Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.81
Gram Altın
2977.81
BIST 100
9740.84
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Nisan 2023

​Korana faşistlerinin sesi çıkmıyor

Çok değil iki yıl kadar önce aşı olanlar; bilimsel, ilerici, akıllı, elit, aşı olmayanlar; cahil, yobaz, taşralı, aptal, olarak görülmeye başlanmıştı.

19. yüzyıldan kalma seçkinci, elit, tekçi, faşist zihniyet bu sefer her kesimde kendini gösteriyordu. Zira hedefte tüm insanlar vardı. O yüzdendir ki sağcısı, solcusu, muhafazakarı, dindarı, liberali, seküleri hemen herkes faşizmin tüm renklerini sergilemekten asla kaçınmadı.

Anlayacağınız millet millet olalı bu kesimlerden böyle bir azar işitmemişti. “Cahil, kaba, geri zekâlı, serseri, ahmaklar, açlar, açgözlüler, salak, aptal, hayvan, stokçu, makarnacı, gebersinler, bunlar yarasa da yer, bu milletten adam olmaz…” şeklinde aklınıza gelebilecek hemen her türlü hakaret edildi.

Bu fakiri bile sırf sorguluyor, eleştiriyor, uyarıyor diye neler demediler. Sinsi Erdoğan düşmanlığından tutun, bilim karşıtı yobaz, şuradan buradan fonlanan casus, hain vs.

Bugünlerde hiç sesleri çıkmıyor. Nedenini söyleyeyim.

Öncelikle yakın bir zamanda AYM, Covid-19 sürecinde sokağa çıkma yasağına uymayan kişiye verilen cezayı hak ihlali saydı. Sonra pandemide kesilen cezalar vatandaşların başvurusuna gerek olmaksızın ilgili idareler tarafından silineceği söylendi.

Diğer taraftan pandemi yatıştıkça ölümlerin azalması gerekiyordu değil mi? Ancak aşılara bağlı birçok yan etkenden ötürü çeşitli hastalıklar sebebiyle ölüm oranları artmaya başladı.

Birleşik Krallık hükümetinin resmi verilerine göre, her yaş grubuna her bir Covid-19 aşısı dozu yapıldıktan yaklaşık beş ay sonra, aşılananlar arasında 100.000 nüfus başına ölüm oranı aşılanmayanlara göre önemli ölçüde artıyor.

Güney Afrika'daki Pretoria Yüksek Mahkemesi'nde açılan bir davada, uluslararası bilim adamları ve hekimler Pfizer'in güvenli ve etkisiz olduğu düşünülen mRNA aşı ürünlerinin acilen adli incelemeye tabi tutulması çağrısında bulundu.

DSÖ ise bugün sağlıklı çocukları ve ergenleri aşılamaya gerek olmadığını söylüyor. Çocuk doktorları da çocukları aşılamanın çocuk ölümlerinde büyük artışa ve ölümcül hastalık vakalarında patlamaya yol açtığını söylüyor.

Covid aşısı olan annelerin yeni doğan çocuklarında da ölüm oranları azımsanmayacak kadar arttı. Dr. Damian Baciu. "Hamilelikte normal gelişim gösteren bu bebekler doğumdan sonraki ilk iki gün içinde öldüler. İstatistikler, aşı olan 800-870 kişinin ciddi bir yan etki yaşadığını gösteriyor" diyor.

Almanya ise Covid 19 aşısı mağdurlarına ömür boyu tazminat ödemeyi kabul etti.

ABD'den Pfizer ve BioNTech'in güncellenen yeni tip Covid-19 aşısına yönelik bir uyarı yapıldı. Aşının bazı yaşlılarda beyin felcine neden olabileceği iddia edildi.

Ünlü onkolog Angus Dalgleish, geçtiğimiz günlerde tıp dergisi The BMJ'nin baş editörüne açık bir mektup yazarak dergiyi Covid aşılarının kanser ve kanser gibi zararlı etkilerini derhal ele almaya ve tartışmaya çağırdı.

Türkiye’den doktor Ender Saraç’ın ise hastalarına ilk sorusu "Biontech aşısı oldunuz mu" oluyor.

Saraç, “Aşı olanlarda kalp krizi, pıhtı ve turbo kanserler vakalarında inanılmaz bir artış var, bu kadar tesadüf olamaz” diyor.

Rumen medyası Covid tedavi protokolünde de yer alan ilaç Molnupiravir için “gerçek anlamda bir deneydi” diyor.

Hatırlayın “Köpek gibi aşılanacaklar” ya da “aşı olmayana ekmek yok” diyen uzmanları.

“Sayın Koca, çocuklar dediğiniz gibi önemli bir bulaş kaynağı ise onlar için aşıyı gündeme almamak büyük bir tezat değil mi? Neden 5-11 yaş arası için aşı gündeminizde yok?” diye feryat ediyordu Nagehan Alçı.

65 yaş üstü bir teyze maske yüzünden belediye otobüsüne alınmadığı için yalvarırken seslerini çıkarmayan hatta ona kızan uzmanlar, parti liderleri, yazarlar, çizerler… Bugün hepsi sessizliğe gömüldü.

Kalp krizi sebebiyle artan genç ölümlerini görüyorlar mı acaba? Neden konuşmuyorlar? Hiç değilse aşağıladıkları insanlardan bir özür dilemeleri gerekmiyor mu?