Korkma, korktukça sıra sana gelecek!
Korkakların sayısı cesurların sayısına yaklaşmaya meyyal göründüğü gün kazanacağız! Bırakınız aynı olmasını yaklaşmaya başladığında çıkacağız
düzlüğe! Ne kadar çok korkak var
Düzgün görünümlü, iyi yaşantılı, pozitif bakışlı, milli ve yerli
kisveli, yanlışa tevessül etmeyenlerin
korkaklığını daha sık konuşmamız lazım! Öfkeden beslenenler, erdem ve etik bilmeyenler, kötülük ve yanlışta sınır çizmeyenlerin cesareti
neyden/hangi unsurdan beslenir?
Ya da ters yolla iyiler, müspet görüşlüler, empatik yaşayanlar neden bu
kadar Psiko-sosyal olayların tek neden üzerinden okumayacağı malumumuz da bu umarsızlık bu çaresizlik bu korkaklığın en azından birkaç ana sebebi
olsa gerektir!
İyilik ve kötülük cephesi değil tartıştığımız mıntıka. İnsancıl
yaklaşan, insanları siyasi ya da inançsal
kodlarla etiketlemeden bir arada yaşayabilme muradında olanlar ve gücünü, yaşam kaynağını, hızını ötekileştirme ve nefretten/öfkeden
alanlardan bahsediyorum.
Bu iki cephenin içerisine sizler karşılaştığınız, yolunuzun bir şekilde
kesiştiği türlü çeşit insanı dahil
edebilirsiniz. İnsancıl (hümanist değil, yanlış algılanmasın), insan merkezli olanlar ve ideolojik konumlandırma üzerinden öfke, nefret devşiren iki
farklı taifeden bahsediyorum… Gün
geçmesin ki herhangi bir olay, gündelik bir vaka/temas nedeniyle bunu tekrar tecrübe etmeyeyim!
Bu korkaklar cephesinde envai çeşit insan bulunmaktadır. “Gün değişir, devran dönerse bize bunun hesabını sorarlar!” Zihniyetini
iliklerine kadar yerleştirmiş siyasi
olarak arada/tarafsız görünen aslında dönmemiş devranın sahiplerine yakın duygular beslemelerine karşılık öteki tarafa meyledip, gelmesi
ufukta bile sezilmemiş o günlerden korkup
kendisini sağlama almaya çalışan demokrat, tarafsız, eleştirel görünenler Devrin iktidarının makam-mevki verip işlerin sorumluluğunu devretmesine
karşılık üstlendiği gücün/yetkinin
hakkını vermeyen, vermekten korkan, inisiyatif almaktan akrepten kaçar gibi uzaklaşan, görüntüde yetkili fiiliyatta yetkifobik türlerin
sürdürücüleri olanlar…
“Ben zaten bu yolun yolcusuyum, herkes benim kim/ne olduğumu biliyor ama
belli mi olur, çocuklarımı etliye sütlüye karıştırmadan
yetiştireyim de ne olursa olsun fişlenmesin/kim oldukları
bilinmesin!” Diyerek amaçsız, idealsiz, pragmatik bir muhafazakar gençlik kitlesi oluşmasına hatrı sayılır katkı sağlayan dünün hızlı
mücahitleri, devrimcileri bugünün korkakları…
Davet edildiği entelektüel bir ortama ya da bilimsel/mesleksel sunuma
ateşe çağrılmışlar gibi tepki gösterip “… kişi
gelirse katılırım ancak!” Diye öteki mahallenin tescilli isimlerini sıralayıp uzmanlık alanlarında dahi paylaşım/sunum yapmaktan
korkanlar… Hatta ve hatta düğün gibi
sosyal bir törene katılımlarını dahi bu kritere endeksleyenler…
İktidara yakın görünen kişilere sosyal medyada geri takip yapmayı bırakınız beğenide bulunmayı dahi aşırı riskli bulup stalklamayı tercih eden, dışarıdan
da umursamaz, önemsemez görünen ama
içten içe deli gibi ciddiye alan, merak eden, beğenen tipler… Korkaklar cephesi o kadar farklı alanlarda mevcut ki onlarla her yerde karşılaşabilirsiniz. Sizlere acizane tavsiyem, bu korkaklara değer verip
en azından kendinizi yok saydırmayın! Bunu
yapmak en basit ifadeyle ülkemin cesur yüreklerine hakaret olur, cesur değilseniz bari cesurları alkışlayınız!