Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2487.76
BIST 100
9528.3
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Eylül 2022

Konut ihtiyacı

Pandemi, savaş, küresel tedarik zincirinin bozulması derken hızla artan konut fiyat artış hızı son dönemde frene bastı. Kredi musluklarının kısılması fiyat artış hızının düşmesindeki en önemli etken olarak söylenebilir.

Konut satışları

Temmuz ayında azalan konut satışları tekrar artışa geçti. Türkiye genelinde temmuz ayında 93 bin 902 konut satışı olurken ağustos ayında 123 bin 491 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre daha az konut satışı olsa da yüksek konut fiyatlarına rağmen hâlâ yüksek bir talep olduğu görülüyor. Çünkü Ocak-Ağustos döneminde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre %17,7 seviyesinde bir artış göstermiş. Sekiz ayda Türkiye’de 943 bin 791 konut satışı gerçekleşmiş.

Konut satışlarında en çok konuşulan konulardan biri de yabancılara olan konut satışları konusu oluyor. Ağustos ayında yabancılar Türkiye’den 5 bin 273 konut almış. Yani toplam konut satışlarının %4’ünü yabancılar almış durumda. Bu yılın ilk sekiz ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre artış olmuş. Sekiz ayda yabancılar Türkiye’den 44 bin 595 konut almış. Sekiz ayda yabancıların konut alış oranı da %4,7 seviyesinde gerçekleşmiş.

Bu yıl Türkiye’den en çok konut alan yabancılar genellikle Ruslar oldu. Savaşın etkisi, ambargo uygulanması gibi etkenler sebebiyle Rusların Türkiye’den konut talebi giderek artıyor. Döviz kurundaki artış sebebiyle yabancılara göre daha ucuz olması da talebi artıran bir etken olarak gösterilebilir.

Konut satış verilerine bakıldığı zaman konut talebinin yüksek olduğu görülüyor. Arzın talepten yüksek olması, arsa, demir, çimento ve işçilik başta olmak üzere maliyetlerin hızla artması konut fiyatlarını artıran en önemli etkenler olarak görülmektedir. Artan konut fiyatlara rağmen azalmayan konut talebi konut ihtiyacının olduğunu gösteriyor. Bu durumun farkında olan hükümet TOKİ üzerinden 253 bin 692 konut inşa ederek bu ihtiyacın bir kısmının giderilmesi yönünde bir proje ortaya koydu.

Sosyal konut meselesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta sosyal konut projesinin detaylarını açıkladı. Sosyal konut projesiyle birlikte özellikle alt gelir grubunun konut ihtiyacının giderilmesi planlanıyor. 250 bin olarak açıklanan konut satısı proje genelinde 500 bin konut, 250 bin konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeri olarak planlanıyor.

Proje ile ekonomik canlılığın da artması bekleniyor. İnşaat sektörü tek başına 250 alt sektörü canlandırdığı düşünülürse çarpan etkisiyle ekonomide çarkların hızlanmasını sağlayacak. Böylece projeyle sadece sanayi tipi iş yerlerinde 100 bin kişilik ek istihdam oluşturması bekleniyor.

Bu projenin bir de yastık altında bulunan birikimleri de gün yüzüne çıkaracağı söylenebilir. Türkiye’de tasarruflar genellikle konut almak için yapıldığı, bankalardan ziyade döviz ve altın cinsinden yastık altı olarak ifade edilebilecek şekilde saklandığı düşünüldüğünde bu piyasaya nakit para akışının da sağlanacağı söylenebilir.

900 milyar TL yatırım bedeli olan sosyal konut projesinin sağlayacağı ekonomik hareketliliğin 2 trilyon TL seviyesinde olması bekleniyor.

Başvuru şartlarına bakıldığında; İstanbul’da 18 bin TL diğer şehirlerde 16 TL gelir sınırı olması projenin en önemli şartlarından biri olarak görülüyor. Bu gelirin kişi başı gelir yerine hanenin toplam geliri olması da dikkat çeken hususlardan biri olduğu söylenebilir.

Ödemelerin sabit olmaması en çok eleştirilen konu olarak görülüyor. Memur maaş artışına göre ödenecek taksit tutarı da artacağı ifade ediliyor. Bir diğer husus da TOKİ konutlarının şehrin uzak bölgelerinde yapılması da iş yerlerine ulaşımın zor olmasına neden olduğu söyleniyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde ulaşımın hâlihazırda zor olmasına bir de şehrin uzak yerlerinden işe gidecek insanlara daha da zorlaştırıyor.

Ancak şöyle bir durum var ki TOKİ konutlarının şehir dışında olması sebebiyle yeşil alanı bol olan yaşam alanı geniş olan ve binalar arası geniş mesafelerin olduğu bir şekilde olmasını sağlıyor. Şehir merkezlerinde binaların birbirine çok yakın olduğu, mahremiyetin asgari düzeye indiği günümüz şartlarında şehir merkezinden uzak yerlerde geniş alana yayılan konutların yapılmasının bu gibi avantajları da bulunuyor.

Her projenin avantajları da dezavantajları da vardır. Olacaktır da. Burada en önemli kısım alt gelir grubunun ödeyebileceği şekilde konut ihtiyacının giderileceği konusudur. Umulur ki gerçekten ihtiyaç sahibi olanlara çıkar da konut ihtiyacının giderilmesi sağlanır.