Kör dövüşü
Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang, günümüzde çatışmanın demokrasi ile otoriterlik arasında değil, kalkınma ile kalkınmanın bastırılması, küresel adalet ile güç siyaseti arasında olduğunu açıkladı.
Yunan Bluesky Tv spikeri İoannis
Theodoratos, 14 Mayıs seçimlerini Erdoğan’ın kaybetmesi durumunda, Yunanistan’ın
F-16 ve Rafale uçakları almasına gerek kalmayacağını, Kılıçdaroğlu’nun
kazanması durumunda milli savunma sanayi hamlelerine devam edilmeyeceğini bu
yüzden silahlanmalarına gerek olmadığı yorumunu yaptı.
Dize getirmek
istediklerini otoriterlikle suçlayan yayınladığı taraflı insan hakları
raporlarıyla hedef tahtasına oturtan ABD, 2023 insan hakları raporunda Türkiye’ye 102
sayfalık bölüm ayırarak Kılıçdaroğlu’nun
HDP ile hangi konularda anlaşmış olabileceğinin işaretlerini verdi.
Raporda, 2018 yılında kabul edilen terörle mücadele kanunu hedefe konulmuş.
15 Temmuz hain darbe girişimine katılanlara verilen cezalar insan haklarına
aykırı bulunmuş. Yurtdışındaki FETÖ’cülerin bile Türkiye’ye götürülerek sözüm
ona adil yargılanmadıkları ifade edilmiş. Türkiye’nin PKK/PYD terör örgütü, zalim Esed kıskacındaki
Suriyelilere desteği hedef alınmış. Sözüm ona ifade ve düşünce özgürlüğüne dem
vurularak, Kendileri TikTok’a alabildiğince özgürlük tanıyorlarmış gibi sosyal
medyanın beşince kol faaliyeti olarak kullanılmasının engellenmek istenmesi
eleştirilmiş. Tabiiki LGBT unutulmamış sözde insan hakları raporunda. İnsan
hakları ve yolsuzluk iddiaları dile getirilerek hükümetten daha büyük adımlar
atılması istenmiş. Tabii ki, terör örgütüne yapılan operasyonlarda sözde
sivillerin öldüğü iddia edilerek bilgi paylaşımı talep edilmiş….
ABD, Türkiye’nin güneyinde kurmak istediği terör devleti için seçimlerde
her türlü manipülasyonu yaparken, terör devletiyle güvenliğini sağlamak
istediği İsrail’de ise adeta bir iç savaş yaşanıyor. Bu yıl başından itibaren
Tel Aviv başta olmak üzere ülkenin dört bir yanındaki kanlı şiddet olaylarında
yüzlerce ceset, binlerce yaralıya rağmen kitlesel sivil itaatsizlik dalgaları
anayasal bir krizin habercisi olarak görülüyor.
İsrail’de çatışmalar Netanyahu diktatörlüğüne karşı demokrasi savaşı olarak
gösteriliyor. İsrail’in demokrasi olarak mı kalacağı, yoksa aşırı
milliyetçiler, ırkçılar ve köktenciler tarafından yönetilen bir diktatörlük mü
olacağı tartışılıyor.
Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde Filistinlilere köle muamelesi yapan İsrail
despotizminin Yahudileri de kapsamasıyla oluşacak boşluktan Nakbe ateşinin
yeniden yakılacağından korkuyorlar. İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Filistin
topraklarını yasa dışı Yahudilere peşkes çekmesinin önünün kapanabileceği
endişesini yaşıyorlar. Filistinlilerin bir gün kendileri ile eşit olup
olmayacağı kaygısını taşıyorlar.
Başta Rusya olmak üzere, Güney Amerika, Afrika, Kuzey Irak’tan sahte Yahudi
göçmeni kutsal topraklara yerleştirerek bütün baskı ve zulüm politikalarına
rağmen topraklarını terk etmeyen 6,8 milyon Filistinliyi demokratik olarak
asimile veya azınlık haline getirmek istiyor. İsrail’in demokrasisi, mutlak Yahudi
üstünlüğünün kurulduğu bir ortam istiyor. Filistinlilerin siyasete katılmasının
yasaklanması özgürlük ateşinin yakılmasına sebep olabileceğinden endişe ediliyor.
Bu yüzden de Filistinlilerin siyasete katılımının yasaklanmasının yanı sıra
Filistinlilere özgürlüğü hatırlatacak Yahudi yerleşimci zulümleriyle de
mücadele edilmesi gerekiyor.
İsrail’de demokrasi çarkları Filistinlileri kalıcı köleleştirme hesabı
gereği, Filistinlilerin siyasi ve insani hakları yok sayılıyor. Netanyahu’ya
itaat etmeyen Yahudiler İsrail’i sürekli nişangahtan baktıkları Filistinlilerle
ittifak kurmadan rahat, liberal ve demokratik bir ülke haline getirmek
istiyorlar. ABD’nin İsrail’e koşulsuz desteği ise her yerde olduğu gibi terörü
ve şiddeti besliyor.
Mevcut İsrail hükümeti, her şeyden önce,
Yahudi üstünlüğüne ve 75 yıldır var olan tamamen demokratik olmayan, kısmen
liberal rejimi, Yahudilerin yarısını kalıcı olarak dışlayabilecek bir rejime dönüştürmek
istiyor. Yahudiler ise imtiyazlarını koruma savaşı veriyorlar. Pekiyi,
Türkiye’ye 102 sayfa ayıran 2023 ABD insan hakları raporu her gün çatışma, ölüm
haberleri gelen İsrail’e neden bir satır ayırmıyor dersiniz.
Kılıçdaroğlu’na iktidarı altın tepside
sunmak isteyenlerin derdi, demokrasi ile otoriterlik arasında tercih değil,
Türkiye’nin kalkınmasının önüne geçme, dünya beşten büyüktür diyerek küresel
adalet arayanları güç siyaseti kullanarak durdurma kavgasıdır. Bu yüzden HDP’nin
Türkiye’yi de bölecek olan terör devleti argümanları soframıza demokrasi aşı
olarak sunuluyor. 14 Mayıs’ı kör döğüşü haline getirmek isteyenlere Türk
milletinin feraseti cevap vererek, gerçek özgürlüğün nasıl kazanılacağı
Filistinlilere de, kölelikten beslenen ABD, Fransa, İsrail gibi ülkelere de
gösterilecektir. Vesselam….