Komutanlar kimi alkışladılar?
Şimdi size kâinattaki ihtişamdan, hücrelerde ki nizamdan, tespih çeken atomlardan, her yaratılanın fıtratına uygun giydirilen libastan, giderilen ihtiyaçlarından, kısaca Allah’ın sonsuz kudretinden, ilminden bahsetmem lazımdı çünkü asıl hakikatler hayreti ve imanı arttıracak bunlardır… Size sanattan, insandan, ilişkilerden de bahsedebilirdim… Sizlere, Allah'ın yardımıyla edebi bir yazıda yazardım ama memleket meselesi ağır bastı...
Yangında birinci derecede kurtarılması gerekli vatan ve millet bekası
varken, şimdi edebiyat birinci meseleyi ateşlere itmek olacaktı. Bu vatana, okunan ezanlar, dalgalanan
bayraklar, toprağa düşen her şehit kanının damlaları kadar borcumuz var... Bu
vatanın ekmeğine, suyuna, havasına ve de inandığımız davaya ve ecdadımıza
ödenmesi gereken bedel vardır o da; yalan ve iftiralarla içerden ve dışarıdan
saldırılara geçenlere karşı devletimize sahip çıkıp, kalkan olabilmektir…
Emperyalistlerin maşası içimizdeki hainler, hedefleri gayeleri tahribat
olan, bildik kan gurupları dışında kan gurubuna sahip, aynı zamanda da küreselcilerin
trolleri olanlar, gerçek bağımsızlığa kavuşuyor olmamıza, bölgesel güç olmanın
dışına kısa zamanda dev adımlar atıyor olmamıza karşı büyük bir hazımsızlık
içindeler…
Biliyoruz bataklık
mahallesi sakinlerinin İslam düşmanlığını, biliyoruz sadece musalla
Müslümanlıklarını, biliyoruz yapılan her hizmetten, dev yatırımlardan, yerli
her ne varsa anlaşılmaz şekilde düşmanlıklarını… Biliyoruz işlerine ne gelirse
oraya çark etmelerini…
Bu Türkiye düşmanlarının, düşünceleri, hareketleri, nefes almaları bile
cennet vatanımıza zarar. Ah bir bilsek neye inandıklarını... Bu Türkiye düşmanlarında, Şamanizm inancına
sahip olanlarda bu denli mevcut olmayan kaypaklık, milliyetsizlerde bile bulunmayan
cibilliyetsizlik var... Sahi bunlar neye inanıyor? Ve bunlarda hiç vefa ve
sadakat yok mu? Gerçi bunlar İslam düşmanlarına ve Türkiye düşmanlarına karşı
çok vefalılar…
Emperyalistlerin güdümündeki herifler, şimdi de komutanların başkomutanı
alkışlamasından çok rahatsız olmuşlar… Neden mi? Orduya yerli üretim silah ve araç
gereç teslim ediliyor diye.
Evet, o Komutanlar,
muhteşem toplar planlayıp, hayata geçiren Fatih’e alkış tutan vezirler,
komutanlar gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı alkışlamışlardır... Komutanlar, terörü
bitirmek için devlet karanlığı gösteren başkomutanı alkışlamışlardır...
Komutanlar, Erdoğan’ı 15 Temmuz’da tırsıp, bir köşede kahve içip, demokrasi ve
bağımsızlığı küresel puştların ağzına itmediği için alkışlamışlardır… Komutanlar, Erdoğan’ı ecdadımıza sahip
çıktığı için, şehit haberlerini elinde kadehle değil, yüreğindeki acıyla ve
dilindeki Fatiha’yla izleyip, telefonla arayıp taziye verdiği, gidip Kur’an
okuduğu için, huduttaki nöbet tutan askere makamının hakkını verip, telefonla
sürpriz yaptığı ve Mehmetçiğin ayağına taş değmesin diye dua dua secdeye
kapandığı için alkışlamışlardır… Komutanlar, büyük komutan Fatih Sultan
Mehmed’in kılıç hakkı Ayasofya’yı özgürlüğüne kavuşturup, onları da büyük bir
vebalden kurtardığı için alkışlamışlardır… Komutanlar, Erdoğan’ın Mavi Vatana
sahip çıkmasını, yerli gaz, yerli araba, yerli ve milli her şey için mücadele
vermesini alkışlamışladır… Komutanlar, eskiden dağı taşı boşa bombalatıp,
PKK’nın güçlenmesini sağlayan, küresel alçaklara ajanlık yapan FETÖ’cü hainlerden
şerefli ordumuzun temizlenmesini alkışlamışlardır... Kısaca: Başkomutanın
başarıları alkışlanır ve milletin seçtiğine saygı gerekir… Komutanlarda Baş
Komutanı alkışlamışlardır…
Son söz: “Senin uğrunda ölen ordu
budur yâ Rabbi.” Ve biz bu imanlı orduyu, şanlı Mehmetçiği, fedakâr
polisimizi çok seviyoruz… Allah tüm güvenlik güçlerimizi ve Baş Komutan
Erdoğan’ı korusun. Aminnn…