Komşuda pişer, bize düşmez!

Türkiye, 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kilitlenmiş durumda.

Galibin önceden belli olduğu psikolojisi hakim olduğundan Cumhurbaşkanlığı yarışı için 30 Mart öncesindeki gibi bir heyecan yok.

"Komşularla sıfır sorun" politikasının "Çöktüğünü" diline dolayanların "İthal" adayla giriştiği yarışta, komşularımızdaki mezhep kimlikli çatışma örneklerini sürekli gündeme getirmesi boşuna değil.

Suriye, Irak, Ürdün, Ukrayna, İran, Mısır, Filistin kaynıyor. İsrail, Irak, Mısır ve Suriye'deki kaosu fırsat bilip Sisi'den de güç alarak yine Gazze'de katliama girişerek kendi sonunu hızlandırıyor.

Dünyada, orantılanmayacak ve kıyaslanmayacak bir askeri üstünlüğe sahip olduğu halde daracık bir şeride sıkıştırdığı sivil bir halkı sürekli katleden tek terör organizasyonu İsrail devleti!

Gazze Şeridi, adı üstüne uzunluğu 40 km., genişliği ise 12 kilometre olan toplam 360 km. yüzölçümüne sahip üzerinde 1,5 milyon Filistinlinin yaşadığı bir şerit.

İşte İsrail, bu şeritte elinde kimseyi öldürme kabiliyeti bile bulunmayan roketlerden başka savunma gücü olmayan Filistinlileri mütemadiyen katlediyor.

***

Önceki akşam Ethem Sancak'ın düzenlediği iftar yemeğinde Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile bir araya geldik. Çelik, Gazze'deki katliam başta olmak üzere komşu ülkelerimizde yaşananları, Çözüm Süreci'ni ve ülkemizde son yıllarda öne çıkan bazı gündem başlıklarıyla ilgili ufuk açıcı bilgiler verdi.

Geçen sene Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB işbirliğiyle Alevi dedelerinin Necef, Kerbela ve Umre yolculuğuna çıkarılması muhteşem bir projeydi.

Alevi Dedeleri ve Babaları'na tamamen kendi inisiyatiflerinde olan bir seyahat için güvenlik ve organizasyon desteği sağladıklarını ifade eden Çelik, çok güzel geri dönüşler aldıklarını kaydetti.

"Dedeler Sünnileştiriliyor" gibi bir ithama maruz kalmamak için tüm gezilerin Dede ve Baba'ların kontrolünde yapıldığını belirten Çelik, geziler sonunda Alevi Dedeleriyle aralarındaki diyalogu şöyle özetledi: "Necef ve Kerbela gezilerinin ardından Alevi Dede ve Babalarından Umre ziyareti talebi geldi. Biz de kabul edince Umre dönüşünde bana, 'Yanlış yapmışız. Keşke İlk önce Umre, sonra Necef ve Kerbela ziyaretleri yapsaydık' dediler."

Geçen yıl 120 kişilik kafileye yardımcı olduklarını belirten Ömer Çelik, bu sene taleplerin yoğunluğu doğrultusunda aralarında gençlerin de bulunduğu ve daha geniş katılımla, (1000 kişi) ziyaret projesine devam edileceğini müjdeledi.

***

Alevileri, sadece sokağa dökülecek kitleler olarak görenlerin olduğunu biliyoruz. Türkiye büyüdükçe, söz sahibi oldukça 'dışarıdan' ve 'içeriden' bu konuda oyun planlayanlar var.

Gezi'den bu yana, Alevi gençler üzerinden geçmişte solcu gençlere, son 30 yıldır da Kürt gençlere reva görülen "Devrimci kahraman" mitolojisi oyununu oynamak istiyorlar.

Kültür Bakanlığı'nın yaptığı gibi kardeşliğimizi pekiştirecek, inanç gruplarının dışarıdan tanımlanmasına ve yönlendirilmesine gerek görülmeyen özgüvenli projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor.

İnsana ve hayata dokunan böylesi güzel adımlar, formel bir şekilde 'Açılım' maddeleri sıralamaktan çok daha elzemu2026