Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2964.29
BIST 100
9665.41
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Aralık 2020

Konseyin Muhafızları

Dikkatlerin, ABD’nin Türkiye’nin silah sanayiini karşı haksız-hukuksuz yaptırımlarına çevrildiği sırada, dünyanın en büyük tefecisi Papa Francis, Deccal imparatorluğunun yıkılmasını önlemek, insanlığı iblise teslim etmek için FETÖ’ye misyon olarak yüklediği dinler arası diyalogdan daha sinsi bir organizasyon başlattı.

Bakara suresinin 205. Ayetinde haber verildiği gibi, Allahın sevmediği bu fesatçılar, kapitalizm aygıtıyla iş başına geçince, yeryüzünde fesat çıkartarak, ekin ve nesli yok etmeye çalışıyorlar.

Yüzyıldır insanlığa kan kusturan Kapitalizmi çöküşten kurtarmak, insanlığın hakkı ve hakikate karşı gözlerini açmasına mani olmak isteyen Papa, Kapsayıcı Kapitalizm Konseyi adında zulüm düzenini sürdürecek bir yapıyı kurdu. 163 ülkede 200 milyon insanı çalıştıran, 2,1 trilyon dolar piyasa değerli organizasyonarıyla 10.5 trilyon doları yöneterek insanlığın kanını emen bu CEO’lar sömürü düzenini sürdürmek için, vahşet ve kıyım dahil her şeyi planlıyorlar.

Kendilerine Kapitalizmin muhafızları diyen bu masonik yapının çekirdeğinde devletleri de yöneten 27 kişi bulunuyor. Landy Lynn Forester de Rotschild önderliğinde 2010’lu yıllarda oluşturulan Kapsayıcı Kapitalizm söylemi bugün yüzde birin sömürüsüne başkaldıracak yüzde 99’u zaptü rapt altına almayı hedefleyen bir örgüt haline dönüştü. Dünya’da kapitalist zulme alternatif üretebilecek yegane medeniyet İslam medeniyeti olduğunu bildikleri için, bu medeniyeti tarih boyunca sırtlayan Türk milleti ve devletini hedefe oturttular. Bankalara ve Uluslararası şirketlere güvenin yüzde 20’lerin altına indiği bir dönemde, Papa Francis ve Kardinal Turkson’un organizasyondaki rolleri, sömürüye haçlı seferlerinde olduğu gibi kutsallık katmak olacaktır.

Bu yapıyı ve gerçek niyetini anlamadan, ABD’nin, Türkiye’ye niye ambargo koyduğunu, AB’nin canavarlığını maskelemek için kullandığı değerlerini ayaklar altına almak pahasına Türkiye’yi niye hedef tahtasına oturttuğunu göremeyiz. Ne Akdeniz’i, ne silahlandırılan Yunan’ı, Ne İsrail’in gerçek niyetini çözemeyiz. Bugüne kadar Çin’i kapitalizmin laboratuvarı olarak kullanan Global akıl, ABD-Çin dengesinin kurulacağı yıl olarak hesap ettikleri 2030’a hazırlanıyor. Papa’nın elini öptüğü Rotschild’e hizmet için NATO’nun 2030 hedefleri ile AB’nin 2030 misyonunun kesiştirerek gri bölgede bıraktıkları Müslümanların teknolojiden, zenginliklerden pay almaması, toplumsal dinamiklerinin yerle bir edilerek üretemeyen aciz pazarlar olarak tutulması hedefleniyor.

Yeryüzünde Allah indinde gerçek din olan İslam medeniyetini ve temsilcileri olan Müslümanları köleleştirmek için kurulan, gönüllüler ve müttefikler ağıyla yeryüzüne saran bu Konsey Muhafızları arasında kimler yok ki.

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu Başkanı’ndan, OECD tesilcisine, AB Konseyi’nden, Suudi Aramco’ya, dünya finansının en öndeki isimleri, Rockefeller, Rothschild, Ferguson, Lauder ve Mastercard, Bank Of Amerika, Ford Foundation….

13524735846

Peki bu yapının yol haritasında neler var. Küresel zorluklara etkili küresel çözümler geliştirmek bahanesi ile Kovid-19’u bir fırsat haline dönüştürmeye çalışıyorlar. İklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin kaybı, artan eşitsizlikler, zenginliğin yoğunlaşması, dijitalleşme ve cinsiyet eşitliği…

Konseyin bilgisi doğrultusunda geçen hafta bir araya gelen OECD ve Avrupa Konseyi temsilcileri, ortak çalışma alanlarını, iyi yönetişimi teşvik etmek, yolsuzluk ve kara para aklama ile mücadele, siber suç, yapay zeka ve biyoteknoloji ile cinsiyet eşitliğini ve sürdürülebilirliği teşvik etmek şeklinde sıraladı.

496706

Adına globalciler dediğimiz bu çetenin yürütme kurulu, yoksullaştırdıklarının çığlığını dinlemek bahanesi ile, gıdayı, insanlığı, cinsiyetleri ve toplumun çekirdeği aileyi yok etmek için kolları sıvadılar. Kadına şiddet kılıfıyla yutturdukları İstanbul sözleşmesi gibi kamusal taahhütleri kalkan yaparak, yıllardır azdırdıkları dişilik, bastırdıkları erkeklikle oluşturmak istedikleri cinsiyetsiz üçüncü kişilikleri öncelikle İslam toplumlarında yayarak nesilleri bozmak istiyorlar. Dünya nüfusu fazla diye yıllardır kadınlar üzerinden kürtaj ve kısırlaştırma yöntemleriyle uyguladıkları kirli planlarına şimdi de erkekleri eklediler. Kadınlara zulmediliyor perdesinin arkasında ne alakası varsa direk erkekliği hedef alıyorlar. Dikkat edilirse, kendilerinin ürettikleri kargaşa, göç, açlık, ilaca ulaşamama gibi sorunlardan çok önce iklim değişikliği ve cinsiyet eşitliğini öne çıkartıyorlar.

ABD düşünce kuruluşlarından CSIS’in senaryolarına göre, yeni dünya düzenini, aşıyı kimin bulacağı belirleyecek, ABD-Çin dengesinin nasıl kurulacağı üzerine şekillenecek ve dünya gevşek bir çok kutuplu düzenle yönetilecek.

ABD-Çin rekabetinde en büyük çatışma alanı bir yol, bir kuşak projesinin kalbi Müslüman coğrafya olacaktır. ABD’nin Türkiye’yi S-400 bahanesi ile hasımlar listesine alması boşuna değildir. Kovid sonrası Türkiye, ordusu ve ekonomisiyle güçlü bir şekilde ayakta kalırsa yeni bir çekim merkezi olarak dünyanın şekillendirilmesinde önemli rol oynayacaktır. Çin aşıyı ilk piyasaya sürerek, askeri ve teknolojik gelişme çabalarına devam ederken, ABD, iç kutuplaşmayı durduracak politika üretemedi.

ABD-Çin rekabetinde, çark Çin lehine dönüyor. Çin’in gücü Hindistan, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere ve diğerleri tarafından sulandırılarak dengelenmek isteniyor. Türkiye, Atlantik tarafından, Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi ABD’nin gücünü bozucu aktör olarak algılanıyor. Önümüzdeki dönemde, insanlık dijital senaryolara, yani yapay zekaya teslim edilecek. İşçilerin yerini robotlar alacağı için kapitalizmin artık ihtiyaç duymayacağı işçi sınıfının bir şekilde yok edilmesi gerekiyor. O yüzden Uluslararası Sendikalar Konfedarasyon’una konseyde işçi kıyımı için rol verildi. Önümüzdeki dönemde geleneksel ve nükleer hipersonik silahlar, otonom sistemler ve sentetik biyoloji belirleyici olacak. ABD’nin asıl hedefi Türkiye’ye S-400 bahanasi ile uygulanacak yaptırımlarla nükleer hipersonik silahlara erişimini engellemek.

ABD, İsrail, Atlantik eksenini yönetecek Konseyin Muhafızları, Akdeniz’de alan kaybetmemek için Türkiye’ye her yönden saldıracaklar. Ancak çürüme içten başladı. İngiltere tarihinde ilk kez, fakir çocukları için UNİCEF’ten yardım aldı. G5 teknolojisi direnci, aşı karşıtlığı, ırkçılık üstüne pandeminin ekonomik zaafiyeti Atlantiği 2030 planlarına rağmen paramparça edecektir. Konseyin muhafızlarının oyunu bozularak, dinini, aklını, neslini, nefsini ve ekonomisini koruyacak bir İslam coğrafyası kapitalist zulüm düzeninin sonunu getirecektir. Vesselam…..

590577570