Konya 4 Saat
Bazı beldeler gönül tahtımıza sultanca kurulur ve bizi güzelliklerine râm ederler. Konya, bu saltanatlı şehirlerimizden biridir. Selçuklu râyihası taşıyan, Mevlâna nefesli bu özge şehre geçen hafta içinde aziz dostların daveti üzerine gittim. Pendik’ten hızlı trene binip dört saat sonra Konya’da olmak ne güzel! Bu hizmetleri yapanlardan Allah razı olsun. İnşallah diğer şehirlerimiz de sıradadır. Mesafeler kısalırken gönüller de birbirine yaklaşıyor, dostluklar tazeleniyor. Artık günü birliğine Konya’ya gidebilirsiniz. Sabahleyin gidip, Mevlâna Türbesi’ni ziyaret edip akşam dönebilirsiniz pekâlâ. Bu güzide şehrimizdekiler de sabahleyin yola çıkıp İstanbul’a gelip Eyüpsultan’ı ziyaret edip dönebilirler.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ile Konya Büyükşehir Belediyesi’nin birlikte düzenlediği toplantıda konumuz “Edebiyatımızda Mizah”tı. Memlekette bu kadar mesele varken siz mizahla bu kadar çok uğraşırsanız, nükteyi, latifeyi sevenler de sizi çağırır elbet. Konya’ya büyük bir neşe ve heyecanla gittim. Zira kültüre, sanata, edebiyata ve bilhassa şiire değer veren, medeniyet eksenli düşünen bir dost grubunun davetiydi bu. Ve çağrı herşeyden önce Mevlâna Hazretleri’nin bulunduğu bir kutlu şehirden geliyordu. Elbette gidilir, ziyaretler yapılır, sohbetler edilir ve hayırlısıyla dönülür. Konya şair şehirlerimizdendir. Şiir müsabakasında Kahramanmaraş’la başa güreşiyor.
TYB Konya Şubesi’nin evsahipliğinde gerçekleşen toplantıyı düzenleyen Konya’nın seçkin yazarlarından Hüzeyme Yeşim Koçak hanımefendiydi. TYB Konya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Prof. Dr. Ahmet Çaycı sohbetimizi dinleme nezaketinde bulundular. Konya’yı anlattığı Kendini Koruyan Şehir adlı kitabıyla tanıdığım ve şehrin kültür sanat hayatına mühim hizmetleri olan Büyükşehir Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu da teşrif eden dostlar arasındaydı. Mizah konulu toplantıda ne yapılır? Nükte anlatılır değil mi? Ben de öyle yaptım. Edebiyatımızın Güleryüzü, Tarihimizin Güleryüzü ve Mizahın İzahı kitaplarımdan aklıma gelen nükteleri paylaştım. Yazarlarımızdan, şairlerimizden, sanatkârlarımızdan bahsettim. Edebiyatımızın mümtaz simalarının nüktedan kişiliklerine dikkat çektim.
Fakire katılım belgesini vermek üzere kürsüye gelen AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Edebiyatımızın Güleryüzü isimli kitabı yıllar önce aldığını, yazarı ile tanışmanın ise ancak bugün gerçekleştiğini ifade ederek “Ne zaman siyasi ortamdan bunalsam Edebiyatımızın Güleryüzü’nden bir bölüm okurum. Sanata, edebiyata önem vermemiz gerekiyor.” dedi. Salon doluydu ve dinleyiciler toplantıyı sonuna kadar dikkatle takip ettiler. Bazı edebiyatseverler, toplantının sonunda kitap imzalattı. Kadim dostlarım gazeteci Sadık Gökce ve hukukçu şair Abdurrahim Küçük ile hasbihâl etmek bir kıvançtı benim için. Tabii daha önce muhtelif mekânlarda birlikte olduğumuz Türk edebiyatının büyük hocalarından Saim Sakaoğlu’nu görmek de ayrı bir lütuftu. Aziz hocamız, bende olmayan eserlerini büyük bir nezaketle hediye etti. İnşallah Konya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte “Prof. D r. Saim Sakaoğlu Kütüphanesi ve Kültür Merkezi”ni açar, Konya halkımız bu hazineden daha çok istifade eder. Bu haklı hayal, inşallah hakikate dönüşür.
Konya’da kültürü önemseyen, edebiyata değer veren, medeniyet odaklı düşünen büyük bir kitle var. Beni en çok sevindiren hususlardan biri de Konya Büyükşehir Belediyesi’nin, samimi, hizmet etmeyi şiar edinmiş sivil toplum kuruluşlarını iyi bir mekânda buluşturmuş olmasıdır. Türkiye Yazarlar Birliği, Aydınlar Ocağı ve Birlik Vakfı’nın şubeleri konaklar hâlinde aynı semtte bulunuyor. İttifaklardan bahsediliyor ya. Konyalı vatandaşlarımız, aydınlarımız gönül ittifakını ve ideal birliğini her yerde olduğu gibi çoktan kurdu bile. Milliyetçi, mukaddesatçı, muhafazakâr düşüncelere sahip insanlarımız şimdiden kararlı. Peki tercih nasıl? Hemen söyleyeyim, partiler ona göre hazırlık yapsın: Yerli, millî düşünceye, kültüre, sanata, tarihimize ve medeniyetimize kim sahip çıkacaksa, gençliğe kim yatırım yapacaksa o aday kazanacak. Duyula, biline!