KONUT SATIŞLARI REKORA KOŞUYOR
Yılın ilk 7 ayında ağır aksak giden ve ertelenen talep nedeniyle yüzde 20'ye varan oranda düşen satışlar, ağustos ve eylülden sonra ekim ayında da patlama yaptı.
Ekim ayında ev satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,3 artarak 95 bin 645'e ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre 10 ayda 926 bin 932 konut satıldı.
Son 2 ayda 230 bin 260 konut daha satılırsa 2013 yılındaki rekor kırılacak.
2013 yılında yüzde 63 gibi çok yüksek oranlı bir artışla 1 milyon 157 bin 190 satış rakamına ulaşılarak kırılması güç bir rekora imza atılmıştı.
Çünkü 2013'te bir önceki yıla göre satışlar yarım milyon artmıştı.
Şimdi bu rekor zorlanıyor.
Ekim ayında kredili satışları ifade eden ipotekli konut satışlarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30,8 artış göstererek 34 bin 451 olması da dikkat çekiyor.
Kredi faizlerindeki düşüşün ipotekli konut satışlarını tetiklediği anlaşılıyor.
Gerçekten de yılın ilk yarısında yüzde 14'lere yükselen kredi faizleri, hazirandan sonra düşüşe geçerek yüzde 10'a doğru çekildi.
Aylık faiz yükü ise yüzde 1,25'ten yüzde 0,90'a geriledi.
Böylece kredi kullanarak konut satın almak cazip hale geldi.
Yabancı yatırımcıların da Türkiye'deki gayrimenkul sektörüne ilgisinin artması piyasayı canlı tutuyor.
TÜİK verilerine göre; geçen yılın 10 aylık döneminde 9 bin 284 olan yabancıya satışlar, bu yıl yüzde 66 artış göstererek 15 bin 417 seviyesine çıktı.
İstanbul'da ise bu süre zarfında yüzde 166 artışla 4 bin 546 konut satışı yapıldı.
Yerel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin siyasi istikrarsızlığa yol açmadan atlatılması, faizlerin düşmesi, yatırımcıların gayrimenkule yönelmelerinde en önemli etkenler arasında gösteriliyor.
Döviz kurunun ve altın fiyatlarının aşağı doğru seyri, bu yatırım araçlarının cazibesini azalttı.
Buna karşılık konut fiyatlarının yüzde 10'un üzerine çıkması, yatırımcıyı cezbetmişe benziyor.
İnşaat sektöründeki bu hareketlenmeler elbette olumlu bir gelişmedir.
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın yüzde 6'sını teşkil ediyor.
İstihdama katkısı büyük.
200'e yakın yan sanayiyi destekliyor.
Ne var ki Başbakan Yardımcı Ali Babacan'ın da ifade ettiği gibi, "İnşaatta dikey büyümeye son verilerek sanayi odaklı büyümeye geçilmesi" ekonomi için çok daha verimli olacaktır.
Zira sanayinin milli gelirden aldığı pay son yıllarda giderek azalmış, yüzde 20'nin altına inmiştir.
Bu gidişathayra alamet değildir.