yı kapsayan gezisine katıldık. Üç gün de olsa Türkiye'deki sıcak siyasi gündemden uzaklaşıp ülkenin 'dışarıdaki' algısı üzerine izlenimler aktarmayı hayal etmiştik. Özellikle bu ülkelerdeki iş forumlarında Türkiye'ye gösterilen büyük ilgiyi ve oralardan Türkiye'ye yönelik bakış açısının yıllar içinde nasıl farklılaştığını yazacaktım.
Ancak bu üç gün içinde Türkiye'den gelen haberler o kadar sıcak, o kadar sarsıcı oldu ki yurtdışında olmamıza rağmen neredeyse 24 saat ana gündemimizi Türkiye'de yaşanan gelişmeler belirledi. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere heyetteki bakanlar ve elektrik kesintisi nedeniyle özellikle Enerji Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'de yaşananlarla ilgili büyük mesai harcadılar, açıklamalar yaparak gelişmeler hakkında medyayı bilgilendirdiler.
Romanya'nın başkenti Bükreş'ten TUR uçağı ile Türkiye'ye doğru hareket ettiğimiz anda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yaşananları etraflıca sorma fırsatı bulduk.
***
Elektrik kesintileri, Çağlayan adliyesindeki kalleş terör baskınında Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesi ve en son İstanbul Emniyeti'ne yönelik terör saldırısı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan en çok, muhalefetin böylesine birlikte hareket edilmesi gereken önemli günlerde dahi milli duruş sergileyememesine içerlemişti.
"Gönül arzu ederdi ki tüm siyasi partiler, Şehit Savcımızın cenaze merasiminde milli duruş sergilesinler" diyen Erdoğan, ancak muhalefet partilerinin hem cenaze merasimine gelmediğini hem de buradan siyasi rant devşirme derdine düşmelerine üzüldüğünü vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savcı Kiraz'ın başına üç, kalbine bir ve bel aşağısına bir olmak üzere teröristlerin 5 kurşunuyla şehit edildiğini söylerken gözleri doldu. Şehit Savcının anne-babasına, eşine, çocuklarına ve tüm milletimize baş sağlığı diledi. Uçaktan iner inmez de Şehit Savcı'nın İstanbul Başakşehir'deki evine giderek ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
***
Berkin Elvan'ın öldürülmesinin hala istismar aracı olarak kullanılmasını dehşet verici bulduğunu kaydeden Erdoğan, ölümleri istismar aracı olarak kullananlara çok tepkiliydi.
Erdoğan, aynı terör örgütünün Gezi olayları sırasında Burakcan'ı da katlettiğini, geçtiğimiz günlerde vahşice katledilen Özgecan'ın da Burakcan'ın ailesinin de evlatlarının ölümünün istismarına izin vermeyerek büyük metanet ve sağduyu örneği gösterdiğini ifade etti.
"Birleşme günümüzde bile yaraları kaşıyanlar var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha Çözüm Süreci'nin arkasında olduğunu vurgulayarak yaşanan terör olaylarında asıl hedefin Çözüm Süreci ve ülkenin huzuru olduğuna dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle oluşturulmak istenen provokasyon, korku ve yıldırma oyunlarına karşı dik durulması gerektiğini vurguladı.
***
Seçimlere iki ay kala "Üst aklın" Türkiye'ye yönelik giriştiği operasyonların devam edeceği görülüyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti, çok daha büyük badireleri atlattı. Ortadoğu'da kartlar yeniden karılırken Türkiye'nin sadece "Seyirci" kalacağını sananlar yanılıyoru2026
***
Bu terör eylemleri ile Çözüm Süreci'ne darbe vurmak ve toplumda korku atmosferi oluşturmak istediğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Korkmayalım, ürkmeyelim! Unutmayalım ki kaderin üstünde bir kader vardır. Milletimiz dik durdukça bütün oyunlar Allah'ın izniyle boşa çıkacaktır" diye konuştu.
