Dolar (USD)
34.46
Euro (EUR)
36.14
Gram Altın
2961.64
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Eylül 2022

Konser iptalleri üzerine…

Cumhur İttifakı’ndaki bazı belediyelerin konserleri ve konser iptalleri yaz gündeminde epeyce yer tuttu, tutuyor…

Yazı geride bıraktık, hâlâ konserler ve tepkiler üzerine konser iptalleri…

Belediye başkanlarının “hal ve hareketleriyle” tepki çeken şarkıcıları, “büyük paralar karşılığında ”konser vermek üzere davet etmelerinin sebebi nedir?

Vatandaşı memnun ederek oyları arttırmak mı?

Konseri izlemek için gelenlerin, alkışlayıp oynayarak kendilerinden geçenlerin sayısı çok olabilir ama bunlardan kaçı “Bak, belediye başkanımız ne güzel bizi düşünmüş, öyleyse oyumu ona vereyim?” diye düşünür?

Yok hayır, fazladan bir tek oy getirmez bu tür faaliyetler.

Aksine, oyların eksilmesine sebebiyet verir.

Sevap desen sevap değil…

“Oy getirir” desen, getirisi yok, “götürüsü” çok!

Peki…

Ortada bu kadar açık bir gerçek olduğu halde niçin böyle işler yapılıyor?

Birileri belediye başkanlarını yanıltıyor mu?

*

Tepki alacağı kolayca tahmin edilebilir bir etkinlik için duyurular yapıyorsunuz…

Ardından tepkiler yükseliyor.

Oturuyor, hesabınızı kitabınızı yapıyor, durumu değerlendiriyorsunuz…

Ve sonra da konseri “iptal” ediyorsunuz!..

Bunu böyle yapacağınıza, taaaa baştan hiç girmeseniz böyle işlere?

Ortalığı karıştırmasanız olmaz mı?

Bir işe girip “iptal” kararı verdinizde, “Bak, görüyorsun işte, bunlar özgürlüklere sonuna kadar karşı, bunların zihniyeti yasakçı zihniyet!” yollu tepkilerle karşılaşmanız kaçınılmaz oluyor haliyle…

Bu durumda neye yarıyor yaptığınız?

Hem kendi tabanınızla aranız açılıyor, hem de karşı tarafla zaten açık olan aranız iyice açılıyor!

Ortadaki “akıl” mı, yoksa “akıl tutulması” mı?

***

“ŞARKICILARA MI VEREYİM YOKSA VATANDAŞ İÇİN Mİ SARF EDEYİM?”

Geçtiğimiz günlerde Keçiören’in Ak Partili Belediye Başkanı Turgut Altınok’un takdire değer bir açıklamasına denk gelmiştim.

Şöyle diyordu Sayın Altınok:

“ (….) adlı şarkıcıyı konser vermesi için çağırsam, 1.5 milyon lira harcayacağım. Vatandaşlarımıza soruyorum; ‘Bu parayı bir saatlik konser için mi harcayayım, yoksa size park, bahçe, kreş, havuz mu yapayım?’ Vatandaşlarımızın tamamı, kaynakların böyle şeylere değil, belediye hizmetleri için tahsis edilmesini istiyor. Ben de vatandaşlarımızın istediğini yapıyorum. Belediyenin parasını onlara hizmet için kullanıyorum!”

Evet, böyle diyor Sayın Altınok.

Çok meşhur şarkıcıları getirip, belediye kaynaklarından kalınca dilimleri onlara ve “organizatörlere” verebilirsiniz…

Bunu yapmak kolay, para belediyenin yani milletin parası…

Hava da belediye başkanının havası!

Oraya gelip çılgınlar gibi“eğlenenlerin” çokluğuna ve yaptıklarına bakarak kendinizle gurur duyabilirsiniz…

Etrafınızdakilerden bazıları da “Sayın Başkanım, çok iyi oldu Valla, tebrik ediyorum!” diyebilir…

Peki ya sonuç?

Sonuç kısmında, israf var.

Amel defterine kayıt!...

Üstelik “oy işlerine”de katkısı yok, zararı var!..

*

Yukarıda, Cumhur İttifakı’ndaki bazı belediyelerinin tabanları tarafından tepkiyle karşılanan “pahalı konser faaliyetlerine” dikkat çekmiş ve “Tepki çekeceğine bile bile böyle şarkıcıları niçin çağırıyorlar?” sorusunu dikkatlerinize arz etmiştim.

Bir belediye başkanı böyle işlerin hiçbir şey kazandırmayacağını aksine kaybettireceğini bilir, bilmelidir.

Siz, önce olmayacak bir işe girişin, böyle konserlerin duyurusunu yapın…

Tepkiler yükselince de konseri iptal edin!..

Tamam, vatandaşın sesine kulak verip “iptal” yoluna gitmenizi sabetli de…

İşleri buraya kadar getirmeye ne gerek vardı?

“Bile bile lades” değil mi bu?

Memleketin bu kadar derdi varken ve önünüzde yapmanız gereken bunca iş varken, bir de bu türden mevzuların gündeme gelmesine yol açmaya ne gerek vardı?

Sevaba mı giriyorsunuz .öyle yaparak yoksa oy mu kazanıyorsunuz?

Bu “iptal” mevzuları ilginç mevzular…

Daha da ilginci, belediyenin biri, tabanın tepkisini çeken gruplardan birini konser için davet edince…

Büyük tepkiler yükseliyor, şehrin “hassas” sivil toplum örgütleri ayağa kalkıyor.

Belediye Yönetimi de, tepkilere aldırmayıp konseri verdirtiyor.

O Grup da, konser sonrası “zehir zemberek” bir açıklama yayımlıyor…

Belediye Başkanı'nın konsere tepki gösteren hemşehrilerine “kirli beyinliler”,“din istismarcıları”, “yobazlar”, “zorbalar”, “bağnazlar”…

Ne kadar hakaret varsa savuruyor…

İşin içine bir de “Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk” söylemini katarak, meseleyi bambaşka taraflara çekiyor!..

Tabanı o grubun hakaretlerine muhatap olan “Parti”nin İl’deki bazı önde gelen isimleri de karşı açıklama yayımlıyor.

Bu arada belediye yönetimine partisinden eleştiriler geliyor…

Konseri düzenleyen ve tepkilere rağmen iptal etmeyen Belediye Başkanı da, hakaretler savuran ‘Grup’a, “Fikirlerini özgürce ifade edenler ne din istismarcısı ne de karanlık beyinlerdir!” diyerek tepki gösteriyor.

Gruptan özür dilemesini beklediklerini ifade ediyor!

Birileri de kendisine “Çok beklersin Sayın Başkan!” diyor!

Muhabbete bakın siz!..

Vatandaşın ihtiyacı bu mu, belediyeden beklenen “tartışmalara yol açacağı belli” konser programları organize etmek mi yoksa vatandaşın her kuruşunu vatandaşa hizmete yönlendirmek mi?

“Efendim, böyle konserler de vatandaşa hizmettir. Hizmet olmasa o kadar kişi gider mi izlemeye!”

Oldu o zaman, böyle devam edin siz!..

*

Neyse…

Fren!

Yazımızı, tefekküre davet eden birkaç soruyla bitirelim:

İlgili belediye başkanları kendilerini niçin “Bile bile lades!” pozisyonuna sokuyor acaba?

Birileri belediye başkanlarını yanıltıyor mu?

Bir “oyun” mu bu?

“Zemin kaydırma” oyunu mu?