Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Mart 2023

Kör dövüşü

Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang, günümüzde çatışmanın demokrasi ile otoriterlik arasında değil, kalkınma ile kalkınmanın bastırılması, küresel adalet ile güç siyaseti arasında olduğunu açıkladı.

Yunan Bluesky Tv spikeri İoannis Theodoratos, 14 Mayıs seçimlerini Erdoğan’ın kaybetmesi durumunda, Yunanistan’ın F-16 ve Rafale uçakları almasına gerek kalmayacağını, Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda milli savunma sanayi hamlelerine devam edilmeyeceğini bu yüzden silahlanmalarına gerek olmadığı yorumunu yaptı.

Dize getirmek istediklerini otoriterlikle suçlayan yayınladığı taraflı insan hakları raporlarıyla hedef tahtasına oturtan ABD, 2023 insan hakları raporunda Türkiye’ye 102 sayfalık bölüm ayırarak Kılıçdaroğlu’nun HDP ile hangi konularda anlaşmış olabileceğinin işaretlerini verdi.

Raporda, 2018 yılında kabul edilen terörle mücadele kanunu hedefe konulmuş. 15 Temmuz hain darbe girişimine katılanlara verilen cezalar insan haklarına aykırı bulunmuş. Yurtdışındaki FETÖ’cülerin bile Türkiye’ye götürülerek sözüm ona adil yargılanmadıkları ifade edilmiş. Türkiye’nin PKK/PYD terör örgütü, zalim Esed kıskacındaki Suriyelilere desteği hedef alınmış. Sözüm ona ifade ve düşünce özgürlüğüne dem vurularak, Kendileri TikTok’a alabildiğince özgürlük tanıyorlarmış gibi sosyal medyanın beşince kol faaliyeti olarak kullanılmasının engellenmek istenmesi eleştirilmiş. Tabiiki LGBT unutulmamış sözde insan hakları raporunda. İnsan hakları ve yolsuzluk iddiaları dile getirilerek hükümetten daha büyük adımlar atılması istenmiş. Tabii ki, terör örgütüne yapılan operasyonlarda sözde sivillerin öldüğü iddia edilerek bilgi paylaşımı talep edilmiş….

ABD, Türkiye’nin güneyinde kurmak istediği terör devleti için seçimlerde her türlü manipülasyonu yaparken, terör devletiyle güvenliğini sağlamak istediği İsrail’de ise adeta bir iç savaş yaşanıyor. Bu yıl başından itibaren Tel Aviv başta olmak üzere ülkenin dört bir yanındaki kanlı şiddet olaylarında yüzlerce ceset, binlerce yaralıya rağmen kitlesel sivil itaatsizlik dalgaları anayasal bir krizin habercisi olarak görülüyor.

İsrail’de çatışmalar Netanyahu diktatörlüğüne karşı demokrasi savaşı olarak gösteriliyor. İsrail’in demokrasi olarak mı kalacağı, yoksa aşırı milliyetçiler, ırkçılar ve köktenciler tarafından yönetilen bir diktatörlük mü olacağı tartışılıyor.

Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde Filistinlilere köle muamelesi yapan İsrail despotizminin Yahudileri de kapsamasıyla oluşacak boşluktan Nakbe ateşinin yeniden yakılacağından korkuyorlar. İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Filistin topraklarını yasa dışı Yahudilere peşkes çekmesinin önünün kapanabileceği endişesini yaşıyorlar. Filistinlilerin bir gün kendileri ile eşit olup olmayacağı kaygısını taşıyorlar.

Başta Rusya olmak üzere, Güney Amerika, Afrika, Kuzey Irak’tan sahte Yahudi göçmeni kutsal topraklara yerleştirerek bütün baskı ve zulüm politikalarına rağmen topraklarını terk etmeyen 6,8 milyon Filistinliyi demokratik olarak asimile veya azınlık haline getirmek istiyor. İsrail’in demokrasisi, mutlak Yahudi üstünlüğünün kurulduğu bir ortam istiyor. Filistinlilerin siyasete katılmasının yasaklanması özgürlük ateşinin yakılmasına sebep olabileceğinden endişe ediliyor. Bu yüzden de Filistinlilerin siyasete katılımının yasaklanmasının yanı sıra Filistinlilere özgürlüğü hatırlatacak Yahudi yerleşimci zulümleriyle de mücadele edilmesi gerekiyor.

İsrail’de demokrasi çarkları Filistinlileri kalıcı köleleştirme hesabı gereği, Filistinlilerin siyasi ve insani hakları yok sayılıyor. Netanyahu’ya itaat etmeyen Yahudiler İsrail’i sürekli nişangahtan baktıkları Filistinlilerle ittifak kurmadan rahat, liberal ve demokratik bir ülke haline getirmek istiyorlar. ABD’nin İsrail’e koşulsuz desteği ise her yerde olduğu gibi terörü ve şiddeti besliyor.

Mevcut İsrail hükümeti, her şeyden önce, Yahudi üstünlüğüne ve 75 yıldır var olan tamamen demokratik olmayan, kısmen liberal rejimi, Yahudilerin yarısını kalıcı olarak dışlayabilecek bir rejime dönüştürmek istiyor. Yahudiler ise imtiyazlarını koruma savaşı veriyorlar. Pekiyi, Türkiye’ye 102 sayfa ayıran 2023 ABD insan hakları raporu her gün çatışma, ölüm haberleri gelen İsrail’e neden bir satır ayırmıyor dersiniz.

Kılıçdaroğlu’na iktidarı altın tepside sunmak isteyenlerin derdi, demokrasi ile otoriterlik arasında tercih değil, Türkiye’nin kalkınmasının önüne geçme, dünya beşten büyüktür diyerek küresel adalet arayanları güç siyaseti kullanarak durdurma kavgasıdır. Bu yüzden HDP’nin Türkiye’yi de bölecek olan terör devleti argümanları soframıza demokrasi aşı olarak sunuluyor. 14 Mayıs’ı kör döğüşü haline getirmek isteyenlere Türk milletinin feraseti cevap vererek, gerçek özgürlüğün nasıl kazanılacağı Filistinlilere de, kölelikten beslenen ABD, Fransa, İsrail gibi ülkelere de gösterilecektir. Vesselam….